2 Temmuz 2025 Çarşamba

Özel sektör öğretmenleri: Mücadeleyi bırakmayacağız

Ankara'da eylemlerine devam eden Öğretmen Sendikası üyeleri, Ahmet Akça'nın başkan olduğu ÖZDER önünde ve Sınav eğitim kurumlarının kurucusu Metin Özer'in başkanı olduğu TOBB önünde ve son olarak MEB önünde açıklama yaptı. Bu kurumlarda yaşananları teşhir eden eğitim emekçileri, "Mücadeleyi bırakmayacağız" dedi. 

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası), Büyük Öğretmen Yürüyüşünü Ankara'da yaptıkları eylemlerle sürdürüyor. 

Meclis'te Eğitim Komisyonu görüşmeleri başlayana kadar sendika binası önünde gece-gündüz nöbet tutacak olan öğretmenler, özel sektörde çalışan öğretmenlerin taleplerinin kabul edilmesinin önünde engel olan patronlara ait kurumların önünde açıklamalar yapıyor. 

Öğretmenlerin bugün ilk durağı taban maaş hakkının önündeki en büyük engel olan Çözüm Akademi Okulları sahibi, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyesi, ATO Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Akça'nın başkanı olduğu patron derneği ÖZDER önü oldu.

'MUTSUZ ÖĞRETMENLERLE EĞİTİM SÜRMEZ'
Öğretmenler üzerinde Ahmet Akça'nın fotoğrafının yer aldığı, "Ahmet Akça'ya soruyoruz Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyesi olarak mı karar vereceksiniz, yoksa özel okul patronu olarak mı"; İbrahim Taşel, Ahmet Akça ve Metin Özer'in fotoğraflarının yer aldığı "Mutsuz öğretmenlerle eğitim sürmez" ve "Taban maaş hemen yasaya girmelidir, Belirli Süreli İş Sözleşmesi kaldırılmalıdır, Eğitim ve Güzel Sanatlar İş Kolu kurulmalıdır, özlük haklarında kamu ile eşitlik sağlanmalıdır. Öğretmenliği yaşatacağız, insanca çalışacağız" pankartları ile "Öğretmenler haklarını istiyor", "Gemileri yaktık buradan dönüş yok", "Taban maaş hemen", "Asgari ücret düzenine son" dövizlerini taşıdı. 

'BİR İŞVERENİN GELEBİLECEĞİ EN ÜST NOKTADA'
Öğretmen Sendikası MYK üyesi Umut Erkurt söz alarak, neden ÖZDER önünde olduklarını anlattı. Erkut, Akça'nın eğitim alanında çok kritik sorumluluklar üstlenmiş bir konumda olduğunu söyledi. Erkut, "Bir kere az önce söylediğimiz gibi kendisi ÖZDER başkanıdır. Özellikle sayın bakan Yusuf Tekin'in de sıklıkla belirttiği Anadolu irfanının eğitim alanındaki temsilcilerinden olduğunu düşündüğümüz kritik konumdaki bir kişidir. Aynı zamanda bir öğretmendir kendisi. Bunun haricinde kendisinin yaklaşık iki ay önce sayın İbrahim Taşer'le birlikte aldığı bir unvan daha var. Sayın Ahmet Akça artık Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyelerinden biri. Bakın Türkiye'nin bugün geldiği politik konumda bir eğitimcinin ya da bir işverenin gelebileceği en yüksek noktadan bahsediyoruz" dedi. 

'O MASALARA BİZİ ÇAĞIRACAKLAR'
Bu örneğin Türkiye'deki eğitim politikalarının kamusal alandan tamamen sıyrılıp hızlı şekilde özelleştirmeye doğru gittiğini ve yıllar içinde özelleşmenin kamu, devlet okullarının çok üzerine çıkacağının göstergesi olduğunun altını çizen Erkut, "İstanbul'da özel okullaşma devlet okullarıyla yarı yarıya. Sayın bakanın ve bakanlık temsilcilerinin burada gördüğünüz işverenlerle yaptığı toplantılarda, bir çağrısı var Türkiye'ye. Biz özel okullaşmanın, özelleşmenin yüzde 20'lerin çok ötesine çıkmasını istiyoruz diyor. Bunlar bizim uydurduğumuz, istihareye yatıp da birden vuku bulan şeyler değil. Doğrudan en yetkili makamların sözlerini söylüyoruz. Eğitimde bu kadar özelleşme söz konusuysa ve Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikalarına kadar bu işverenler çıkabiliyorsa öyleyse oturdukları masalarda, bakanlıkla yaptıkları toplantılarda, Meclis'te Eğitim Komisyonunda olan vekillerle yaptıkları toplantılarda bizlerin, 500 bin eğitim emekçisinin temsilcisi olan öğretmenlerin hayatlarını konuşurken, onların çalışma koşulları, emekleri üzerine politikalar belirlerken bizi o masalara çağıracaklar" vurgusu yaptı. 

Özel sektörde çalışan eğitim emekçilerinin taleplerini yineleyen Erkut, Akça'nın derhal kendileriyle görüşmesini istedi. 

'AHMET AKÇA GÖREVE, ÖĞRETMENİ BEKLETME'
Öğretmenlerin ÖZDER önündeki eylemi, "Ahmet Akça göreve, öğretmeni bekletme" sloganıyla sona erdi.

