29 Nisan 2024 Pazartesi

Cihan Baran yazdı | Newroz ezilenlerin zafer bayramıdır

Serhildanlar Kürt ulusal uyanışı ve direnişinin bir devrime dönüştüğü önemli tarihsel kaldıraçlar oldu. Newrozlar ise bu süreçlerde Kürt halkımızın özgürlük tutkusu ve iradesini en dolaysız biçimde eylemle ortaya koyduğu kavga günlerine dönüştü. Kürt ulusal özgürlük hareketinin halklaştığı, halkımızın serhildanlarla iradeleştiği Newrozlarda büyük katliam saldırılarına göğüs gerildi, büyük bedeller ödendi. Devletin resmi "nevruz"una karşı halkımız Newrozuna ve direnişçi geleneğine sahip çıktı.

Tarihin bilinen en eski bayramlarından biridir Newroz. Ortadoğu'da ezilen halkların zulme karşı direniş ateşlerini yaktıkları diriliş ve özgürlük bayramı olarak birçok efsaneye konu olmuş, halkların tarihsel uyanışlarının sembolü olagelmiştir. Kürt halkımız bakımından demirci Kawa önderliğinde Dehaq zulmüne karşı isyan ateşinin tutuşturulduğu diriliş ve zafer bayramıdır.

Newroz Kürt halkımızın dirilişinin, özgürlük ateşlerini yükseltmesinin sadece tarihsel bir referansı değil, aynı zamanda güncel bir yeniden diriliş ve direniş meşalesi olmuştur. Newroz'un isyancı geleneği sömürgeci faşist zulme, teslimiyet dayatmalarına karşı ulusal uyanış ve direnişle birleşmiştir. Her uğrakta Kürt halkımızın sömürgeciliğe karşı ulusal özgürlük mücadelesinin dolaysız çarpışma günü ve gündemi olagelmiştir. Halkımız da bu bilinç ve iradeyle alanlarda Newroz ateşlerini harlıyor.

SERHİLDANLAR VE KÜRT DEVRİMİ
21 Mart 1982'de Diyarbakır 5 No'lu Hapishanesinde bedenini meşaleye çeviren Mazlum Doğan ulusal diriliş ve direniş bilincini Newroz'un isyancı geleneğiyle buluşturan tarihi eylemiyle yeni bir Newroz-isyan döneminin kapısını aralamıştır. Dayatılan teslimiyet zincirinin parçalandığı, sömürgeci inkar perdesinin yırtıldığı bu tarihi çıkış, Kürt özgürlük mücadelesinde devrimci atılımı da mayalayan direnç pınarı olmuştur. Mazlum Doğan "Çağdaş Kawa" olarak simgeleşmiştir.

Newrozlar alanlarda ve giderek daha yaygın kutlanır oldu. Sömürgeci faşist diktatörlüğün yükselen özgürlük mücadelesine ve halka karşı saldırıları Newroz kutlamalarını da hedef aldı, kitlesel kıyımlara girişti. Yasaklara ve faşist katliamlara karşı halkımızın Newroz yanıtı serhildan oldu. 1990 Newroz'unda Amed surları üzerinde bedenini tutuşturan Zekiye Alkan serhildanların ateş fitillerinden biri oldu. 1992 Newroz'unda İzmir Kadifekale'de Rahşan Demirel, 1994 Newroz'unda Almanya Mainheim'da Ronahi ve Berivan bedenleriyle Newroz isyan ateşlerini tutuşturdular. Newroz meşalesini yakan diğer bir kadın devrimci ise 1998 yılı Çanakkale zindanında Sema Yüce oldu. Her biri Newroz'un teslim alınamaz isyancı damarının ve ruhunun devrimci simgeleri olarak ölümsüzleştiler.

Serhildanlar Kürt ulusal uyanışı ve direnişinin bir devrime dönüştüğü önemli tarihsel kaldıraçlar oldu. Newrozlar ise bu süreçlerde Kürt halkımızın özgürlük tutkusu ve iradesini en dolaysız biçimde eylemle ortaya koyduğu kavga günlerine dönüştü. Kürt ulusal özgürlük hareketinin halklaştığı, halkımızın serhildanlarla iradeleştiği Newrozlarda büyük katliam saldırılarına göğüs gerildi, büyük bedeller ödendi. Devletin resmi "nevruz"una karşı halkımız Newroz'una ve direnişçi geleneğine sahip çıktı.

Sömürgeci faşist saldırılarda 1991 Newroz'unda Nusaybin, İstanbul, Adana, Cizre, Kulp, Hani, Amed'de binlerce kişi Newroz kutlamalarına katıldı. Newrozlara katılan kitleleri hedef alan saldırılarda 31 kişi katledildi. 1992 Newroz'unda ise 94 kişi katledildi. Ama Newroz ateşleri sönmedi, aksine coğrafya genelinde yayılmaya devam etti.

