6 Mayıs 2024 Pazartesi

TTB: Açlık grevinde hekimler kişinin iradesini esas alır

TTB, açlık grevine dair hekimlerin tutumunun, Dünya Tabipler Birliği (DTB) ve TTB'nin belirlediği evrensel ilkelere uygun olması gerektiği söyledi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), açlık grevlerinde hekimlerin tutumuna dair yazılı aklama yaptı. Hekimlerin tutumunun, Dünya Tabipler Birliği (DTB) ve TTB'nin belirlediği evrensel ilkelere uygun olması gerektiği vurgulanan açıklamada, hapishanelerde devam eden açlık grevlerine karşı sağlık açısından olağan dışı bir durum olmaması için sorumlulukları olduğunu belirtildi.
 
HEKİM KİŞİYE RAĞMEN KARAR ALAMAZ
 
Uluslararası hekim belgeleri olan Tokyo ve en son 2017 yılında güncellenen Malta Bildirgelerinde açlık grevlerine ilişkin hekimlerin tutumunun şu şekilde ifade edildiği hatırlatıldı:
"Hekimler becerilerini ve bilgilerini tedavi ettikleri kişilerin yararına kullanmalıdır. Bu 'yararlı olma' kavramının tamamlayıcısı ise 'zarar vermeme' ya da 'önce zarar verme'dir (primum non nocere). Bu iki kavramın dengede tutulması gerekir. 'Yarar', kişilerin isteklerine saygılı olmayı ve refahlarını gözetmeyi içerir. 'Zarar'dan kaçınma ise yalnızca sağlığa yönelik zararın asgari düzeyde tutulması değil, karar verme yeterliği olan kişilere zorla tedavi uygulanamayacağı ve onları zorla açlık grevinden vazgeçirmeye çalışılmayacağı anlamına da gelir. Yararlı olma, her durumda ve her ne pahasına olursa olsun, başka belirleyenleri dikkate almadan yaşamı uzatmaya çalışmak anlamına gelmez."
 
Hekimler, bunun zarara yol açacağı öngörülen durumlarda bile, karar verme yeterliği olan kişilerin özerkliğine saygılı olması geerktiğinin ifade edildiği açıklamada, "Karar verme yeterliğinin kaybı, daha önce kişi yeterliğe sahipken yapay besleme dahil olmak üzere tedaviye yönelik verdiği red beyanlarının geçersizleştiği anlamına gelmez" denildi.
 
"Açlık grevi yapanların beslenmeyi reddettiğinde, eğer hekim kişinin beslenmemenin yol açacağı olumsuz sonuçlar üzerinde tam ve doğru bir yargıya varacak yetenekte olduğu kanısında ise bu kişiyi damardan beslememelidir" denilen açıklamada, açlık grevi yapan kişiden onay alması gerektiği kaydedildi.
 
KİŞİNİN İRADESİ BELİRLEYİCİDİR
 
Açlık grevi yapan kişiden görüş alınamadığı takdirde hekimin açlık grevcisinin fiziksel sağlığını olduğu kadar, bilinci açıkken ifade ettiği isteklerini, kişisel ve kültürel değerlerini de dikkate alması gerektiği ifade edildi.
 
"Bilinci kapalı hastaya yaklaşımı ortaya koyan Lizbon Bildirgesi ve hasta hakları bildirgesinde de yapılacak tıbbi müdahalelerde hastanın onamının alınması zorunlu hale getirilmiştir" denilerek açlık grevlerinde "sıvı, B grubu vitamin, tuz, şeker ve karbonat" alımı yaşamsal olduğu kadar, sonlandıktan sonra kalıcı beyin hasarlarının önlenmesi açısından da kritik olduğu vurgulandı.
 
TUZ, ŞEKER VE B1 VİTAMİN TEMİN EDİLMELİ
 
Hapishane idaresinin şeker, tuz ve vitamin yasağının işkence ve kötü muamele olduğu belirtilerek açlık grevi eylemcilerinin ihtiyaçları olan su, tuz, şeker ve B1 vitamininin sağlanması, refakatçilerinin olması, zor kullanmaktan kaçınılması gibi konuların da önemine dikkat çekildi.
 
Hekimlerin hazırlıklı olamayabileceği bu süreçlerde TTB etik yaklaşım sunmak, tıbbi literatür ve deneyim paylaşmak üzere onların yanında olduğunun hatırlatıldığı açıklamada şöyle devam edildi:
"Hekimlerin mesleki değerler ve etik ilkeler dışında davranmaya zorlanmaları durumunda, bu değerleri ve ilkeleri savunmak ve bunları savunan hekimlerin yanında olmak, meslek örgütü olarak temel sorumluluğumuzdur. Bu sürecin tüm aşamalarında hekimlerimizle işbirliği içinde olacağımızı bildirmek isteriz."
 
Hekimlere yol gösterici ilkeleri derledikleri yayınları açlık grevleri sürecinde yararlanmaları açısından kamuoyuna sundukları belirtildi.