Ateşkes kararına rağmen Türk ordusu kimyasal saldırılarını sürdürüyor

Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın ardından PKK'nin silah bırakma ve kendini fesih kararına rağmen, Türk devleti Zap, Metîna ve Amediyê kırsalında gerillaya kimyasal silahlarla saldırılarını sürdürüyor. HPG BİM yaptığı açıklamada, devletin kimyasal saldırısına gerillanın misilleme hakkını kullandığı vurgulandı.
HPG Basın İrtibat Merkezi (BİM), Türk devletinin Zap, Metîna ve Amediyê kırsalında gerillaya yönelik saldırılarını sürdürdüğünü açıkladı. Açıklamada, Zap'ın batısı, Amediyê ilçesi ve Dêrelok nahiyesi arasındaki arazi ile Metîna bölgesinde saldırıların arttığı aktarıldı.
Türk ordusunun Amediyê ilçesinin yakınındaki Sêgirê köyü ve Sêgirê köyünün üstündeki Girê Amediyê'de bulunan üs bölgesine kimyasal silahlarla saldırı düzenlendiği duyurulan açıklamada, "Daha önce kamuoyuna açıklama ve uyarılar yaptık. Ama Türk ordusunun saldırıları bu alanlarda giderek hız kazanmıştır. Kimyasal silah kullanmaya daha fazla ağırlık vererek bir an önce sonuç almayı hedefleyen saldırılar yaptı ve halen yapıyor" denildi. Açıklamada, 24 ve 26 Haziran'da saldırılara karşılık verildiği bilgisi de yer aldı.
'MİSİLLEME HAKKIMIZI KULLANDIK'
HPG BİM'in PKK 12. Kongresi'nde alınan kararlara bağlı olduğuna işaret edilen açıklamada, "Silahlı mücadele durdurulmuş olmasına rağmen, özellikle Amediyê bölgesindeki Türk ordu komutanlığının çok yoğun bir biçimde uluslararası yasalarca yasaklanmış ve suç olan kimyasal silahları mütemadiyen kullanması durumu karşısında, biz de 24 ve 26 Haziran günlerinde misilleme hakkımızı kullandık. Sürecin hassasiyeti gereği biz bu eylemlerin Türk tarafına verdiği zayiatı ve kapsamlı eylem görüntülerini şimdi yayınlamıyoruz. Ancak şunu belirtmek isteriz ki; yaşanan kayıpların ve bu tablonun sorumlusu silahlı mücadeleyi bırakmış olan bir güce karşı kimyasal silah ve tahrip gücü yüksek patlayıcıları kullanmaya devam eden bu bölgedeki komutanlık ve anlayıştır" ifadelerine yer verildi.
Saldırıların devam etmesi durumunda karşılık verileceği vurgulanan açıklamada, "Açık ki, rantçı ve ucuz kahramanlık peşinde olan bazı makamların kendi bireysel ihtirasları adına yürüttükleri bu saldırılar aynı zamanda, tüm Türkiye halklarının çıkarına olan rêber Apo'nun geliştirdiği barış ve demokratik çözüm sürecini bozmaya dönük de ciddi bir müdahaledir. Bu açıdan, biz bu anlayışa karşı sessiz kalmama, güçlerimizi koruma ve gereken cevabı en sert bir biçimde verme hakkına sahibiz" denildi.