Binler 'barış, adalet, özgürlük' talebiyle Esenyurt'ta buluştu
"Barış, adalet ve özgürlük için birlikte mücadele" şiarıyla Esenyurt'ta düzenlenen miting için kitle toplanmaya başladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP), "Barış, adalet ve özgürlük için birlikte mücadele" şiarıyla İstanbul'da Esenyurt Meydanında miting düzenledi.
Miting için yüzlerce kişi meydanda bir araya geldi. DEM Parti bayraklarıyla donatılan meydanda Kobanê dava tutsağı HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın fotoğrafı açıldı.
DEVRİMCİ SOSYALİSTLER SLOGANLARLA ALANA GİRDİ
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) alana, "Emperyalizm yenilecek, direnen halklar kazanacak", "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Eşitlik, kardeşlik, Kürt ulusuna özgürlük" sloganlarıyla girdi. Kitle devrimci sosyalistleri alkış ve zılgıtlarla karşıladı.

'HAKAN TOSUN NEREDE'
EHP alana "Faşizme karşı omuz omuza" sloganıyla girerken, miting alanında gençler, "Bijî serok Apo" sloganını haykırdı. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan başta olmak üzere Kobanê dava tutsakları HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması talebinin yükseltildiği miting alanında Esenyurt'ta katledilen gazeteci Hakan Tosun cinayetine dikkat çekmek için, "Hakan Tosun'a ne oldu" pankartı açıldı, Tosun'un fotoğrafları taşındı.

ROJİN'E ADALET
Katledilen Rojin Kabaiş'in fotoğrafının yer aldığı "Rojin için adalet" pankartını açan gençler, "Rojin'e adalet" diye haykırdı.

'İSRAİL'E TAM AMBARGO'
Siyonist İsrail'in Filistin'e yönelik soykırım saldırıları ve Türkiye'nin iki yüzlü politikasına dikkat çekmek için, "İsrail'e tam ambargo nehirden denize özgür Filistin" dövizi taşındı.

KATLEDİLEN GAZETECİ HAKAN TOSUN SELAMLANDI
Açılış konuşmasında katledilen gazeteci Hakan Tosun şahsında basın emekçileri selamlandı.
Kayyum darbesine, tüm saldırılara karşı direnişin süreceği kaydedilen açılış konuşmasının ardından ölümsüzleşenler anısına saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşu esnasında hep bir ağızdan Cerxa Şoreşê marşı okundu.
GÖZEN: İRADEMİZİ GASP ETMEYE ÇALIŞANLARA KARŞI BURADAYIZ
TÖP Dönem Sözcüsü Juliana Gözen, emekçileri, Kürtleri, göçmenleri, Alevileri, kadınları selamladı. Kayyum darbesinin İstanbul'da ilk olarak Esenyurt'ta başladığına dikkat çeken Gözen, "Bizi yok sayanlara, irademizi gasp etmeye çalışanlara karşı buradayız" dedi.
Mehmet Şimşek'in Orta Vadeli Programına işaret eden Gözen, asgari ücretin açlık sınırının dahi altında olduğunu kaydetti. "Ücretlerimizi yine tutturamadıkları program üzerinden yapacaklarmış. Biz bunu kabul edecek miyiz" diyen soran Gözen'e kitle "Hayır" yanıtını verdi. İktidarın örgütsüzlükten ve emperyalistlerden aldığı güçle iktidarın hareket ettiğini kaydeden Gözen, "Daha fazla örgütleneceğiz" dedi.
Örgütlü mücadele olmadığı takdirde yozlaşmanın süreceğinin altını çizen Gözen, "Bizler adres olmazsak gençler mafyalaşıyor. Bizler örgütlenmezsek gençleri kullanan çeteler dostlarımızı, Hakan Tosun'u göz göre göre katletme cüreti bulacak. Biz örgütlenmezsek Rojin'e, Gülistan'a, Narin'e ne oldu diye sormaya devam edeceğiz. Biz örgütlenmezsek ekmeğimizi çalarlar. İşte bu yüzden ekmeğimiz için, geleceğimiz için, onurumuz için örgütleneceğiz. Bizim inşa edeceğimiz barış onurlu bir barış olacak" vurgusu yaptı.

