28 Kasım 2025 Cuma

Dilan Karaman intihara sürüklendi

DEM Partili bir milletvikilinin danışmanlığı görevinde bulunan gazeteci Dilan Karaman'ın kalp krizi geçirmediği, intihara sürüklendiği ortaya çıktı. Eski sevgilisinin tehditleri üzerine 11 Kasım günü intihara sürüklenen Karaman, Diyarbakır'da tedavi gördüğü hastanede dün yaşamını yitirmişti. Diyarbakır Barosu yaptığı açıklamada, Karaman'ın kalp krizi değil intihar sonucu yaşamını yitirdiğini açıklayarak, "İntihar olarak sunulan kadın ölümlerinin de politik olduğunun altını çiziyoruz" dedi.

Gazeteci Dilan Karaman'ın intihara sürüklendiği ortaya çıktı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Saliha Aydeniz'in danışmanlığını yapan Karaman'ın yakınları kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiğini duyururken, Karaman'ın eski sevgilisinin tehditlerinin ardından 11 Kasım günü intihara sürüklendiği ve dün yaşamını yitirdiği öğrenildi.

DEM PARTİ KADIN MECLİSİ: SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
DEM Parti Kadın Meclisi, Karaman'ın intihar sonucu yaşamını yitirmesinin ardından sosyal medya hesabından, "Bu kaybın ardından, ortaya çıkan her bilgi titizlikle incelenmeli; Dilan'ın ölümüne dair tüm gerçekler açıklıkla ortaya çıkarılmalıdır. Hakikatin üzerindeki sis perdesi kalkana kadar sürecin takipçisi olacağız" dedi.

DİYARBAKIR BAROSU: İNTİHAR OLARAK SUNULAN KADIN ÖLÜMLERİ POLİTİKTİR
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi de Karaman'ın intiharının ardından yaptığı açıklamada, ölümünün şüpheli kadın ölümü olduğunu ve sürecin takipçisi olacaklarını duyurdu.

Açıklamada, "Kadınların şüpheli ölümlerinin münferit olmadığı; toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, sistematik şiddetin ve cezasızlık politikasının bir sonucu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu bağlamda, 'intihar' olarak sunulan kadın ölümlerinin de politik olduğunun altını çiziyoruz" denildi.

'KALP KRİZİ DEĞİL İNTİHAR'
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi'nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Gazeteci, kadın özgürlük mücadelesinin aktif bir öznesi olan Dilan Karaman'ın şüpheli biçimde yaşamını yitirdiği haberini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.
"11 Kasım'dan bu yana yoğun bakımda tedavi altında olan Karaman'ın ölümü, kamuoyuna 'kalp krizi' olarak yansısa da kadınların şüpheli ölümlerinin çoğu kez 'intihar' ya da 'ani ölüm' şeklinde kayıt altına alınmasının ülkemizdeki cezasızlık ve kadın düşmanı iklimle doğrudan ilişkili olduğu bilinmektedir.
"Kadınların yaşam hakkı, beden bütünlüğü ve güvenlik hakkı devletin koruma yükümlülüğü altındadır. Bu nedenle Dilan Karaman'ın ölümüyle ilgili soruşturmanın ivedilikle, şeffaflıkla ve titizlikle yürütülmesi; varsa ihmali, sorumluluğu veya etkisi bulunan kişi ya da yapıların açığa çıkarılması; etkin, bütünlüklü ve bağımsız bir soruşturma sürecinin işletilmesi gerekmektedir.

'KADINLARIN ŞÜPHELİ ÖLÜMLERİ MÜNFERİT DEĞİL, CEZASIZLIK POLİTİKASININ SONUCU'
"Kadınların şüpheli ölümlerinin münferit olmadığı; toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, sistematik şiddetin ve cezasızlık politikasının bir sonucu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu bağlamda, 'intihar' olarak sunulan kadın ölümlerinin de politik olduğunun altını çiziyoruz.
"Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak, Dilan Karaman'ın ölümüyle ilgili sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı, etkin soruşturma yürütülmesi için gerekli hukuki desteği sunacağımızı, kadınların yaşam hakkını tehdit eden şüpheli ölümlere ve tüm hak ihlallerine karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğimizi bildiririz.
"Dilan Karaman'ın ailesine, yakınlarına, meslektaşlarına ve mücadele arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz."