AVEG-KON 10. Kongresi sonuç bildirgesi açıklandı

Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON), 26-27 Nisan günlerinde gerçekleştirdiği 10. Kongresi'nin sonuç bildirgesini açıkladı. Kongrede yapılan tartışmalar ışığında önümüzdeki dönem görevlerine ilişkin kararların alındığı kongrede, Avrupa'da yükselen ırkçı-faşist saldırganlık, göçmenlere, kadın ve LGBTİ+'lara dönük saldırılar karşısında geliştirilecek mücadelelere ilişkin tartışmalar yapıldığı belirtildi.
Ortadoğu'nun, emperyalist dünyanın hegemonu ABD, İngiltere ve bağlaşıkları tarafından yeniden biçimlendirildiği, ABD, İngiltere, siyonist İsrail'in; Ortadoğu'nun jeopolitik yapısını savaşlarla, işgallerle değiştirmeye giriştiği belirtilen sonuç bildirgesinde, "Öncelikle Filistin halkını bu emellerle soykırıma uğratarak, Lübnan'a kadar uzanan siyonist İsrail'in saldırganlığıyla başlayan süreç; bugün bilcümle siyonist-emperyalist blokun Suriye halkları ve Rojava devrimini hedeflemesiyle de yürürlüktedir. Şimdi Yemen, Katar, İran gibi ülkelere benzer tehditlerle teslimiyet dayatılıyor. Emperyalist-siyonist blok, bölgeyi kendi emperyal düzen çıkarları doğrultusunda tahkim etmeye çalışıyor. Rusya ve Çin ise ABD ve NATO karşısında Şanghay İşbirliği Örgütü'ndeki ilişkilerini pekiştirme ve bu emperyalist ittifakın hem kurumsallığını güçlendirme hem de hegemonya sahasını koruma çabası içerisindeler" denildi.
EMPERYALİSTLER VE İŞBİRLİKÇİLERİNİN ZULMÜNE KARŞI MÜCADELE
Siyonist İsrail devletinin, Filistin halkının ve onun öncü kuvvetlerinin Aksa Tufanı özsavunma hamlesi sonrasında soykırım ve işgal saldırıları uyguladığı, Lübnan halkına hava bombardımanlarıyla teslimiyet dayattığı kaydedilen sonuç bildirgesinde, Suriye'de Baas rejiminin devrilerek HTŞ çeteleri iktidara getirildiği hatırlatıldı.
"Her emperyalist savaşta olduğu gibi bu savaşların da tüm maliyeti işçi ve emekçilerin omuzlarına yüklendi" denilen sonuç bildirgesinde, emperyalistler ve işbirlikçilerinin işçi ve emekçilere, halka boca ettiği savaş ve zulme karşı mücadeleyi yerli işçi ve emekçilerle birleşik tarzda örerek büyütmenin önümüzdeki dönemde görevleri arasında olacağı vurgulandı.
Avrupa burjuva devletlerinin son yıllarda uyguladığı göç ve mülteci politikalarının, ayrımcı ve baskıcı uygulamalarının faşist bir karakter taşıdığı kaydedilen sonuç bildirgesinde, Avrupalı emperyalistlerin "Kale Avrupa" politikasıyla sınırları mültecilere kapattığı, insanlık onurunu hiçe sayan bir dizi şiddet ve ayrımcılık örneği yaşandığı hatırlatıldı. "Göçmen işçiler, mülteciler ve siyasi sığınmacılar bu saldırılarda hedef haline getirilirken, Avrupa'nın birçok ülkesinde mültecilere yönelik polis şiddeti, ırkçılığın sistematik bir biçimi olarak şekillendi" denilen sonuç bildirgesinde, yabancı düşmanlığı üzerinden geliştirilen ırkçı saldırılara işaret edildi.
Avrupa ülkelerinde polisin ırkçı saldırılarının yanı sıra ırkçı-faşist grupların göçmenlere ve göçmen örgütlerine yönelik saldırılarının arttığı kaydedilen sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi: "En son Paris'te çalışmalarımızı yürüten ACTIT derneğimize ve Young Strugglelı yoldaşlarımıza yönelik faşist bir grup tarafından gerçekleştirilen saldırılar, bu konudaki duyarlılığımızı artırmamız gerektiğini göstermiştir."
GÖÇMEN KARŞITI POLİTİKALARA KARŞI AKTİF DİRENİŞ
Sonuç bildirgesinde, AVEG-KON 10. Kongresinde, göçmenlerin sınır dışı edilmesine karşı aktif direniş örgütlemeyi, politik faaliyette bulunanlara yönelik "terörist" damgalamalarına karşı kampanyalar yürütmeyi ve bu baskılara karşı geniş kamuoyu duyarlılığı yaratmayı temel görev olarak tespit edildiği vurgulandı.