BAŞ: İKTİDAR BİZİ TESLİM ALMAYA ÇALIŞIYOR
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, halkı birbirine düşmanlaştırmaya çalışanlara karşı bir arada olduklarını dile getirdi, "Bu iktidar bizi korkutmaya, teslim almaya, susturmaya, sindirmeye çalışıyor. Ama Esenyurt'ta halk birleştiyse umut vardır" dedi.
BASINA YÖNELİK SALDIRIYA TEPKİ
Gazeteci Merdan Yanardağ'ın gözaltına alınması ve Tele1'e kayyum atanmasına tepki gösteren Baş, "Bütün medyayı ele geçirseniz kulaktan kulağa fısıldarız. Bu iktidarı alaşağı ederiz. Halktan başka güç yoktur. Kayyumlarınızı tanımıyoruz. Size teslim olmuyoruz, asla ama asla diz çökmüyoruz" ifadelerini kullandı.
'BARIŞIN PAZARLIĞI OLMAZ'
Baş, "Barış olacak, cezaevindeki arkadaşlarımız yanımıza gelecek. Selahattinler, Figenler, Can Atalaylar yanımıza gelecek. Barışın, özgürlüklerin, insan halklarının pazarlığı olmaz. Biz barışın pazarlığını yapmıyoruz, özgürlüğü istiyoruz, demokrasiyi istiyoruz, barışı istiyoruz" dedi.

GÜRZ: AKP TOPYEKUN SAVAŞ AÇTI
SMF Sözcüsü Mahir Gürz, tarihsel bir süreçten geçildiğine işaret etti. Kapitalist barbarlığın Ortadoğu ve Türkiye'yi savaşlarla, doğa talanı, açlık ve yoksullukla cehenneme çevirdiği bir dönemden geçildiğini söyleyen Gürz, AKP iktidarının toplumsal dinamiklere topyekun bir savaş açtığının altını çizdi.
'YAN YANA GELMEK ZORUNDAYIZ'
Gürz, "Karşımızda herşeyiyle çürümüş, kokuşmuş ve her tarafa pislik saçan bir iktidar gerçekliği var. Emeğe, doğaya, kadına, sanata, bilime ve aydınlık geleceğe, iyiden, güzelden yana herşeye düşman olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Mevcut iktidar ve temsilci olduğu kapitalist barbarlığın insanlığa, doğaya reva gördüğü tek şey açlık, yoksulluk, zulüm ve savaştır. Bu bizim kaderimiz değildir. Kaderimizi değiştirmek zorundayız; örgütlenmek, yan yana gelmek, güçlerimizi birleştirmek zorundayız" dedi.
Gürz, adalet, özgürlük, emek, eşitlik için, sosyalizm için örgütlenmeye çağırdı.

