20 Mayıs 2024 Pazartesi

'Türkiye'de engellilerin sorunları öteleniyor'

Türkiye'de Engelliler Haftası'nın klişelerle geçiştirildiğini ve engellilerin onurlu bir yaşam kurma koşullarının yok edildiğini kaydeden DEM Parti Engelliler Komisyonu Eş Sözcüsü Çelebi, söz konusu sorunların derhal çözülmesini istedi.

Her gün bir engel grubunun gündemine dikkat çekmek amacıyla BM'nin ilan ettiği 10-16 Mayıs Engelliler Haftası'na ilişkin açıklama yapan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Engelliler Komisyonu Eş Sözcüsü Hatice Betül Çelebi, engelli haklarına ilişkin yarım yüzyıldır verilen mücadele sonucu birçok ülkede önemli bir mesafe kaydedildiğini belirtti. 

'TÜRKİYE'DE ENGELLİLER HAFTASI KLİŞELERLE GEÇİŞTİRİLİYOR'
Engelliler Haftası'nın Türkiye'de klişelerle geçiştirildiğinin altını çizen Çelebi, basında görünenin aksine engellilerin en temel gündemlerinin yoksulluk, işsizlik, erişebilirlik, istihdam ve çalışma haklarının yok sayılması, rapor alma süreçlerinin eziyete dönüştürülmesi, özel ve kamusal alanda yaptırımsız bırakılan şiddet sorunları olduğunu kaydetti. Çelebi, "Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz koşullarında bu sorunlar daha da katlanılmaz bir boyuta ulaşmaktadır. BM Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme, taraf devletler tarafından imzalandığı 2009 yılından bu yana tam olarak uygulanmamıştır. Engellilere yönelik hak ihlallerini sıradanlaştıran sağlamcılık ideolojisine karşı alınması gereken sosyo-ekonomik, hukuki ve ahlaki-politik tedbirler henüz alınmamıştır. Engelli yurttaşlar ve mülteciler, derin yoksulluk koşullarında ve temel kamu hizmetlerine erişemeden yaşamaktadır. Yerel yönetimler başta olmak üzere tüm kamu kurumlarının sunması gereken hizmetler engellilere ulaşamamaktadır. Şehirler engelli kimliği yok sayılarak inşa edilmekte; yol, kaldırım, toplu taşıma ve sosyal alan tasarımı milyonlarca insan yok sayılarak 'belli bir normdaki bedenlere ve zeka düzeyine' göre yapılmaktadır. Sağlamcı ideolojinin yok saydığı engelli, yaşlı ve norö-çeşitli yaşamlar için binalar, sokaklar, işyerleri ve diğer tüm yaşam alanları kısıtlıdır. Sadece fiziksel yaşam alanlarındaki değil, internet siteleri, e-devlet uygulamaları ve tüm yaşam alanlarındaki erişilebilirlik sorunu ötelenmeden derhal çözülmelidir" dedi. 

'ENGELLİLERİN ONURLU BİR YAŞAM KURMA KOŞULLARI YOK EDİLİYOR'
İktidarın ideolojileri olan ırkçılık, milliyetçilik, cinsiyetçilik, homofobi ve sağlamcılığın engellilerin onurlu bir yaşam kurmasının koşullarını yok ettiğini söyleyen İktidarın "evde bakım parası", "maaş", "ödenek", "ilaç  ve medikal desteği" adları altında engellilere sunduğu miktarların Türk lirasının değersizleşmesi nedeniyle günlük yaşam gerçeğinden koptuğuna dikkat çeken Çelebi, "Temel yurttaşlık geliri olarak en az asgari ücret düzeyinde verilmesi gereken bu maddi destek ödemeleri, isimlerinden de anlaşılacağı üzere iktidarın sadaka kültürünü yansıtmaktadır. Engelli istihdamı için her yıl en az 20 bin atama yapılması gerekirken, yasal zorunluluk olan yüzde 3 kotasını bile doldurmayan kamu kurumları mevcuttur. Yaşlı, engelli ve ağır hasta bakım hizmetlerinin kamusal olarak ve insan onuruna yakışır bir şekilde sunulması gereklidir. Bu hizmetler sadece ebeveynlere bırakıldığında, hem hak temelli olan devamlı bir rehabilitasyon hizmeti sunulamamakta hem de ebeveynlerin maddi manevi güçleri bir aşamadan sonra tükenmektedir. Kamu ve özel bakım evlerinde engellilere yönelik 'terbiye şiddeti' yaptırımsız kalmakta, işkenceci ve maalesef dönem dönem katil olan sorumlular kollanmaktadır" ifadelerini kullandı. 

'KAPSAMLI BİR MÜCADELE YÜRÜTÜLMELİDİR'
Çelebi, görevlerine yeni başlayan yerel yönetimler bünyesinde, engellilerin toplumsal yaşama katılımını teşvik eden ve engelli ebeveynlerine gerekli psiko-sosyal destek hizmetlerini sunan yeni bir yapılanmanın  kaçınılmaz olduğunu belirten Çelebi, şöyle devam etti: "İşaret dili tercümanı istihdamı, Alternatif ve Destekleyici İletişim Sistemleri ve ilgili teknolojiler, erişebilirlik tüm yerel yönetimlerin gündeminde olmalıdır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının tekçiliği esas alan merkezi yaklaşımına ve özel sektörün rantçı tutumuna son verilmeli, engellilerin eşit yurttaşlık mücadelesi için kapsamlı bir seferberlik başlatılmalıdır."