TOBB ÖNÜNDE AÇIKLAMA: BİZE GELEN İHBARLARDAN TANIYORUZ
Özel sektör eğitim emekçileri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) önünde açıklama yaptı. TOBB önünde olmalarının nedeninin, TOBB Başkanı aynı zamanda da Sınav eğitim kurumları kurucusu Metin Özer olduğunu söyleyen Selin Pir, "Metin Özer bir hukukçu fakat biz sendika olarak kendisini isim hakkı sahibi olduğu kurumdan bize gelen ihbarlarla tanıyoruz. Metin bey bir röportajında şöyle demiş, 'mevcut çalışanlarımızın özlük haklarını gözeten, maaşını zamanında ödeyen, sigortasını yatıran ve iş barışını önde tutan anlayışı bu süreçlerde işimizi kolaylaştırmakta, elimizi güçlendirmektedir.' Sosyal medya hesaplarımızdan da görebilirsiniz sınav okullarında öğretmenlerin ek ders ücretleri gasp ediliyor tatillerde çalıştırılan meslektaşlarımızın tatil hakkı gasp ediliyor. Soruyoruz metin bey bir hukukçu olarak öğretmenlerin dinleme hakkı olmadığını mı düşünüyorsunuz" diye sordu.

'ÖĞRETMENİN EMEĞİNİ YOK SAYANLAR BURADAYIZ, MÜCADELEYİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Türkiye odalar ve Borsalar Birliği'nin 14 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı toplantının katılımcılarının Meclis Başkanı Metin Özer, TOBB Genel Sekreter yardımcısı Cengiz Delibaş, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanı Bekir Aktürk, Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı İlhamı Kesici, Özel Öğretim Kurumları Genel müdür Yardımcısı Mehmet Baran. Gördüğünüz üzere özel öğretim kurumlarını ilgilendiren herkes masada fakat öğretmenler yok. Bu toplantıda iş hukuku, öğretmenlerin çalışma koşulları, ücretlendirme, sosyal haklar, sigorta bildirimleri konuşulmuş. Hepimiz merak ettik değil mi acaba bu toplantının sonunda nasıl bir rapor çıkmış ortaya, biz de ulaşmaya çalıştık fakat böyle bir rapor yayınlanmamış. Öğretmeni yok saydınız masaya çağırmadınız bari bir bilgilendirme geçseydiniz. Buradan haykırıyoruz; öğretmeni, öğretmenin emeğini yok sayanlar buradayız, komisyonun toplanmasını bekliyoruz, mücadeleyi bırakmayacağız."

TOBB önündeki açıklama, "Yüzbinlerce öğretmen komisyonu bekliyor", "İnsanca yaşamak istiyoruz" sloganlarıyla sona erdi. 

MEB ÖNÜNDE EYLEM
Öğretmenlerin son eylemi Milli Eğitim Bakanlığı önü oldu. Söz alan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası MYK üyesi Rabia Atbaş, kolejlerde, kurs ve rehabilitasyon merkezlerinde, vakıf üniversitelerinde çalışan öğretmenler olarak yıllardır süregelen adaletsizliklere, eşitsizliklere ve güvencesizliğe karşı ses yükselttiklerini; artık yalnızca konuşmak değil, değiştirmek için yürüdüklerini belirtti. 

Atbaş, özel okul öğretmenleri haftada 45 saati aşan ağır çalışma yükü altında eziliyor, asgari ücret düzeyinde ya da daha düşük maaşlara mahkum ediliyor, belirli süreli sözleşmelerle işsizlik tehdidiyle terbiye edilmeye çalışılıyor, sendikal faaliyetleri engelleniyor, örgütlenme hakları ellerinden alınıyor, mesleki saygınlıkları sistematik biçimde ayaklar altına alındığını kaydetti. 

'SORUMLULAR YETKİLERİNİ HALKIN ÖĞRETMENLERİNDEN YANA KULLANSIN'
Talepleri yineleyen Atbaş, "25 Haziran'da başlayan Büyük Öğretmen Yürüyüşümüz, dün Ankara'ya ulaştı. Bugün bu sürecin 8. günündeyiz. Bugüne dek çalmadık kapı ve almadık söz bırakmadık. Meclis, Bakanlık, işverenler her yerin en kritik noktalarındaki karakterler sorunlarımızın çözümü için söz verdi. Bu sözlerin üzerinden en az bir yıl geçti ve özeldeki öğretmenin kanayan yarası büyüyor. Bir eğitim öğretim dönemi daha bekleyecek sabrımızın asla kalmadığını Meclisten Bakanlığa, oradan işverenlere dek herkes çok iyi anlamak zorundadır. Sayın Bakan'ın eğitimin özelleşmesine ilişkin isteklerine karşılık alanda bekleyen yüz binlerce öğretmen bu özelleşme içinde bir yıl daha ucuz iş gücü olarak görülemez. Sorumluları, yetkilileri sorumluluğa ve yetkilerini halkın öğretmenlerinden yana kullanmaya çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.  

Eylem, "İnsanca yaşayacağız", "Öğretmenliği yaşatacağız", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Yaşasın Öğretmen Sendikası" sloganıyla sona erdi.