Vicdani retçilere yönelik yargı tacizine tepki

İHD İstanbul Şubesi ve Vicdani Ret İzleme vicdani retçilerin artan yargı baskısı ve hapis kararları nedeniyle yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekerek, yetkililere uluslararası yükümlülüklere uyma çağrısı yaptı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Vicdani Ret İzleme, vicdani ret hakkını kullandıkları için defalarca yargılanan ve hapis cezalarına çarptırılan bireyler için İstanbul'da basın toplantısı düzenledi. "Vicdani retçiler için yargısal taciz işkence halini aldı" pankartının asıldığı toplantıda, basın açıklamasını Hülya Üçpınar okudu.
Vicdani retçilere yönelik süregelen yargısal tacize ve Türkiye'nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerine dikkat çeken Üçpınar, "Türkiye'de vicdani ret hakkını kullanan bireyler, yıllardır hukuk dışı bir döngünün içinde tutuluyor: soruşturma, yargılanma, cezalandırılma ve aynı eylem nedeniyle yeniden yargılanma, yeniden cezalandırılma... Bu döngü yalnızca hukukun değil, vicdan özgürlüğünün de sistematik biçimde inkarıdır" diye konuştu.
'VERİLEN KARARLAR, İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMELERİNE AYKIRI'
Tunceli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan vicdani retçi Kamil Murat Demir hakkında verilen 21 aylık hapis cezasına işaret eden Üçpınar şunları belirtti: "Demir, 2022–2024 arasında üç ayrı yoklama kaçağı davasıyla karşı karşıya bırakıldı. Mahkeme, vicdani reddini açıkça beyan etmiş bir kişiyi, 'suç işleme eğilimi' bulunduğu gerekçesiyle hem cezalandırdı hem de indirim, erteleme gibi hiçbir hukuki kolaylık tanımadı. Bu karar, Anayasa'ya ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine tamamen aykırıdır."
'AYNI EYLEME YENİDEN HAPİS CEZASI VERİLDİ'
Üçpınar, Çınar Koçgiri Doğan ve İnan Mayıs Aru'nun da benzer bir şekilde tekrar tekrar yargılanıp cezalandırıldığını belirterek şöyle konuştu: "Çınar Koçgiri Doğan, 2023'te hakkında açılan bir dava sonucu 5 ay hapis cezası aldı; ceza HAGB kapsamına alındı. Ancak 2025'te yeniden açılan dava bu kararı devreye soktu ve Doğan 1 gün cezaevinde kaldıktan sonra denetimli serbestlikle tahliye edildi. Ardından yine aynı eylem nedeniyle 16 Ekim'de 5 ay hapis cezası daha verildi. Bu bir cezalandırma değil, yıldırma yöntemidir."
'YARGI, SOPA OLARAK KULLANILIYOR'
Bir diğer vicdani retçi İnan Mayıs Aru'nun da yıllardır devam eden hukuki bir eziyete maruz kaldığını belirten Üçpınar, "En son Kütahya 3. Asliye Ceza Mahkemesi, Aru'yu 'yoklama kaçağı' olduğu gerekçesiyle 1 yıl 3 ay hapse mahkum etti. HAGB uygulanmadı, iyi hal indirimi yapılmadı. Bu cezalar artık birer yargı kararı değil; vicdan özgürlüğüne karşı birer sopa işlevi görüyor" diye konuştu.
TALEPLER
Üçpınar, vicdani ret hakkının uluslararası insan hakları belgelerinde açıkça tanındığını hatırlatarak taleplerini şöyle sıraladı:
🔹"Kamil Murat Demir'e, Çınar Koçgiri Doğan'a ve İnan Mayıs Aru'ya yönelik tüm yargısal tacizler derhal sonlandırılmalı,
🔹Açılmış davalar düşürülmeli ve geçmiş cezalar silinmelidir.
🔹Tüm yargı mercileri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymalı ve hukuk dışı uygulamalara son vermelidir.
🔹Vicdani ret hakkını kullanan bireylere yönelik cezai ve idari yaptırımlar derhal kaldırılmalı; 'yoklama kaçağı', 'bakaya' gibi baskı aracı olarak kullanılan suç tanımları yürürlükten çıkarılmalıdır.
🔹Türkiye, vicdani ret hakkını iç hukukta tanıyan düzenlemeleri, vicdani retçilerin taleplerini de dikkate alarak bir an önce gerçekleştirmelidir."