Avrupa ülkelerinde işçi ve emekçilerin, kadınların ve gençlerin hak ve özgürlüklerine yönelik gasp yasaları çıkarıldığı, sendikalaşma, örgütlenme, emeklilik, sağlık, eğitim hakkı, iş ve işçi güvenliğinin hiçe sayıldığı belirtilen sonuç bildirgesinde, bu saldırılara karşı mücadeleyi geliştirmek, gelişen direniş ve grev dalgalarıyla doğrudan ilişkilenmek, grev ziyaretleri, dayanışma , sokak eylemlerine katılımın daha etkin örgütlenmesi kararı alındığı kaydedildi. Sonuç bildirgesinde, "Yoksullukla yüz yüze bırakılan milyonlarca insanın arasında yer alan Türkiyeli ve Kürdistanlının bu sorunlara dikkatlerini çekmek, yerli sendika ve dernekle ortak mücadeleyi büyütmek, işçi sınıfı içerisinde çalışma yapmanın olanaklarını yaratmak ve politik mücadelenin çapını bu perspektiflerle genişletmek önümüzdeki sürecin önemli bir görevidir" denildi.
Sonuç bildirgesinde aynı zamanda, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da işçilere, emekçilere, yurtsever ve sosyalistlere karşı artan baskı, saldırı, gözaltı, tutuklama saldırılarına; Kürt halkına yönelik saldırılara, belediyelere kayyum atamaları ve irade gasplarına, tutsakların direnişlerinin sahiplenilmesi, işçi grevleri, Güney Kürdistan ve Rojava'ya yönelik gerçekleştirilen işgal saldırılarına dikkat çekilerek, Türkiye ve Kürdistan'daki politik mücadelenin gündemleriyle ilişki kurmanın zorunluluğunun altı çizildi.
BİRLEŞİK MÜCADELE MEVZİLERİNİ GÜÇLENDİRME
Birleşik mücadelenin önemine vurgu yapılan sonuç bildirgesinde, "Gerek Türkiye Kürdistanı'nda gerekse de Avrupa'daki politik gelişmelere yanıt olabilmek için bulunduğumuz her alanda birleşik mücadeleyi daha güçlü örmek için emek harcamalı, birleşik mücadele mevzilerinin güçlenmesi için tüm olanaklarımızı seferber etmeliyiz. Üye kitlemiz, yoldaşlarımız arasında birleşik mücadele görevlerine ilişkin ideolojik mücadeleyi geliştirmeliyiz" denildi.
KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN GÜNDEMLERİYLE İLİŞKİ
Kadın özgürlük mücadelesi gündemlerinin de ele alındığı AVEG-KON 10. Kongresi sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi: "Kapitalizmin içerisinde bulunduğu varoluşsal kriz nedeniyle toplumsal cinsiyet çelişkisinin daha fazla büyüdüğünü, bu nedenle kadına yönelik şiddetin yükselişe geçtiğini, kürtaj hakkı gibi bir dizi hakkın gasp edilmeye çalışıldığını, yoksulluğun, gelir adaletsizliğinin, yaşam tarzına müdahalenin arttığını vurgulamıştır. Buradan hareketle; kadın özgürlük mücadelesinin gündemleriyle yakın ilişki kurmak, dernek ve federasyonlarımızın süreklileştirilmiş kadın buluşmaları gerçekleştirmesi, toplumsal erkeklikle toplumsal yüzleşmenin erkek egemenliğine karşı bir mücadele konusu olarak ele alınması, tüm güçlerimizin kadın özgürlük mücadelesi görevlerinde özneleşmesi bakımından önemli olduğu; aynı zamanda LGBTİ+'ların yaşadığı baskı, şiddet ve yok sayılmaya karşı mücadele görevlerimiz olduğu kongremizce vurgulanmıştır. Kongremiz, ekoloji mücadelesinin artan önemini ortaya koyarak, önümüzdeki dönem ekoloji çalışmasına daha fazla yönelmenin zorunluluğunu belirtti."
KİTLEYLE BİREBİR İLİŞKİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ
AVEG-KON'a bağlı Avrupa'daki derneklerin yerli dillerde bildiri, yayın çıkarması, üye kitlesiyle bağlarını güçlendirecek politik, örgütsel çalışmaları yoğunlaştırılması, yeni dernekler açma, üye sayısını arttırma kararlarının alındığı belirtilen sonuç bildirgesinde, "Göçmen işçiler arasında planlı, sistemli bir çalışma yürütmenin zorunluluğuna işaret ederek, bugün geldiğimiz noktada bu hedeflerimizi gerçekleştirme yolunda ciddi yapısal ve siyasal eksikliklerle karşı karşıyayız. Kurumsal çalışmalarımızda politik kitle faaliyetinde sürekliliğin güvencelenmesi, kitleyle birebir ilişkilerin güçlendirilmesi, yeni dernek üyelerinin kazanılması, herkese yapabileceği bir iş vermek yoluyla örgütlülük düzeyinin yükseltilmesi gibi kritik noktalardaki plansızlığın ve nihayetinde iradesizliğin her biçimi, federasyon ve derneklerimiz için eleştiri ve özeleştirinin başlıca konularından biri olmalıdır" denildi.