19 Haziran 2025 Perşembe

Alican Vural: Emekçi devrimciliğin genç neferi

Alican, devrimci mücadelenin her alanına katkı sunarak, toplumsal eşitsizliklere karşı durdu. "Daha çok okumalıyım, daha çok devrimci olmalıyım, daha çok çalışmalıyım" diyerek, kendini sürekli geliştirdi. O, sadece bir devrimci değildi; yaşamı, tüm insanlık için bir mücadelenin parçasıydı.

16 Mart 1996'da Samsun'da doğan Alican Vural, erken yaşlardan itibaren devrimci düşüncelerle şekillenen bir yaşamı benimsedi. Lise yıllarında Lise Öğrencileri Birliği (LÖB) ile tanışarak toplumsal eşitlik ve özgürlük için mücadele etmeye başladı. Üniversite yıllarında ise mücadelesini daha da derinleştirerek Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'na (SGDF) katıldı ve devrimci hareketin bir parçası oldu. 

Çocukluğundan itibaren çalışarak kendi yaşamını idame ettiriyordu. Siyasi tercihleri ve buna bağlı olan yaşam tarzındaki farklılıkları nedeniyle ailesiyle, "düzenle" olan bağlarını mesafelendirmişti. En önemli mücadeleyi, olması gerektiği gibi, ailesine karşı vermişti, çekinmeden aldığı devrimci tutum dikkate değerdi.

Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümünde eğitim alırken, toplumsal sorunları anlamak ve çözüm üretmek için sürekli çalıştı. Seçim dönemlerinde, HDP'nin Samsun'daki çalışmalarına gönüllü olarak katıldı, halklara barış, eşitlik ve kardeşlik mesajları verdi. Her zaman "emekçi devrimcilik" anlayışını savundu ve bu düşünceyi yalnızca söylemde değil, eylemde de yaşattı.

Alican, devrimci mücadelenin her alanına katkı sunarak, toplumsal eşitsizliklere karşı durdu. "Daha çok okumalıyım, daha çok devrimci olmalıyım, daha çok çalışmalıyım" diyerek, kendini sürekli geliştirdi. O, sadece bir devrimci değildi; yaşamı, tüm insanlık için bir mücadelenin parçasıydı. Rojava'ya giderek, oradaki yerel halkla birlikte çocuk parkları ve kreşler inşa etmeyi amaçlıyordu. Olmadı, halkların umuduna, yeni bir yaşam kurma iradesine düşman olan AKP faşizmi ve DAİŞ çetesi tarafından katledildi...

Alican Vural, devrimci  mücadeleye hayatını adayan bir gençti. Onun yaşamı, devrimci bir kararlılığın ve insanlık için özgürlük arayışının simgesi olarak anılacak. "Fikirlere kurşun işlemez" diyerek, geride idealleri ve cesur bir mücadele bıraktı. Bugün, Alican'ın anısı, devrimci gençliğin mücadelesinin bir ışığı olarak yaşamaya devam ediyor.

*Portre dizimiz yarın Duygu Tuna ile devam edecek...

Kaynakça:
*Kobanê'ye Gitmek 
*Hiçbir Düş Yarım Kalmayacak