14 Ekim 2025 Salı

Binlerce kişi ekolojik yıkıma karşı Muğla'da buluştu

AKP-MHP iktidarının zeytinlikleri talan projesine karşı Muğla'da düzenlenen "Toprağımızı vermiyoruz" mitingine binlerce kişi katıldı. Mitingde iktidarın yerli ve yabancı sermayeyle işbirliği sonucu doğayı talan ettiği belirtilerek, "Buna izin vermeyeceğiz" denildi.

Ekoloji örgütleri, zeytinliklerin madenlere açılmasının önünü açan torba yasaya karşı "Toprağımızı vermiyoruz" şiarıyla Muğla'da miting düzenledi. Binlerce kişinin katılımıyla Atatürk Bulvarında gerçekleştirilen mitingde, "Karanlığa teslim olmayacağız", "Çimentocu şirket köylerimizi terk et", "Akbelen için adalet" pankartları, "İşgal yasası iptal edilsin", "Zeytinliklerimizi vermiyoruz", "Meclisten çıkan torba yasayı tanımıyoruz", "Bir arada yaşamı savunacağız", "Ormanlar, zeytinlikler, yaşam kırmızı çizgimizdir",  dövizleri taşındı. "Hak, hukuk adalet", "Havama, suyuma, toprağıma dokunma", "Onlar bir avuç, biz milyonlarız" sloganlarının haykırıldığı mitinge Polen Ekoloji Kolektifi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) de aralarında bulunduğu çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

KOÇAK: DOĞAYA SALDIRI HEPİMİZE YÖNELİK
Ekoloji mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısında saygı duruşuyla başlayan mitingde ilk sözü Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak aldı. KESK olarak ekoloji mücadelesi yürütmelerinin bir tercih olmadığını, yaşam mecburiyeti olduğunu söyleyen Koçak, "Doğamızı katlettiklerinde geleceğimizi elimizden almış oluyorlar. Doğamızı katlettiklerinde, suyumuzu, topraklarımızı kirlettiklerinde, biz yoksul emekçilere daha kötü şartlarda çalışmak ve emeğimizin daha da değersizleşmesi, kıtlık dayatılacaktır. Bunu en çok da biz yoksul emekçiler yaşayacağız. Biz buna izin vermemek için, havamızı, suyumuzu, toprağımızı korumak için buradayız" dedi. Karadeniz'de ekoloji mücadelesi yürütenleri, Şırnak'ta ormanlarına sahip çıkanları, havasına, suyuna, toprağına, emeğine sahip çıkma mücadelesi verenleri selamlayan Koçak, "Saldırı tek başına doğaya değil, ama doğaya yönelik saldırı, sadece orada yaşayana değil, hepimize yönelik saldırıdır" dedi.

KADIGİL: İŞGALE KARŞI ALANLARDAYIZ
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de "Havamıza, suyumuza, zeytinimize, kadın olarak bedenimize, el kadar çocuklarımıza el uzatanlara dur demek için, buradayız" dedi. "Bir maden şirketinin patronunu, milletvekili diye götürüp oraya vekil yapanlardan bir şey bekleyecek değiliz" diyen Kadıgil, AKP-MHP iktidarının son 15 yılda yerli ve yabancı maden şirketlerine 386 bin madencilik ruhsatı verdiğini hatırlattı.

HATİMOĞULLARI: ÖRGÜTLENDİKÇE KAZANACAĞIZ
Ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları söz aldı. İktidarın Muğla başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanına göz diktiğini vurgulayan Hatimoğulları, iktidarın "vahşi kapitalizm ve emperyalist sisteme uşaklık eden bir enerji politikası" yürüttüğüne işaret etti. Ekolojik yıkımı yol açan talan yasasına karşı Meclis'te yürüttükleri mücadeleyi anlatan Hatimoğulları, torba yasanın iptali için AYM'ye başvurduklarını hatırlatarak, "Muğla'dan AYM'ye bir kez daha sesleniyoruz. Türkiye'nin yarısından fazlasının itiraz ettiği bu yasaya hayır demenizi, veto etmenizi bekliyoruz. Bu iktidar adeta leblebi dağıtır gibi maden ruhsatı dağıtıyor. Bugün Milas'ta, Akbelen'de yaşananlar ne yazık ki Türkiye'nin dört bir yanında yaşanıyor. Akbelenliler parlamentoya geldiklerinde onları bizler karşıladık. Aynı gün deprem kenti olan Hatay'dan Dikmece köylüleri gelmişlerdi, Akbelen ve Dikmece direnişi buluşmuştu. 'Zeytinimizi size peşkeş çekmeyeceğiz, ağacımızı koruyacağız' demiştik. Bu mücadele devam ediyor. Bizler bugün birleştiğimiz gibi her zaman ve her yerde birleştikçe sonuç alırız. Örgütlendikçe, bir arada oldukça sonuç alırız. Bu nedenle bizler bir kez daha diyoruz ki birleşe birleşe kazanacağız" dedi.

'MUĞLA'DAN BESTA'YA MÜCADELE KÖPRÜSÜ KURALIM'
İktidara yakın Limak, İçtaş gibi şirketlerin yanı sıra yerli ve yabancı birçok şirketin Muğla'nın 48 köyünü yaşanmaz hale getirmek üzere olduğuna dikkat çeken Hatimoğulları, Şırnak Besta'da yaşanan ağaç katliamını ve buna karşı gerçekleştirilen nöbet eylemini hatırlattı. İktidara ve talancı şirketlere geri adım attırmak için Muğla'dan Besta'ya mücadele köprüsü kurulması çağrısı yapan Hatimoğulları, ekoloji mücadelesi ve barış arasında bağlantı olduğunu belirterek şunları söyledi: "Barış sadece silahların susması demek değildir. Barış, ağaçla barışmaktır. Suyla barışmaktır. Toprakla barışmaktır. Barış, bu yeryüzünde canlı cansız bütün varlıkların yaşam hakkını savunmak demektir. Bizler barışı inşa ederken aynı zamanda doğamıza sahip çıkarak barışı inşa edeceğiz. Doğamıza sahip çıkamazsak bu ülkede gerçek ve kalıcı bir barıştan bahsetmek mümkün değildir."

ÖZEL: BU MÜCADELE HİÇ BİTMEDİ
Mitingde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel de söz alarak, "Zeytinler için, doğa için, çevre için emek veren, mücadele eden ve sonuna kadar direnenler kazanacak. 23 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidar, 23 yılda 11 kez zeytinliklere meclis zemininde saldırdı. Gün oldu komisyonlarda sabahlandı, gün oldu son dakika genel kuruldan döndü ama bu mücadele hiç bitmedi" diye konuştu.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu üyesi Arif Balkanay ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Alpay Azap da mitingde söz aldı.