14 Ekim 2025 Salı

Ok: Türk halkı sorumluluk almalı ve Kürt halkının elini güçlendirmeli

Partisinin Fındıklı'da düzenlediği panelde konuşan MYK üyesi Uğur Ok, Türk halkıyla Kürt halkının mücadelesinin birleşmesi ve Türk halkının Kürt sorunun emekçi çözümüne taraf olarak Kürt özgürlük hareketinin masada elini güçlendirmesi gerektiğini belirtti. Ok, "Çünkü Türk emekçisini ezen de Kürt halkını ulusal boyunduruk altında tutan da aynı: Türk egemen sınıfları" dedi. 

Rize'de Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Fındıklı ilçe temsilciliğinde MYK üyesi Uğur Ok'un katılımıyla "Adil, demokratik barış için emekçi çözüm" kampanyası kapsamında panel düzenledi.

ESP Rize temsilcisi Turgay Köse, Kürt sorununun çözümünde emekçi çözüm kampanyası düzenleme amacına dair bir sunum yaptı.

Daha sonra söz alana Uğur Ok, ulusal sorunun tarihsel olarak ortaya çıkışına dair kısa bir aktarım yaptı. Ok,  20. Yüzyılın başında emperyalist sömürgeciliğe karşı ortaya çıkan ulusal kurtuluş mücadelelerin tarihteki yerini Lenin'in önderliğindeki 3. Enternasyonal'in "Dünyanın bütün işçileri ve ezilen halkları birleşin" biçiminde formüle ederek daha o zaman emperyalizm çağında ulusal kurtuluşla toplumsal kurtuluşun iç içeliğini ve ulusal sorunun emekçi çözümünün Marksist hareket tarafından ortaya konulduğunu belirtti.

'KÜRT SORUNU HEM BÖLGESEL BİR SORUN HEM DE BÖLGE DEVRİMİNİN TEMEL UNSURUDUR'
"Kürt sorunu nedir" sorusunu soran Ok, Kürt coğrafyasının 1923 yılındaki Lozan anlaşmasıyla 4 parçaya bölünerek uluslararası resmiyet kazandığını, Kürtlerin ulusal varlıklarının inkar edildiğini, anadili ve kültürü üzerinde 4 parçada da asimilasyon politikalarının uygulandığını, yeraltı ve yer üstü kaynaklarının egemen devletler tarafından yağmalandığını belirtti. Bu dört parçaya bölünmüşlük halinin daha baştan Kürt sorununu bölgesel bir sorun ve dört ülkedeki devrimci mücadelenin, tek tek ülke devrimlerinin temel bir bileşeni haline getirdiğini söyleyen OK, "Bu bakımlardan da dünyadaki ulusal sorun deneyimleri bakımından özgünlük taşıyor. Bundandır ki Kürt sorunu bölgeseldir ve ve bölge devriminin temel bir unsurudur" dedi.

"Türkiye bakımından 1924 Anayasasıyla beraber Kürtlerin ulus olarak da birey olarak da varlıkları inkar edildi, yoğun bir asimilasyon ve kültürel baskı uygulandı, Kürt halkı da buna her seferinde isyanlarla karşılık verdi" diyen Ok, Kürt sorununun Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren anti demokratik ve faşist uygulamaların hayata geçirildiği temel bir sorun olarak kendisini gösterdiğini söyledi. Ok, "Kürt ulusu sistematik politikalarla Türkleştirilmeye çalışılmış fakat bu amaç Türk burjuvazisi bakımından hasıl olamamıştır" dedi.

'KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN TÜRK HALKI SAHNEYE ÇIKMALIDIR'
Ulusal sorunların çözümünde iki tür çözüm olduğunu söyleyen OK, "Burjuva çözüm esasen askeri çözümlerle ezerek teslim almaya, bunu başaramadığı durumda da uzlaşmayla çözmeye odaklanır. Bu durumda da ezilen ulus bakımından en geri zeminde bir uzlaşma/çözüm dayatmasında bulunur. İkinci tür çözüm ise emekçi çözümdür. Emekçi çözüm ise tam hak eşitliğine dayalı, özerklik, federasyon ya da bağımsızlık biçimi de dahil olmak üzere ulusların kendi kaderini tayin hakkının tanındığı, ezen ulus için hak konusu olan her şeyin ezilen ulus içinde geçerli olmasıyla formüle edilebilecek çözümdür" diye kaydetti. Bunlar olmadan köklü, adil ve demokratik bir çözümün mümkün olmadığını ifade eden OK, bunun içinde ezen ulusun sahneye çıkması ve ezilen ulusun hakları için egemenlere baskı uygulaması gerektiğini belirtti. 

