9 Ekim 2024 Çarşamba

Sancar: Zaxo katliamının hesabını soracağız

Partisinin il örgütünün düzenlediği  dayanışma etkinliğinde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sancar,  Zaxo katliamının ikinci bir Roboskî olduğunun altını çizdi ve sorumluların hesap vermesi için mücadele edeceklerini kaydetti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın katılımıyla Bayraklı'da dayanışma etkinliği düzenledi. Etkinliğe, HDP Milletvekilleri Serpil Kemalbay, Murat Çepni, HDP İzmir İl binasına düzenlenen faşist saldırıda katledilen Deniz Poyraz'ın ailesi, hasta tutsaklar için Adalet Nöbeti'ni sürdüren aileler, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, kentte bulunan siyasi parti ve kurumların temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

Açılış konuşmalarını yapan HDP İzmir İl Eşbaşkanları Berna Çelik ve Çınar Altan, katılımcılara teşekkür ederek, dayanışmaya ihtiyaç duyulan bir süreçten geçildiğini belirtti. Düzene karşı hakikat mücadelesi verildiğini söyleyen başkanlar, "Bu dayanışma yemeğinin değerlerimizi büyütmeye vesile olmasını temenni ediyoruz. Bizler bu dayanışmayı sıkılı bir yumruk gibi dosta da düşmana da gösterebileceğimiz bir örgütlülüğe dönüştüreceğiz" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise savaş politikalarının Türkiye'yi çökerttiğini halkları kutuplaşmaya, yoksulluğa sürüklediğini kaydetti. Zaxo'da yapılan katliamı bir kere daha kınadığını söyleyen Sancar, "Bu katliamda hakikatin ortaya çıkarılması ve sorumlularının da hesap vermesi için mücadeleyi büyüteceğiz. Bu katliam aklımıza Roboskî'yi getiriyor. Bugünün muktedirleri faillere koruyucu kalkanı oldular diye sanılmasın ki bu dosyayı kapattılar. Bu yaralar iyileştirilmedikçe, sarılmadıkça bu ülkede toplumsal barışı kuramayız. Bunun içinde savaş politikalarından vazgeçmiş bir yeni başlangıca ihtiyacımız var. Savaşa karşı en geniş birlikteliği oluşturmaya ihtiyaç var. Çözüm savaşta değil barış ve demokratik siyasettedir" dedi.

"Aynı acıları yeniden yaşatan bu zihniyetti değiştirmekte gerekiyor" diyen Sancar, öncelikle bu politikaları bugün en acımazsızca uygulayan iktidara 'dur demek' gerektiğini ifade etti. Bu nedenle çözüm çabasından ve demokratik siyaseti hakim kılma mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini dile getiren Sancar, "Çözümü bu ülkeye getirebilmek için büyümek, güçlenmek ve ortak mücadeleyi örmek gerekiyor. Öyle bir halk gücü oluşmalı ki sistem bu gücün karşısında devam etme imkanı bulamasın. 'Çözüm biziz' derken imhaya ve inkara karşı demokratik siyaseti savunuyoruz ve bunu getirecek güçte biziz" dedi.

Ekonomik kriz ve ekolojik talana da değinen Sancar, şunları söyledi: "Yoksulluk ve açlık yayılırken bir avuç sermayedarın zenginliği artıyor. Bu talan düzenine son dememiz gerekiyor. Savaşa, yandaşa, ranta, israfa ayrılan kaynakların halka aktarılacağı bir politika gerekiyor. Bugün Çeşme'den Datça'ya yayılan ve ciğerlerimizi yakan yangınlara su olma konusunda da her yerde vardık, yine de varız. Bu talanın yangınların sebebini de ortadan kaldırmakla çözüleceğini bilmek gerekir. Doğayı, dereyi, ormanı, ekolojik varlıkları korumak için mücadele eden köylüyle birlikte olarak koruyacağız."

Önümüzdeki dönem için örgütlenmeyi büyütmek gerektiğini de sözlerine ekleyen Sancar, ilke ve hedefleri toplumun her kesimine ulaştırmak için kapı kapı örgütlenme çalışması yürütmeleri gerektiğini kaydetti.