16 Mayıs 2024 Perşembe

Diyarbakır'da kadınların eylemine polis engeli

Diyarbakır E Tipi Hapishanesi'ne yürümek isteyen DAKAP üyesi kadınlara yapılan polis saldırısına ilişkin Ofis AZC Plaza önünde yapılmak istenen basın açıklamasına izin verilmedi. DAKAP üyeleri Eğitim-Sen 1 Nolu Şube binasında basın açıklaması yaptı.
Diyarbakır E Tipi Hapishanesi'ne yürümek isteyen Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) üyesi kadınlara yapılan polis saldırısına ilişkin Ofis AZC Plaza önünde yapılmak istenen basın açıklamasına izin verilmedi.
 
Açıklama nedeniyle Ofis semtini ablukaya alan polis, eylem nedeniyle esnafın iş yapamadığını gerekçe göstererek kadınların eylemine izin vermedi. Polisin eylemi engellemesine tepki gösteren kadınlar oturma yaptı.
 
Polis, oturma eylemi yapan kadınlara saldırı tehdidinde bulundu. Eyleme izin verilmemesi üzerine kadınlar Eğitim-Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube binasına geçti. Burada yapılan basın açıklamasını avukat Selma Yusma okudu. Leyla Güven'in açlık grevinden kaynaklanan ağır sağlık sorunları ile karşı karşıya olduğunu belirten Yusma, "Ailesi ve yanında kalan tutsaklardan edindiğimiz bilgilere göre kilo kaybı, tansiyon düzensizliği, mide bulantısı, yürüme ve konuşmada zorluk, halsizlik, baş ağrısı, mide krampı, sese ve ışığa karşı hassasiyetinin artması ve sıvıyı tüketemeyecek duruma geldiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Yine açlık grevinde olan diğer tutsakların temel haklarına saygı gösterilmediğini, yeterli miktarda su, tuz, şeker ve hayati öneme sahip B1 vitamininin bazı cezaevlerince verilmediğini öğrendik" diye kaydetti.
 
Leyla Güven'in direnişine ses vermek 'Tecrit kalkmalıdır' talebini dile getirmek için DAKAP, 20 Ocak günü Diyarbakır E Tipi Hapishanesi önünde yapmak istediği eyleme polisin saldırdığını hatırlatan Yusma, kadınların işkenceyle gözaltına alındığını söyledi. Yusma, "Hepimizin kadın oluşuna, orantısız gücün kullanımının yasak olmasına rağmen, erkek polisler tarafından müdahaleye uğradık. Müdahale bu haliyle kalmamış gözaltı aracında, hastane kapısında sağlık muayenesi için araçta beklerken, TEM'de beklerken kadın polisler aşağılayıcı hakaretler ve dayakla, saç çekmeyle, yumruklamayla işkencelerine devam etmiştir. Aldığı darbeler sonucu gözlerinden kan gelen, yüzünde belirgin kızarıklıklar olan kadın arkadaşımıza askeri hastane doktorunun 'darp var mı?' diye sorduğu, arkadaşımızın 'belli olmuyor mu' diye cevap vermesi üzerine 'ben mi size eyleme gidin dedim ben mi sizi gözaltına aldım' diyerek cevap vermiştir. Bu doktor darp edildiğini inkar edemeyeck durumda olan kadın arkadaşımız dışında diğer arkadaşlarımıza darp raporu vermeyi reddederek hekimlik mesleğinin gereğini yerine getirmeyip, şiddete uğramış kadınlara düşman gibi davranmıştır" dedi.
 
Darp raporu vermeyen doktor hakkında Sağlık Bakanlığı'na ve ilgili kurumlara şikayette bulunacaklarını ifade eden Yusma, "Dicle Amed Kadın Platformu'nda yer alan kadınlar olarak her koşulda yaşam hakkını savunuyoruz. İnsan yaşamını her türlü kavram ve kaygının ötesinde ele alıyoruz. Ulusal mevzuat ve uluslar arası sözleşmeler ile güvence altına alınan avukat, müvekkil görüşme hakkının, her koşulda ve her zaman eşit ve ayrımsız bir şekilde her tutsağa tanınması gerekmektedir. Bu taleple süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren başta Leyla Güven ve diğer tutsakların yaşamlarının daha fazla tehlikeye girmemesi için, bu ayrımcı uygulamalardan vazgeçilmesini başta Adalet Bakanlığı olmak üzere hükümeti, ulusal ve uluslararası mevzuatı yerine getirmeye çağırıyoruz" diye konuştu.