29 Nisan 2024 Pazartesi

BİRTEK-SEN'e bir buçuk milyon idari para cezası

Çalışma Bakanlığı, Özak Tekstil'de görkemli bir direniş sergileyen ve patrona geri adım attıran BİRTEK-SEN'e, işçileri sarı sendika Öz İplik-İş'ten istifaya zorladığı iddiasıyla "sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanununa muhalefet" ettiğini öne sürerek bir buçuk milyon idari para cezası kesti. Bu cezanın BİRTEK-SEN üzerinden kölelik koşullarına karşı çıkan, hakları için direnen ve üye oldukları mücadeleci sendikalara yönelik olduğunun altını çizen BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, tüm işçilerin ve mücadeleci sendikaları cezanın iptali için birlikte mücadeleye çağırdı. Türkiye'de örneği görülmeyen bu ceza iptal olmazsa, bundan sonra mücadeleci sendikalara uygulanacağını da ekledi. 

BİRTEK-SEN'e yönelik sermaye ve devletin saldırıları sürüyor. Maruz  kaldıkları hak gaspları, mobbing ve aşağılama karşısında sarı sendika Öz İplik-İş'ten istifa ederek BİRTEK-SEN'de örgütlenen, emek ve sendika düşmanı patron tarafından işten atılan 300'den fazla işçi üç aya yakın Urfa'da görkemli bir direniş sergiledi. Patronun talimatıyla hareket eden Urfa Valisi işçilerin eylem ve etkinliklerini yasakladı, işçilerin fabrikaya girişini engellemek için sokak başlarına polis barikatları kuruldu. Polisin defalarca darp ederek sadırdığı işçiler yine de haklarından ve sendikası BİRTEK-SEN'den vazgeçmedi. 

'BİR BUÇUK MİLYON PARA CEZASI'
80 gün süren direnişin ardından tarihinde işten attığı hiçbir işçinin tazminatını ödemeyen Özak Tekstil, direnen tüm işçilerin tazminatı başta olmak üzere alacaklarını ödedi. BİRTEK-SEN'in atılan işçilerin işe iadesi ve sendikanın işyerinde tanınması için mücadelesi sürüyor. İşçilere yönelik bunca zulmün ardından BİRTEK-SEN'in işçileri Öz İplik-İş'ten istifaya zorladığı iddiasıyla Çalışma Bakanlığı tarafından bir buçuk milyon tutarında idari para cezası kesildi.

'İŞÇİLERE UYGULADIKLARI ZULÜM YETMEMİŞ'
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, bu cezanın Türkiye'de ilk örneği olduklarının altını çizdi. Açıklama yapan Türkmen, direniş sürecinde Özak işçilerine uygulanan zulmü hatırlattı. "Yeterli görülmemiş olacak ki şimdi de Çalışma Bakanlığı eliyle sendikamız bir buçuk milyonluk para cezasıyla cezalandırıldı" diyen Türkmen, işçilerin; anayasal hakkı olan sendika seçme hakkını tanımayan patronlara; işçileri aşağılayarak, "sorgu odalarına" çekerek BİRTEK-SEN'den istifaya zorlayan, kadın işçileri özel hayatıyla tehdit eden sarı sendika Öz İplik-İş'e, Özak Tekstil patronlarına karşı, tüm saldırılara rağmen direndiğini vurguladı. 

'ÖRNEĞİ GÖRÜLMEMİŞ SKANDAL BİR CEZA'
Türkmen, şimdi de bakanlık ve yasa eliyle BİRTEK-SEN'in mali açıdan çökertilmek istendiğinin altını çizdi. Türkmen, "Özak işçilerinin ve üye oldukları sendikamız BİRTEK-SEN'in kararlı mücadelesi ve direnişi karşısında açığa çıkan bu işçi ve sendika düşmanlığı Çalışma Bakanlığı'nın Türkiye'de daha önce örneğine rastlanmamış skandal ceza kararıyla başka bir boyut kazanmıştır. Çalışma Bakanlığı'nın bize kestiği para cezasının gerekçesi ise sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanununa muhalefet" dedi. 

