30 Nisan 2024 Salı

İstanbul'dan seslendiler: Van halkının iradesi gasp edilemez

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Van'da halkın iradesinin gasp edilmesine tepki gösterdi. Yüzlerce kişinin yan yana geldi geldiği eylemde, iktidarın kayyum politikalarına karşı direniş ve dayanışmayı büyütme çağrısı yapıldı.

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Van'da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) seçilmiş belediye eşbaşkanı Abdullah Zeydan'ın memnu haklarının geri alınarak mazbatanın AKP'li Abdulahat Arvas'a verilmesine tepki gösterdi.

DEM Parti Kadıköy İlçe Örgütü önünde düzenlenen eylemde "Van halkının iradesi gasp edilemez" pankartı açıldı. Eyleme, DEM Parti milletvekilleri Çiçek Otlu, Kezban Konukçu, Celal Fırat, Emek Partisi (EMEP) milletvekili İskender Bayhan, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.

Basın açıklamasını okuyan DEM Parti milletvekili Çiçek Otlu, partilerinin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Van'dan eşine az rastlanır bir zaferle çıktıklarını ve 14 belediyenin tümünü DEM Parti'nin kazandığını belirtti.

'VAN HALKI İRADESİNİ EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE SANDIĞA YANSITTI'
"Van halkı iradesini net ve en güçlü şekilde sandığa yansıtmıştır. Bu güçlü irade, aynı zamanda kayyım rejimine verilen bir cevaptır" diyen Otlu, Van'da yeni hukuksuz girişimlerin devreye konulduğunu söyledi.

"Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan, tüm hukuki prosedürlerini tamamlayarak Yüksek Seçim Kurulu'na başvurmuş, adaylığı yapılan incelemeler sonucu YSK tarafından kabul edilmiştir" diyen Otlu, Zeydan'ın Van'da halkın büyük çoğunluğunun desteğini alarak seçildiğine işaret etti.

'HALK İRADESİNİ YOK SAYAN BİR ANLAYIŞIN ÜRÜNÜ'
29 Mart Cuma günü mesai bitimine beş dakika, seçime iki gün kala Adalet Bakanlığı'nın 2022 yılında memnu haklarını alan Abdullah Zeydan'a itiraz ettiğini belirten Otlu, şöyle devam etti: "Yetkili savcılık talimat niteliğindeki bu idari itiraz yazısı üzerine kesinleşmiş memnu hak kararını veren mahkemeye yeniden başvurmuştur. Mahkeme aynı gün kesinleşmiş memnu hak kararını geri almış ve memnu hak talebini ret etmiştir. Karar henüz kesinleşmeden, yeni itiraz ve temyiz hakkı kullanılmadan hemen YSK'ya bildirimde bulunmuştur. Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan'ın memnu haklarını iadesini kabul kararını veren aynı mahkeme aldığı kararı çiğnemiş ve hukuk güvenliği hakkını yok etmiştir. Bu girişim halk iradesini yok sayan bir anlayışın ürünüdür."

TÜM KAMUOYUNA DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Abdullah Zeydan'ın Van halkının büyükşehir belediye eşbaşkanı olduğunu belirten Otlu, herkesin bu gerçeğe saygı duyması ve alınan yanlış karardan derhal geri dönülmesi gerektiğini vurguladı. "Demokrasileri var eden temel ilke halk iradesine saygı duymaktır. İktidarı halkın iradesine saygı duymaya davet ediyoruz. Halkımızın iradesini gasp etmeye heves edenleri uyarıyoruz" diyen Otlu, tüm kamuoyunu Van halkının iradesinin gasp edilmesine karşı direnişe ve dayanışmaya çağırdı.

TÜMÜKLÜ: KÜRDİSTAN'A SOKAKLARDA, FABRİKALARDA SES OLMALIYIZ
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, faşist rejimin kayyum siyasetini son 10 yıldır her seferinde denediğini ve kendini tahkim etmenin bir biçimi olarak gösterdiğini belirtti. Türkiye işçi sınıfı ve ezilenlerin ise sosyal şovenizmle zehirlenmeye çalışıldığını kaydeden Tümüklü, "Ama her seferinde Kürt halkının direnişiyle karşı karşıya kaldı ve kalmaya devam ediyor. Bugün Van direniyor, Şırnak direniyor, Hilvan direniyor, Kürdistan direniyor" dedi.

Türkiye'den sosyalistler olarak da buradan ses verdiklerini ama bunun yeterli olmadığını belirten Tümüklü, şöyle devam etti: "Kürt özgürlük mücadelesiyle Türkiye işçi sınıfının mücadelesini birleştirmek, Kürt özgürlük mücadelesiyle Türkiye devriminin, sosyalistlerin, kadınların, gençlerin mücadelesini birleştirmek göreviyle karşı karşıyayız. Çünkü Kürt halkı için eşitliği ve özgürlüğü sağlamadığı her durumda bu faşist rejim kendini tahkim etmeye, büyütmeye devam edecek. O nedenle bugün Kürdistan'daki serhildana sokaklarda, mahallelerde, okullarda, fabrikalarda ses olmalıyız, bu sesi yükseltmeliyiz."

DEMİR: SOKAKLAR BİZİMDİR
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Esengül Demir, Türkiye ve Kürdistan halkının AKP-MHP iktidarına kaybettirdiğini belirterek, bütün hilelere, taşımalı seçmenlere rağmen iktidarın Kürdistan'da kazanamadığını söyledi. Şimdi ise AKP'nin irade gaspı için her türlü hileye başvurduğunu belirten Demir, "Siyaseten bitmiş, tükenmiş, meftaya dönmüş bu iktidarın son çırpınışlarıdır. Amed'de, Muş'ta, Van'da çok büyük bir ders aldılar. Sokaklar bizimdir, direniş bizimdir. Asla bu kayyum siyasetine teslim olmayacağız" dedi.

'HALKIN İRADESİNİ TANIMAYANLARI BİZ DE TANIMIYORUZ'
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, Van halkının seçme hakkının gasp edilmesini kınayarak, "Saray iktidarına sesleniyoruz: Ne Kürt halkı, ne Türk halkı ne de Türkiye işçi ve emekçileri sizin baskılarınıza, zulmünüze boyun eğmeyecektir. Henüz 31 Mart seçimlerinin mazbatalarındaki ıslak imzalar kurumadan tek adam rejimi ve onun yanındaki gerici güçler Van'da Kürt halkının iradesini çalmaya kalkıyorlar" dedi. "31 Mart yerel seçimlerinde emekçilerin iradesini tanımayanları biz de tanımıyoruz" diyen Aslan, iktidara seslenerek kayyum politikalarından vazgeçme çağrısı yaptı.

Birleşik Mücadele Güçleri adına söz alan Muhammed Hizmetçi, Kürt halkının kurtuluşunun Türkiye halklarıyla birlikte olduğunu belirterek, "Buradan tüm ezilen kesimlere sesleniyoruz, bugün Kürt halkının iradesinin gasp edilmesine karşı birlikte sokağa çıkmazsak, faşizme karşı dövüşmezsek, yarın çok geç olacak" dedi.

Eylem boyunca, "Abdullah Zeydan onurumuzdur", "Kürdistan faşizme mezar olacak", "Kurtuluş yok tek başına , ya hep beraber, ya hiçbirimiz" sloganları atıldı.