Aydın Akyüz yazdı | Birlik devriminden birleşik devrimci önderliğe

Birlik devriminin çizdiği rotanın kaçınılmaz duraklarından biri birleşik devrimci önderliktir. Çünkü birlik devrimi, devrim için gerekli tüm araçların yaratılması parolasıdır. Devrim için birleşik devrimci örgütler cephesi gerekliyse bu yaratılmalıdır. 31 yıllık tarih aynı zamanda birleşik devrimci ve birleşik demokratik önderlik yaratmak için verilen mücadelenin tarihidir.
Komünistlerin birliği, uzun yıllara yayılan grupçuluğa, kendini amaçlaştırmaya, kendi için politika yapmaya karşı yeni bir rota çizme iddiasıdır. Devrim, amacı için grupların araçsal kavranışında bir sıçramadır. Vazgeçilmez stratejik bir araç olan partinin yaratılması bilincinin vücut bulmuş halidir. İşçi sınıfı ve ezilenlere yüzünü dönme, onlar için politika yapma amacına bağlanmadır. Grupçu kibir ve rekabete, kendini beğenmişlik ve benmerkezcilikle arasına mesafe koymadır. O yüzden isabetli bir biçimde birlik devrimi, zihniyet devrimi olarak tanımlanır.
Komünistlerin birliği politikasının bir ayağı, hiç şüphesiz her dönem güncel olan aynı ülkedeki komünist parti ve grupların birleşme gerekliliğidir. Gerçekleştiği dönemin ayırt edici özelliklerinden kaynaklı bunu aşan bir içerik ve anlam kazanmıştır. Yeni bir devrimci birlik anlayışı, geleneği ve kültürü yaratma bilincini içinde taşır.
Sadece uluslararası komünist hareketin birikim ve geleneğini eleştirel biçimde sahiplenmekle kalmadı; Türkiye ve Kürdistan başta gelmek üzere bölge ve dünyadaki devrimci ve sosyalist parti ve gruplardan öğrenmesini bildi. Bu çabasını sürekli kıldı. Bütün bunların en ileri geleneklerini sahiplendi, sentezleyerek kendine mal etme çabası içinde oldu.
Marksizm iddialı parti, grup ve kişiler dağınık ve parçalı durumdadır. Üstelik bu durum sadece bir ülkeye özgü değildir. Ondan az emekçi sol parti ve grubun bulunduğu ülke bulmak zor. Dolayısıyla sorun evrenseldir. Öncellerimiz komünist gruplar eleştirel, devrimci bir yaklaşımla bu tabloyu tersyüz etmeye kendilerinden başlamıştır. Birlik devrimiyle komünistler birleşmiş, bir yıldan daha kısa süre içinde öncü parti olarak varlık hakkını kazanmıştır. Sıra, önderleşmeye gelmiştir. Önderleşmenin bir ayağı işçi ve ezilenlerle güçlü bağlar kurarak onları devrime seferber etmekse; diğer ayağı birincisiyle bağı içinde birleşik devrimci önderliğin inşasıdır.
RUS DEVRİMLERİNDE BİRLEŞİK DEVRİMCİ ÖNDERLİK
İşçi sınıfı ve ezilenlerin politik ve toplumsal kurtuluş davasına bağlılık, devrimi isteme politik kararlılığı, daha ileriye yürümeyi ve devrimci güçlerin birliğini gerçekleştirmeyi gerektirir. Bu kadar uzun yıllar her türlü baskı, zorbalık ve tasfiye saldırılarına karşı ayakta kalmış devrimci parti ve grup gerçekliği ortadayken "biricikliği” ve "bolşevikliği" kendinden başka kimseye yakıştırmamak ve devrimi tek başına yapmayı düşlemek çocukça ve yüzeysel bir duygu ve düşünüş biçiminin ürünüdür. Bu düşünüş biçiminin altında yatan sorunların ilki grupçu kibirdir, diğeri tarihsel örnekleri çarpık, yüzeysel, kaba indirgemeci ve şabloncu kavrayıştır.
