26 Nisan 2024 Cuma

Yücel Yıldırım yazdı | Sopa ve ot

Direniş ve kitle eylemi geliştikçe Erdoğan faşizminin güçsüzlüğü daha fazla ortaya çıkacak, yeni mücadelelerin gelişmesinin yolu açılacak, faşizmi yıkma yolunda atılımların sıçrama tahtası rolünü oynayacak. Uzlaştırıcı ve faşizmi meşrulaştırıcı burjuva muhalefetin ve liberal methiyecilerin, seçimde görülen ve zarar verici rol oynayan hegemonyasını kırıcı rol oynayarak, devrimci hegemonyayı inşa edecek.

Başına sopayı vurup önüne ot atmak... Arnavut atasözü. Siyasi mücadelede zorun teslim alıcılığı ile küçük tavizlerin biata hizmet ediciliğini ifade ediyor. Diktatör seçim kampanyasında devrimci hareketten burjuva muhalefete uzanan geniş yelpazedeki güçleri kin kusarak tehdit etti. Günlük deyimle sopa gösterdi, "kutuplaştırma"yı tırmandırmaya çalıştı.

Baskı ve hilenin de etkisiyle seçimi aldıktan sonra balkon konuşmasında tehdidi sürdürdü. Tabii ki öncelikle Kürt ulusal özgürlük hareketine ve devrimci hareket ile emekçi sol harekete. Mücadeleci sendikalar, demokratik kitle örgütleri, demokratik Alevi hareketi, kadın hareketi, Cumartesi Anneleri ve diğer mücadeleci güçler ve kişiler de bu tehdidin hedefi içinde.

Burjuva muhalefete de bu kez tehdidin ucunu örtük tarzda gösterdi. Faşist şef Erdoğan meclis konuşmasında ise sözüm ona "birlik" çağrısı yaptı. Çağrı, burjuva muhalefete: diktatöre biat edin, sopa ve tehditle işbirliği yapın! Burjuva muhalefetin unsurları arasında olup da diktatöre biat etmeyene aba altından sopa göstereceği anlaşılıyor.

Burjuva muhalefetin hangi partisi faşist şefe biat eder ve şefin etrafındaki ittifaka katılır? Hangisi uzlaşma çizgisinde kalıp parlamenter rejim için "muhalefete" devam ederek halk hareketinin mücadeleci çizgide gelişmesini sönümlendirmeye çalışır? Bu, önümüzdeki süreçte kısa sürede açıklığa kavuşur. Faşist Sarayın eteğine iltihak edecek Millet İttifakı unsurları faşizmin bütün suçlarının ortağı olacak ve halklarımızın mücadelesinin baş düşmanları içinde yer alacak.

Bu suç ortaklığına katılmayan ise şimdiye değin olduğu gibi uzlaşarak ve kimi konularda işbirliği yaparak halk kitlelerini etkilemeye devam edecek, Erdoğan faşizmini meşrulaştıran rol oynayacak.

Liberaller ise faşizm sineğinden demokrasi yağı çıkarma gayretine şimdiden başladılar. Diktatörün atadığı bürokrat bakanlardan, diktatörün sopasını pervasızca kullanacak olan bu bakan-bürokratlardan hareketle "yumuşama, aklileşme" martavalları üflüyorlar. Bu yolla faşizme karşı mücadeleyi kaba yalanlarıyla baltalamaya çalışıyorlar.

Fakat Erdoğan faşizmi, devrimci ve demokratik güçlere sopayı uygulayarak faşizmin dikensiz gül bahçesini yaratmaya çalışacak. Diktatörlüğü kalıcılaştırmayı hedefleyecek. Yeni ve faşist karakteri daha fazlalaştırılacak anayasa önerisi bu kalıcılaştırma çabasının diğer belirtisi.

Diktatör sopayı kullanırken, faşist rejimin, ulusun/Türkiye'nin siyasi mukadderatı/seçeneği olarak pazarlayacak. İçi boş "Türkiye'nin yüzyılı" demagojisi bu pazarlamanın ajitasyon sloganı.

Erdoğan faşizmi, burjuvazinin bir kliğinin örgütsel temsilcisi ve diğer kesimlerinin ise kapitalist saldırganlıkta gözü dönük ve şahsi oligarklığa terfi etmiş temsilcisi. Üstelik "5 milyon lira borçlu" olduğunu savuracak kadar yalancının çukuru.

Kapitalist sömürüyü ve talanı daha fazla geliştirmeye çalışırken, olası ekonomik mali kriz koşullarında burjuvazinin faşist sopası ve savaş kundakçısı olarak hizmetini layıkıyla yapacak.

Devrimci ve demokratik cephe, faşizmi yıkma mücadelesini bu ağır koşullarda yürütmek zorunda.

Erdoğan faşizmine karşı sert direnişin yanı sıra her somut saldırıda kitlesel direnişi örmeyi başararak ve birleşik eylemi yükselterek ilerleyecek. Faşist rejim yasal ve fiili demokratik alanı ve güçleri tasfiye saldırısı mı geliştiriyor, bütün demokratik ve devrimci güçler kitlesel eylemlerle direnişe seferber edecek, geri adım atmayacak. Faşist rejim, demagojisiyle demokratik güçlerin etkisini kırmaya mı çalışacak, bütün demokratik güçler faşizmin ajitasyonunu halkçı demokratik teşhiri güçlendirerek yanıtlayacak.

Erdoğan faşizmi içi boş "Türkiye yüzyılı" demagojisini mi yoğunlaştıracak, diktatörün çetesi ile bir avuç burjuvazinin kanlı kılıcı rejiminin teşhirini bütün demokratik güçler gerçekleştirecek.

Yerli ve milli yalanını mı yoğunlaştıracak, seçimden hemen sonra Biden'dan Putin ve Şi Jiping'e bütün emperyalistlerin desteklediği gerçeği yüzüne vurulacak.

Bölgede "barış" martavalını mı anlatacak, işgalciliği ve savaş kundakçılığı bütün demokratik güçler tarafından yüzüne vurulacak ve işgalciliğine karşı mücadeleler geliştirilecek.

Devrimci demokratik cephe, antifaşist direnişi ve kitlesel mücadeleyi geliştirmeye çalışırken işçi sınıfı hareketini ve yoksul kesimleri mücadeleye daha kitlesel seferber etmek için, bağlarını güçlendirecek çalışmayı ve kitlelerde etki yapacak taleplerle mücadeleyi ihmal etmemeli. Bu bakımdan da her mücadele imkanını ve meşakkatli çalışmayı başarmalı, işçi sınıfı ve ezilen kitleleri nesnel olarak faşizmle çatışacak yola çekmelidir. Bu mücadeleler aynı zamanda kitlelerin kendi deneyimleriyle Erdoğan faşizmine karşı mücadele etmeleri gerektiği yönünde eğitilmelerini de sağlayacak.

Direniş ve kitle eylemi geliştikçe Erdoğan faşizminin güçsüzlüğü daha fazla ortaya çıkacak, yeni mücadelelerin gelişmesinin yolu açılacak, faşizmi yıkmanın yolunda atılımların sıçrama tahtası rolünü oynayacak.

Uzlaştırıcı ve faşizmi meşrulaştırıcı burjuva muhalefetin ve liberal methiyecilerin, seçimde görülen ve zarar verici rol oynayan hegemonyasını kırıcı rol oynayarak, devrimci hegemonyayı inşa edecek.