9 Mayıs 2024 Perşembe

631. F oturması: Hasta tutsak Makbule Özer serbest bırakılsın

İHD İstanbul Şubesi, 631. F oturmasında 82 yaşındaki ağır hasta tutsak Makbule Özer'in durumunu kamuoyuyla paylaşarak, derhal serbest bırakılmasını istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 631. F oturmasını Beyoğlu'nda bulunan dernek binası önünde gerçekleştirdi. "Tedavi haktır engellenemez" ve "Ağır hasta mahpus Makbule Özer serbest bırakılsın" pankartları açılan eylemde, hasta tutsakların fotoğrafları taşındı.

Basın açıklamasını okuyan Hatice Onaran, Van Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'nde tutulan 82 yaşındaki hasta tutsak Makbule Özer'in durumunu kamuoyuyla paylaştı.

Fiziksel engelli ve yüzde 52 engelli raporu bulunan Özer'in diyabet, astım, kemik erimesi ve tansiyon hastası olduğunu belirten Onaran, Özer'in doğuştan yürüme engelli olduğunu söyledi. Özer'in bu hastalıkları ve yaşlılığı nedeniyle özel bakıma ihtiyaç duyduğunu ve tek başına yaşamını idame ettiremediğini ifade eden Onaran, "Makbule Özer, kendisi ve eşi hakkında verilen toplam 2 yıl 1 aylık hapis cezasının kesinleşmesi üzerine, ilk olarak 9 Mayıs 2022 tarihinde tutuklanmış, hastalıklarının ileri derecede olması ve hapishane koşullarının sağlığına olumsuz etkisi nedeniyle sevk edildiği Adli Tıp Kurumu (ATK), düzenlediği raporda 'hapiste kalamaz' dediği için, infazı ertelenerek serbest bırakılmıştır. Aradan geçen sürede sağlık durumunda bir düzelme olmamasına rağmen, 22 Nisan 2024 tarihinde yeniden tutuklanmış ve hapishaneye konulmuştur" dedi.

ATK'nın son olarak Özer hakkında "R Tipi bir hapishanede kalabilir" raporu verdiğini aktaran Onaran, "Tutuklanmadan evvel, infazın 'ev hapsi' şeklinde uygulanması talebinde bulunmasına rağmen bu talebi kabul edilmeyen Makbule Özer'in yeniden tutuklanması, sağlık ve yaşamına ağır tehdit oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.

Onaran, Özer ve bütün hasta tutsakların serbest bırakılarak sağlık ve yaşam haklarının korunması çağrısında bulundu.

Eylem, "Tedavi haktır engellenemez", Hasta mahpuslar serbest bırakılsın", "Tecrit öldürür dayanışma yaşatır" sloganlarıyla son buldu.