ASLAN: FİLİSTİN HAKKINI SATTILAR
Tele1'e atanan kayyuma işaret eden EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, gazeteci Yanardağ'ın casuslukla suçlandığını belirtti. Erdoğan'ın Trump'la görüşmesini hatırlatan Aslan, Türkiye'nin yeraltı ve yer üstü zenginliklerinin emperyalist tekellere peşkes çekildiğini kaydetti. "Filistin halkının davasını orada sattılar. Şimdi soruyoruz kim casus kim değil? Eşitlik isteyenler mi casus, yoksa bu ülkeyi emperyalistlere satanlar mi casus" diye sordu. Kitle hep bir ağızdan, "Erdoğan" yanıtı verdi.
Kobanê davası tutsaklarını hatırlatan Aslan, Yüksekdağ ve Demirtaş'ın barış, eşitlik istediğini Kürt ve Türk halkının bir arada yaşamasını savunduğunun altını çizdi.
'ASGARİ ÜCRETLE GECİNMEK MÜMKÜN MÜ'
2026 bütçesine dikkat çeken Aslan, bütçeden emekçilere kaynak ayrılmadığını söyledi. "Asgari ücret 2025'in Mart ayından beri açlık sınırının altında. Kamu işçilerine sefalet zammı, yüzde 11'lerle ücretlerini artırdık diye övüyorlar. Bugün ülkede yoksulluk sınırının 100 bin liraya dayandığı koşullarda asgari ücretle geçinmek mümkün mü? Emekli arkadaşlarımızın ayda 16 bin 500 lirayla geçinmesi mümkün mü? Bütçenin yüzde 85'i emekçilerin sırtından alınan vergilerle oluşturuluyor" diyen Aslan, ücretlerin insan onuruna yakışır şekilde düzenlenmesini istedi.
Aslan'ın konuşması sonrası kısa bir müzik dinletisi için ara verildi.

