19 Mayıs 2024 Pazar

Ali Efeoğlu'nun mezarı nerede?

İzmir'de İHD tarafından yapılan "Kayıplar bulunsun, failleri yargılansın" eyleminde 5 Ocak 1994 tarihinde İstanbul'un Pendik ilçesinde sivil polisler tarafından kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Ali Efeoğlu'nun akıbeti soruldu.
İHD İzmir Şubesi "Kayıplar bulunsun, failleri yargılansın" şiarıyla Konak eski Sümerbank önünde eylem yaptı. İHD Şube Yöneticisi Caner Canlı'nın yaptığı açıklama öncesi 1996 yılında haber takibi sırasında gözaltında işkenceyle öldürülen Evrensel muhabiri Metin Göktepe'yi andı.
 
Bu hafta, 5 Ocak 1994 tarihinde İstanbul'un Pendik ilçesinde sivil polisler tarafından kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Ali Efeoğlu'nun akıbeti soruldu. Faillerin cezalandırılmasını isteyen Canlı, şöyle devam etti: "İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Ali Efeoğlu, 5 Ocak 1994'te İstanbul'un Pendik ilçesinde sivil polislerce kaçırıldı. Daha sonra kendisinden haber alınamadı. Ailesi ve avukatları 24 Ocak 1994'te savcılığa başvurdu. Ancak İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gönderilen başvuru dilekçesi 'kayboldu'. Soruşturma kapsamında kimsenin ifadesi alınmadı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na 9 Şubat 1994 tarihinde gönderilen, Ali Efeoğlu'nun 'siyasi suçlu' olarak arandığının ifade edildiği yazının altında Susurluk kazasında ölen İstanbul eski Emniyet Müdür Yardımcısı ile dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay'ın imzası vardı. Avukatlarının 27 Ocak 1994 tarihinde DGM nöbetçi Cumhuriyet Savcısı'na yaptığı başvuruya verilen cevapsa :'Belki kardeşinin yanına gitmiştir' olmuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen dosya 2008 yılında '15 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu' gerekçesiyle 'kovuşturmaya yer olmadığına' karar verilerek kapatıldı."
 
Ayhan Çarkın'ın itirafları ile yeniden başlatılan soruşturmada Özel Yetkili Savcılık olayın "Örgütlü suç kapsamında olmadığını" belirterek görevsizlik kararı verdiğini belirten Canlı, dosyanın Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğini söyledi. Bakanlığın Ayhan ve Ali Efeoğlu kardeşlerin öldürüldüğünü kabul ettiğini belirten Canlı şunları belirtti: "Devlette devamlılık ilkesi olması gerektiğinden buradan bir kere daha soruyoruz; Ali Efeoğlu'nun mezarı nerede? Kimler tarafından, niçin kaybedildi?"