28 Mart 2024 Perşembe

Ekim Polat için Denizli Hapishanesi önünde oturma eylemi

Agromegali hastası olan tutsak Ekim Polat beynindeki tümörden dolayı ameliyat olması gerekiyor ancak tedavisi engelleniyor. Buna karşı on gündür açlık grevinde olan Polat'a Denizli T Tipi Hapishanesi kullanması gereken vitaminleri de vermiyor. Anne Songül İlker bugün hapishane önünde oturma eylemine başladı, herkesi dayanışmaya ve birlikte mücadeleye çağırdı. 

Denizli T Tipi Hapishanesi'nde tutsak olan 24 yaşındaki Ekim Polat, tedavisi engellendiği için 10 gündür açlık grevinde. 

Hapishanede maruz kaldığı psikolojik işkenceyi ve tedavi hakkının engellenmesini sık sık gündeme getiren Polat'ın Akromegali (vücudun kemik ve dokularını etkileyerek, anormal bir şekilde büyümesine neden olur, en yaygın tedavisi ise cerrahi, ilaç ve radyasyon tedavisi) hastalığı nedeniyle beynindeki tümörden dolayı ameliyat olması gerekiyor. 

Polat, tedavi koşullarının sağlanmaması, artan baskı ve işkencelere karşı 2  Ağustos Salı günü açlık grevine başladı. 10 gündür açlık grevini sürdüren Polat'a direniş süresince kullanması gereken vitaminler de hapishane tarafından verilmiyor. 

HAPİSHANE ÖNÜNDE OTURMA EYLEMİ
Anne Songül İlker ise oğlunun tedavi hakkının engellenmesini Denizli T Tipi önünde başlattığı oturma eylemiyle protesto ediyor. 

Sosyal medyadan videolu mesaj yayınlayan anne İlker, "Ekim Polat'ın tedavisi engellendiği için Denizli T Tipi önünde oturma eylemi başlattım. Herkesin hasta tutsakların sesini duyması lazım. Herkesi Ekim'in ve hasta tutsakların sesini yükseltmesi için desteğe bekliyorum" çağrısı yaptı.  

NE OLMUŞTU
İstanbul'da 2016 yılında tutuklanan Ekim Polat, yargılandığı davada 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklandıktan sonra Silivri 5 No'lu L Tipi Kapalı Hapishanesine konulan Polat, ilk olarak Bandırma'ya, sonrasında ise Denizli T Tipi Hapishanesi'e sevk edildi. Hapishaneye girmeden önce sağlık problemleri bulunmayan Ekim Polat, ciddi boyutlara varan kalp ritim bozukluğu, ilerlemiş KOAH, kemik erimesi, hipertansiyon, görme bozukluğu, kanser ve yüksek felç riski olması nedeniyle yapılan tüm girişimlere rağmen tahliye edilmedi.