Sanki Rus devrimlerini bolşevikler tek başına yaptı; sanki Çin ve doğu Avrupa devrimlerinde antifaşist burjuvalarında içinde olduğu devrimci-demokratik cepheler tarafından yapılmadı; sanki Küba devrimi salt 26 Temmuz hareketinin ürünüydü. Rus devrimlerinde bütün programatik, stratejik ve taktik hata ve görüşlerine rağmen narodnikler, menşevikler ve sosyalist devrimcilerin oynadığı rolü ya yok sayıyorlar ya da olumsuzluklardan ibaret görüyorlar. Mücadele hayatı boyunca onlarla ideolojik mücadele yürütmüş Lenin'in yeri geldiğinde onların ileri yanlarını ve kimi pratiklerini takdir edip onlardan öğrenme çabası görmezden geliniyor.
Sovyetlerin diğer niteliklerinin yanı sıra fiilen birleşik devrimci ve demokratik önderlik rolü oynadığı; küçük-büyük bütün emekçi sol güçlerin, örgütsüz devrimci-mücadeleci işçi ve köylülerin bir araya geldiği bir devrimci-demokratik cephe örgütü olduğu gözardı ediliyor.
Ekim devriminin hemen öncesinde bolşeviklerin önderliğinde, birleşik devrimci önderliğin bir biçimi olan sovyetlerde ortak hareket etmenin yanı sıra, sol-sosyalistler, enternasyonal menşevikler ve anarşistler ayaklanma organlarında birlikte yer alarak birleşik devrimci önderliğin daha üst bir biçimini de yarattıkları gözardı edilebilir mi?
ÖNDERLEŞME YOLUNDA BİRLEŞİK DEVRİMCİ ÖNDERLİĞİN GEREKLİLİĞİ
Kaldı ki bugünkü emekçi sol grupların tablosu 20. yüzyılın ilk yarısından çok farklı. O zamanlar emekçi sol gruplar bir elin parmağını geçmezken, bugün bir ülkedeki emekçi sol grupları saymak için iki elin parmakları yetmiyor. Emekçi sol grupların çok, parçalı ve dağınık oldukları bir dönemde eylem birliğinde, devrimci-demokratik örgütler cephesi kurmak çok daha acil, güncel ve gereklidir.
Birlik devriminin çizdiği rotanın kaçınılmaz duraklarından biri birleşik devrimci önderliktir. Çünkü birlik devrimi, devrim için gerekli tüm araçların yaratılması parolasıdır. Devrim için birleşik devrimci örgütler cephesi gerekliyse bu yaratılmalıdır. 31 yıllık tarih aynı zamanda birleşik devrimci ve birleşik demokratik önderlik yaratmak için verilen mücadelenin tarihidir. Birçok girişimde bulundu, var olanlara ve oluşmakta olanlara katıldı. Başarılı birleşik devrimci ve birleşik demokratik birliklere hayat verdi. Bu doğrultuda önemli mevziler yaratıldı, azımsanmayacak deneyim biriktirildi.
Önderleşmenin siluetinin belirginleştiği bugüne, diğer şeylerin yanı sıra birleşik devrimci önderlik ısrarı ve kararlığı sayesinde varılmıştır. Mevcut koşullar altında birleşik devrimci önderliğin büyüyüp derinleşmesinden, daha fazla ete kemiğe bürünmesinden bağımsız bir önderleşme mümkün görünmemektedir. Sınıf mücadelesi yerelde ve uluslararası arenada çok katmanlı ve karmaşık biçimler almış durumdadır. Dolayısıyla, tek bir ana halkadan tutmak yeterli görünmemektedir. Aynı anda birden çok halkadan tutmak gerekmektedir. Hiç şüphesiz bu halkalardan biri devrimci dostlarımızla birlikte birleşik devrimci önderliği büyütmektir. Dünya ve bölge gerçekliğinin yanı sıra birlik devriminin çizdiği rotanın da kaçılmaz sonucudur bu.