'HAKKINI ARAMAK İSTEYEN İŞÇİLERE CEZADIR BU'
Gönderilen tebligatta, BİRTEK-SEN'in sarı sendika Öz İplik-İş'e baskı kurduğu ve işçileri sendikadan istifaya zorladığının iddia edildiğini aktaran Türkmen, "Aslında bu bir cezalandırma. Patronların ve iktidarın ucuz iş gücü ve köle kampı haline getirmek istediği Urfa ve bölge illerinde bu kölelik düzenine karşı çıkmanın, bölgeyi Türkiye'nin Bangladeş'i haline getirmek isteyenlere karşı çıkma cezasıdır bu. Çünkü işçilerin ve sendikamızın haklı direnişi, saldırılara rağmen kırılamamış. Tarihinde hiçbir işçiye tazminat vermeyen Özak, atılan işçilerin tamamına alacaklarını, tazminatını vermek zorunda kalmıştır. Atılan işçilerin geri alınması ve sendikamızın tanınması mücadelemiz devam etmektedir" hatırlatması yaptı. 

'ASIL MAĞDUR OLAN DİRENEN İŞÇİLERDİR'
Direniş sürerken işyerini teftişe gelen müfettişlerin görevini kötüye kullandığını, sadece patronla ve patronun baskısı altındaki işçilerle görüştüğünü kaydeden Türkmen, "Eylemdeki işçilerle ve sendikamızın temsilcileriyle görüşmeden bu raporu yazdı. Teftiş sonucu hazırlanan raporda sendikamız ve üyemiz işçilerin, işçileri başka bir sendikaya ve sendikamıza üyeliğe zorlamak için baskı ve tehdide başvurudğu iddia edilmektedir. Takdir edersiniz ki bunun olabilmesi için bu baskıyı yapan sendikanın işverenle açık bir işbirliği olması gerekir. Çünkü hiçbir sendikanın işçiyi işten atma yetkisi yoktur. Bunu Çalışma Bakanlığı müfettişleri de bilir. Bir işçiyi ancak işveren ve onun adın ayetkili olan  kişi işten atabilri" vurgusu yaptı. "Bu durumda asıl sorumlu olan ve ceza alması gereken işveren değil midir" sorusunu yönelten Türkmen, Bakanlığın tespitinin ve kararının tam aksine asıl mağdur olan işçilerin; Özak işverenin açıkça kolladığı Öz İplik-İş üyesi işçiler değil, kendi özgür iradesiyle istifa ederek BİRTEK-SEN'e üye olan ve direnen işçiler olduğunu kaydetti.

'BU CEZA KÖLELİK KOŞULLARINA KARŞI GELENLEREDİR'
Türkmen, şöyle devam etti: "Çalışma Bakanılğı'na bağlı İŞKUDR İl Müdürlüğünün hazırladığı tebligat açıkça patronun çıkarları gözetilerek, mücadele eden işçilerin ve sendikalarının cezalandırılması içindir. Çalışma Bakanlığı ve İŞKUR İl Müdürlüğü gönderdiği tebligat ile aslında 'Özak Tekstil'de yaptığınız gibi patrona karşı gelirseniz, hakkınızı ararsanız, ekmeğinize ve onurunuza sahip çıkarsanız; kölelik koşullarına boyun eğmezseniz cezasını böyle çekersiniz' demektedir. Bu saldırı yalnız BİRTEK-SEN'e değil kölelik koşullarına ses çıkaran bütün emekçilere ve onları temsil eden bütün sendikalara yöneliktir. Bakanlık tarafından sendikamıza kesilen bu ceza eğer işçilerin ve tüm sendikaların güçlü bir itirazı, ortak bir tepki ile yanıtlanmazsa iktidar ve patron yandaşı olmayan tüm sendikalara karşı benzer uygulamaların önünü açacakır. Bugün bu hukuksuz saldırının hedef BİRTEK-Sen olabilir ama yarın başka sendikalar olacaktır. 

'MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
"Özak Tekstil'de Öz İplik-İş, işyeri yönetiminin işçi düşmanı tutumuna bütün dünya  tanık olmuştur. Özak Tekstil'de devletin bütün  kurumlarıyla işçilerin karşısında yer aldığına tüm dünya tanık olmuştur. Ancak Özak Tekstil direnişinde haklı ve örgütlü işçilerin ve işçilerin haklı taleplerini, iradesini esas alan mücadeleci bir sendikanın bu tür saldırılar karşısında asla geri adım atmayacağını, sinmeyeceğini bütün dünya görmüştür. Sendikamız Urfa'da ve ucuz işgücü cennetine çevrilmek istenen diğer bütün bölge illerinde işçilerin örgütlenmesi çabasından, bu kölelik ve sefalet koşullarına karşı mücadeleyi büyütmekten asla vazgeçmeyecektir."