SÜRECİN ARKA PLANI
Devlet Bahçeli'nin çağrısı ve Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın barış ve demokratik toplum deklarasyonuyla başlayıp yürüyen sürece yol açan gelişmelere değinen OK, sürecin her iki taraf bakımından da nasıl ele alındığını ve ne amaçladığını vurguladı. 7 Ekim Aksa Tufanı hamlesiyle başlayan bölgesel gelişmelerin ve egemenlerle Kürt özgürlük hareketi arasında süren mücadelede tarafların yenişememisi, egemenlerin tüm saldırılara rağmen Kürt hareketi ile devrimci hareketi tasfiye edememesinin önemli bir rol oynadığını belirten OK, Türk egemenlerinin "Terörsüz Türkiye" ifadesinde anlam bulan koşulsuz biçimde bir teslim alma politikası güttüğünü, Kürt ulusal demokratik hareketinin ise demokratik toplum, Türkiye'nin demokratikleşmesi düzleminde süreci ele aldığını, bu bakımdan henüz bir ortaklaşma olmadığını, bunun ise sürecin en kırılgan yanı olduğunu ifade etti.

'KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMEDEN FAŞİZM YIKILMAZ'
"Kürt sorunu bakımından emekçi çözümün ön koşulunun Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerinin mücadelesiyle Kürt özgürlük mücadelesinin birleşmesidir" diyen OK, 2013-2015 sürecinden değişik örnekler vererek bu birleşmenin gerçekleştiği durumda önemli kazanımların elde edildiğini ve faşizme önemli darbeler vurulduğunu belirtti. Kürt sorununun emekçi çözümü gerçekleşmeden faşizmin tasfiyesinin ve Türkiye'nin demokratikleşmesinin mümkün olmadığını söyleyen OK, "Bundan dolayı bugün Türk işçi ve emekçileri de Kürt halkının taleplerinin kabul edilmesi için mücadeleye katılmak zorundadır" dedi. 

'EMEKÇİ ÇÖZÜMÜN TALEPLERİ'
Ok, anadilde eğitim, Kürt coğrafyasında değiştirilen isimlerin ifadesi, TMK'nın kaldırılması, siyasi tutsakların serbest bırakılması ve sürgündekilerin dönmesinin sağlanması, Kürt kültürü üzerindeki her türlü baskı ve yasağın son bulması, Rojava ve güney üzerindeki ablukanın sonlandırılması, kayyumların geri çekilmesi gibi talepleri sadece Kürt işçi ve emekçilerinin değil, Türk işçi ve emekçilerinin, onların sol sosyalist temsilcilerinin de savunması gerektiğini belirtti. 

Gazi ve 19 Mart halk hareketlerini örnek veren OK, "Bu hareketlerin her ikisinin de müzakere, barış görüşmeleri zemininde gerçekleşmesini tesadüf olarak görmemeliyiz" dedi. Şovenizmin ve sosyal şovenizmin geriletildiği her durumda işçi sınıfının ve ezilenlerin mücadelesinin daha da geliştiğini söylen OK, TMK'nın, söz eylem ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasının Türk işçi ve emekçilerinin de sorunu olduğunu belirtti.

'TÜRK VE KÜRT HALKINI EZEN AYNI TÜRK BURJUVAZİSİ'
CHP'li belediyelere dönük gözaltı tutuklama ve kayyum saldırısını hatırlatan Ok, "CHP'ye dönük son saldırılar ve 19 Mart halk hareketine dönük gözaltı tutuklama ve baskı saldırıları da gösterdi ki kayyum siyaseti, gözaltında işkence, TMK, kuyu tipi hapishaneler vb sadece Kürt halkının ve devrimcilerin sorunu değil, Türk halkının ve ezilenlerin de sorunu. Türk halkıyla Kürt halkının mücadelesi bunun için birleşmeli ve Türk halkı bunun için emekçi çözüme taraf olarak Kürt özgürlük hareketinin masada elini güçlendirmeli. Çünkü Türk emekçisini ezen de Kürt halkını ulusal boyunduruk altında tutan da aynı: Türk egemen sınıfları" dedi. 

Ok, son olarak Karadeniz'in devrimci tarihine vurgu yaparak Karadeniz halkının Kürt sorunun emekçi çözümü için harekete geçmeye, tutum almaya çağırdı.

Panel daha soru cevap ve katılımcıların katkılarıyla sona erdi.