Yükselen Kürt devrimini geriletmek ve batıda antifaşist devrimci çıkışla birleşmesini önlemek için sömürgeci faşizmin başlattığı yeni topyekun saldırı dalgası Newroz kutlamalarını da özellikle hedef aldı. '93 Konsepti olarak da anılan ve başta köy yakma ve boşaltmalar, "faili meçhul" diye adlandırılan kontrgerilla katliamları, kaçırma ve kaybetme saldırıları olmak üzere faşist saldırıların dizginlerinden boşandığı dönemde tüm saldırılara karşın Newroz ateşleri yakıldı, meydanlarda büyük kitlesel kutlamalar gerçekleştirildi. Başta İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin olmak üzere birçok kentte her yıl kitlesel mitingler şeklinde merkezi kutlamalar yapılıp zamanla birçok şehre yayılırken, aynı gün akşam saatlerinde kentlerin varoşlarında Newroz ateşleri yakıldı yine.

Newroz Kürt halkımızın her uğrakta ulusal özgürlük mücadelesinin gündemlerine dair iradesini eylemli biçimde alanlara yansıttığı politik bir temsil düzeyi ve mücadele göstergesi oldu. 15 Şubat komplosu ile Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın esir alınması ve hareketin ideolojik ve politik olarak tasfiye edilmesi amaçlanan saldırıya karşı halkımız sömürgeci rejime cevabını yine ilk olarak Newroz alanlarından verdi. '90'lar boyunca can bedeli, feda ruhu yüksek bir mücadeleyle, direne direne kazanıldı Newroz! Yakıldığı ilk günden bu yana da halklarımızın özgürlük iradesinin tercümanı oldu alanlarda yükselen Newroz ateşleri.

BÜYÜK KİTLESEL NEWROZLAR DÖNEMİ
Yıllardır kan bedeli kararlı bir direnişle devletin yasaklarını parçalayan Newroz iradesinin bir kazanımı da devletin geri adım atarak Newroz kutlamalarına yasak getirememesi oldu. Amed başta gelmek üzere 2000'den itibaren Newrozlar devletin yasaklamayı göze alamadığı, bilhassa Kürdistan'da halklarımızın nabzının en güçlü attığı coşkulu kitlesel kutlamalara sahne oldu. Büyük kitlesel Newroz kutlamaları dönemi başladı ve süreklileşti.

Amed'de 2001 Newroz kutlamasına 500 bini aşkın kişi katıldı. Mersin'de 70 bin, Adana'da 40 bin kişinin katılımıyla Newroz ateşi yakıldı. Bir sonraki sene Amed'de milyonluk kitle Newroz halayına durdu; kutlamalarda sanatçı Sezen Aksu bir konser verdi. İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Bursa, Antalya başta gelmek üzere birçok kentte Newroz ateşleri binlerin, onbinlerin katılımıyla yakıldı.

2000'li yıllar sömürgeci faşist rejimin Kürt ulusal özgürlük hareketini çürütme koridoruna hapsedip tasfiye etme isteğine karşı Newrozların ulusal bilinç ve mücadelede ısrarına sahne oldu. Newrozlar gerçek birer diriliş ve direniş gününe dönüştü. Çürütme koridorunu parçalayıp devrimci atılımı mayalayan dinamiklerden biriydi.

Artık '90'lardaki gibi açıktan faşist kitle kıyımlarının geriletildiği bu mücadele etabında sömürgeci faşist saldırılar daha çok siyasi kırımlar biçiminde sürdürüldü. Fakat sömürgeciliğin katliamcı yüzü 2017 Amed Newroz'unda Kemal Kurkut'un katledilmesiyle bir kez daha ortaya çıktı.

Newrozlar Kürt halkımızın ulusal özgürlük mücadelesinde ısrarını ve iradesini yansıtan ayna oldu. Ayrıca Kürt özgürlük mücadelesinin talep ve gündemlerinin duyurulduğu, milyonların iradesi ile sahiplenildiği ulusal bir kürsüye dönüştü. Bu anlamda da tarihi roller oynadı.

Örneğin 2013 Newroz'u, Kürt sorununun demokratik, adil çözümünün gündemleştirildiği kürsü olurken, halkımızın da irade beyanına dönüştü. Müzakere sürecinde sömürgeci faşizmin elinden şovenizm silahını alan bir rol oynadı. Demokratik cephede HDP ile yeni bir çıkışın toplumsal, siyasal zeminini ördü. Sömürgeciliğin "çöktürme saldırısına" karşı bir direnci de mayaladı. Kobanê serhildanından özyönetim direnişlerine, kayyum saldırısından siyasi kırımlara karşı halkımızın tavrını ve iradesini en net biçimde yansıttığı kürsü yine ve hala Newrozlardır.

Bu yıl da böyle olmuştur. İstanbul'da, Van'da yüzbinler Newroz'a dururken, birçok ilde onbinler faşist şeflik rejiminin saldırılarına karşı hep birlikte direniş yanıtı verdiler. Mazlum'dan Zekiye ve Rahşan'a, Ronahi ve Berivan'dan Sema'ya Newroz devrimci direnişini bayraklaştırdılar; zindan direnişini sahiplendiler. İsyan, serhildan direniş iradesini dosta düşmana karşı yeniden haykırdılar. Bugün Amed Newroz'unda milyonu aşan bir kitle serhildanı gücüyle inkar ve tasfiye saldırılarına karşı direniş iradesini en görkemli biçimde gösterecektir. Son sözü yine Newroz iradesiyle ateşin ve güneşin çocukları söyleyecektir.