Zeren Ertaş için bir araya geldiler: Ölmeye değil okumaya geldik
Barınamıyoruz Hareketi'nin çağrısıyla Zeren Ertaş'ın ihmal sonucu ölümünün birinci yılında buluşan gençler, "Ölmeye değil okumaya geldik" vurgusu yaptı. KYK'larda ihmal sonucu katledilen arkadaşlarının isimlerini sayan gençler, hiçbirini unutturmayacaklarını söyledi.
Zeren Ertaş'ın ölümünün 1. yılında İstanbul, Ankara ve Eskişehir'de Barınamıyoruz Hareketi eylemler yaptı. İstanbul'da Süreyya Operası önünden, Gençlik ve spor ilçe müdürlüğü önüne yürüyen gençler, KYK yurtlarında katledilen arkadaşlarının isyanını büyüteceklerini vurguladı, "Ölmeye değil okumaya geldik" dedi.

Eylemde "Düzeniniz batsın biz yaşayacağız" pankartı açılırken, "Zeren Ertaş ölümsüzdür", "Katillerden hesabı gençlik soracak", "Zeren için adalet herkes için adalet", "Zeren'in katili KYK düzeni" sloganları atıldı.
'ÖMRÜMÜZÜN HEBA ETMESİNE İZİN ERMEMEK ÇİN TOPLANDIK'
Basın metnini okuyan Sanem Vural, Zeren'i unutturmayacaklarını söyledi ve ekledi: "Buraya Zeren'i anmak için değil, onu katleden düzenin, rant ve yağma sisteminin hayatlarımızı bizden çalmasına, ömrümüzü rezil bir geleceğe heba etmesine izin vermemek için toplandık."

'BU DÜZENİ TANIYORUZ'
Zeren Ertaş'ın ölümünün, "münferit bir kaza" olmadığını söyleyen Vural, "Bizi bir çatının altına istiflemenin barınma olduğunu söyleyen, öğrenci yaşamını değersiz gören bir zihniyetin sebep olduğu bir cinayetti. Zeren'in ölümünün üzerinden iki yıl geçti. Asansör firması, yalnızca iki yıl meslekten men edildi. Yurt müdürü, altı ay açığa alındıktan sonra, hakkında kamu davası hala sürerken, Aydın'da bir gençlik merkezine yeniden atandı. Davalarda kimse yok; ne sanıklar, ne sorumlular geliyor. Bu, cezasızlığın kurumsallaşmış halidir. Bunun örneklerini biz ülkenin dört bir yanındaki nice yurtlarda da gördük. Bu düzeni tanıyoruz; biliyoruz. Zeren'in ölümü son olmadı. Üç hafta önce, Kasım Bulgan, kaldığı KYK yurdunda sıcak su akmadığı için soğuk duş almak zorunda kalıp geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Tıpkı Enes Kara, Mine Nur Uysal, Rojin Kabaiş ve adını sayamadığımız daha nice arkadaşımız gibi, bu düzenin ördüğü rant ağlarının içinde, önlenebilecek ihmaller zincirlerinde kaybettik onları. Enes Kara kaldığı tarikat yurdunda intihar etti. Ve yine biliyoruz ki sıra arkadaşımız Rojin Kabaiş'in ölümünün sorumluların bir tanesi de KYK yönetimiydi" dedi.
'OKUMAYA GELDİĞİMİZ YURTLARDA ÖLMEK İSTEMİYORUZ'
Katledilen hiçbir gencin hesabının verilmediğinin altını çizen Vural, rezil bir geleceğin kölesi olmadıklarını söyledi. Vural, şöyle devam etti: "Biz karşımızda bir geleceksizleştirme cenderesiyle karşı karşıya kalırken ve barınma kriziyle boğuşurken can güvenliğimizden endişe etmek istemiyoruz. Bizi üç kuruş kar uğruna böcekli yemeklere, koğuş tipi odalara, inşaatı bitmemiş binalara; güvenliksiz, susuz ve soğuk yurtlara ve tarikat yurtlarına mahkum edenler, arkadaşlarımızın katilleridir. Barınmak, bir çatı altına istiflenmek değildir; insanca, güvenli, sağlıklı koşullarda yaşama hakkıdır. Okumaya geldiğimiz yurtlarda ölmek istemiyoruz."

'KAZA DEĞİL İHMAL'
Zeren'in ihmal sonucu katledildiğini vurgulayan Vural, "Türkiye genelinde ayağa kalkan sıra arkadaşlarımız bize bir yol açtı. Kampüslerde ve yurtlarda ses çıkarmalar, yürüyüşler devam ediyor. Yurtlarımızın artık yatıp kalktığımız odalar değil bir araya gelip konuştuğumuz, elden ele bildiri tutuşturduğumuz, grup grup dayanıştığımız alanlar olduğunu daha net gördük, görüyoruz. Zeren'i unutturmayacağız. Öfkemiz diri, başımız dik; yüreğimizde Zeren'in yaşayamadığı kalan ömrün sorumluluğu, sesimizde binlerce gencin yankısı var" dedi.
'HAKKIMI HELAL ETMİYORUM'
Eylemde söz alan Zeren Ertaş'ın annesi Serpil Ertaş, "Devlete ve kurumlarına hakkımı helal etmiyorum. Benim kızım bir kere bile üniversiteli olarak evine gelmemiş oldu. Ben kızımı onlara ve yurtlarına sağ salim teslim ederken onlar kızımı gözleri kapalı bir şekilde teslim ettiler. Tam bir yıldır adalet arayışımıza her hangi bir dönüş yapmadılar. Hakkım haram olsun onlara da kurumlarına da" ifadelerini kullandı.
Eylem "Zeren için adalet herkes için adalet" sloganıyla bitti.