ÖZTÜRK: ASGARİ ÜCRET EN AZ 65 BİN LİRA OLMALI
İktidarın sermaye odaklı ekonomi politikalarına tepki gösteren EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, "Hem asgari ücrette teke düşürdüler hem de emekli aylıklarında. Bunu kabul etmiyoruz. Dünyaya bakıyoruz enflasyon sadece yüzde 2. Türkiye'de TÜİK tarafından tırpanlanmış enflasyon yüzde 33. Bunların hepsinin acısı işçiden, emekçiden, emekliden çıkıyor. Eskiden karın tokluğuna çalışıyoruz deniyordu. Bu iyiymiş. Bugün televizyonlardan açlık sınırını dinliyoruz. Toplumumuz açlık çekiyor. Böyle bir ücrete mahkum değiliz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Sizden rica etmiyoruz, ücretin ne kadar olacağını siz bilirsiniz demiyoruz. Diyoruz ki bu ücret milli gelire göre olmalı. İki enflasyon ne ise ona göre olmalı" dedi.
KÜRT HALKININ TALEPLERİN KABUL EDİLMESİ İSTENDİ
Bu düzeni kabul etmediklerini kaydeden Öztürk, iktidarın ayrımcı politikalarını hatırlattı. Süreç kapsamında kurulan Meclis komisyonuna işaret eden Öztürk, Kürt halkının taleplerinin kabul edilmesini istedi.
KAYYUM DARBESİNE KARŞI MÜCADELE ÇAĞRISI
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da kitleyi selamlayarak söze başladı. Esenyurt'un seçilmiş başkanı Ahmet Özer'in yerine kayyum atanarak tutuklandığını hatırlatan Günaydın, "Ahmet Özer'in suçu batıdaki Kürtleri belediye meclis üyesi yazmakmış. Böyle yazıyorlar, böyle yazmaktan da utanmıyorlar" dedi. Bunun ırkçı bir anlayış olduğunu belirten Günaydın, kayyuma karşı mücadele edeceklerini söyledi. Günaydın, Ekrem İmamoğlu, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Can Atalay'ı selamladı.
BAKIRHAN: BARIŞ, ADALET, EMEK VE ÖZGÜRLÜKLER İÇİN BULUŞTUK
Mitingin son konuşmacısı olan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DEM Parti bileşenleri ile sahneye çıktı. Esenyurt'un emekçi semti olduğuna, Esenyurt'un mücadele ve direniş geleneğine işaret eden Bakırhan, halkın en zor dönemlerde partisine sahip çıktığını kaydetti. "Her daim bize, mücadelemize sahip çıktınız. Sizlere, mücadelenize ne kadar övgü dizsek azdır" diyen Bakırhan, Esenyurt sürece sahip çıkarsa sürecin ilerleyeceğini söyledi.
Barış, demokrasi, adalet ve özgürlükler için buluştuklarını dile getiren Bakırhan, "Bunlardan biri eksik olursa o yapı ayakta duramaz. Türkiye'de ne barış var, ne özgürlükler var ne de emeğin hakkı var. Devrimci dinamiklerle Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bu dört ana sütunun hayat bulması için yan yana geldik" dedi. Başta Ahmet Özer olmak üzere yerine kayyum atanan, kent uzlaşısıyla tutuklanan siyasetçileri selamlayan Bakırhan, "Esenyurt bir gün mutlaka idaresini dışarı çıkaracak kudreti bulacaktır" ifadelerini kullandı.
'BU SÜREÇ 86 MİLYONUN SÜRECİDİR'
Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla başlayan sürece işaret eden Bakırhan, "Çok önemli bir adım attı. Sayın Öcalan bu savaşa, çatışmalara ve şiddete giden bu trilyonların Esenyurtluların cebine girmesi için, çalınan gençlerin umudunun yeninden yeşermesi için bu süreci baslattı. Türkiye'deki bütün renklerin, Demokratik bir Türkiye'de eşit yurttaş olması için bu süreci başlattı. Bu süreç sadece Kürtlerin değil işçilerin de sürecidir. 86 milyonun sürecidir. Barış her zaman iyidir. Barış demek ekonominin kalkındırılması, kayyumsuz bir ülke, çevrenin katledilmediği, kadının katledilmediği herkesin kendi diliyle özgürce yaşadığı bir Türkiye demektir" dedi.
'OPERASYONLARA DEĞİL DAYANIŞMAYA İHTİYAÇ VAR'
Şu ana dek sadece Kürtlerin adım attığını kaydeden Bakırhan, kayyumcu anlayışın artık bitmesi gerektiğini söyledi. Tele1'e atanan kayyum eleştiren Bakırhan, Türkiye'nin çatışmaya değil barışa ihtiyacı olduğunu belirtti. Türkiye'nin sınır ötesi operasyonlara değil sınır ötesindeki halklarla dayanışmaya ihtiyacı olduğunun altını çizen Bakırhan, "Bir an önce demokrasinin inşası için başta Meclis olmak üzere adımların atılması gerekir" ifadelerini kullandı.
SİYASİ TUTSAKLAR İÇİN MÜCADELE ÇAĞRISI
Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları ile Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ziyaretini aktaran Bakırhan, on yıl olmasına rağmen morallerinin yüksek olduğunun altını çizdi. Barışı yüksek sesle dillendirdikleri koşulda siyasi tutsakların özgür olacağını söyleyen Bakırhan, "Onlar direniyor biz de mücadele edeceğiz" vurgusu yaptı. "Biz bu toprakların evladıyız. Omuz omuza mücadele ederek kazanacağımıza inanıyorum. Biz kazanacağız emin olun" diyen Bakırhan, eşitlikçi bir Türkiye'yi yaratma sözü verdi.
'HAKAN TOSUN'UN KATİLLERİ BULUNMALIDIR'
Katledilen gazeteci Hakan Tosun'u anımsatan Bakırhan, "Hakan Tosun arkadaşın faillerinin bulunması gerekiyor. Burada konuştuğumuz her sözü kaydedenler, Esenyurt'ta katledilen Hakan Tosun'un katillerini bulmalıdır" dedi.
'İKTİDAR ROJİN'İN NASIL KATLEDİLDİĞİNİ AÇIKLAMALIDIR'
Rojin Kabaiş'in amcası Ahmet Kabaiş'in de alanda olduğunu dile getiren Bakırhan, "Rojin'in nasıl katledildiğini bu iktidar bize açıklamalıdır. Katilleri bulunmalıdır. Ölüm nedeni açıklanmalıdır" vurgusu yaptı.
Miting, Mohamad Khair Abbas'ın (Xêro Abbas) sahne almasıyla devam etti.