19 Mayıs 2024 Pazar

'3 yılda 59 bin 384 çocuk cinsel istismara maruz bırakıldı'

İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla dernek binasında yaptığı açıklamada, "Türkiye'de 6 ayda 22 bine yakın çocuk gebe kayıtlara geçti. 3 yılda 59 bin 284 çocuk cinsel istismara maruz bırakıldı" dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla dernek binasında basın açıklaması yaptı.
 
Etkinlik video gösterimiyle başladı. Video gösteriminde yapılan sokak röportajında 7'den 70'e herkes çocuk haklarıyla ilgili görüşlerini dile getirdi. Gösterim bitiminden sonra basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı İHD Çocuk Hakları Komisyonu adına Çağla Seven okudu.
 
Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989'da çocuk haklarının "Magna Carta"sı olarak nitelendirilen çocuk haklarına dair sözleşmenin kabulünün 29. yılı olduğunu hatırlatan Seven, "Çocuk hakları temelli 39 adet uluslararası sözleşme ve protokole daha imza atarak taraf olan Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesini 1990 yılında imzalamış, ancak 1995 yılında; ifade özgürlüğü, kendi kültürünü yaşatma ve kendi dilini özgürce kullanma haklarını içeren 17. 29. ve 30. maddelerine 'çekince' koyarak yürürlüğe koymuştur. Bu çekinceleri koyarken çocuğun yararı değil devletin ideolojisi ve güvenlik politikaları öncelenmiştir. Örneğin 'çocuğun kendi anadilinde eğitim görme hakkı' Lozan anlaşması, siyasi konjonktür ve devletin öncelikli güvenlik politikaları gerekçe gösterilerek ötelenmiş ve sınırlandırılmıştır" diye belirtti.
 
 
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ninin önemine dikkat çeken Seven, Türkiye'de çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda hak temelli bir çocuk politikası, çocuklarla ilgili riskleri önceden tespit edecek ve hak ihlallerini önleyecek bütünlüklü bir "Çocuk Hakları Temel Yasası" oluşturulamadığını söyledi. 
 
Çocukların iktidar ve politikacıların politik ihtiyaçlarına göre şekillendiğini kaydeden Seven duruma ilişkin şu örneği verdi: "'Andımız' metninin 2013 yılında barış ve çözüm sürecinde atılan demokratikleşme adımlarından biri olarak kaldırılması kararını iptal eden Danıştay'ın bu son kararı; Türkiye'nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan 'Çocuğun düşünce, din ve vicdan özgürlüğü, eğitim hakkı, azınlıklar ya da yerli halklara mensup çocukların haklarını' top yekun ihlal etmektedir. Türkiye'de etnik olarak Türk olmayan başka etnisitelere mensup milyonlarca çocuğa her gün bu metinle 'Türk'lüğü benimsetmek ve kutsamak pedagojik açıdan yaratacağı problemler yanında, çocukların kendi varlıklarını 'Türk varlığına' armağan etmeleri şeklindeki söylemle  militarizmi kutsayan bir yaklaşım desteklenmektedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi ayrımcılığı yasaklar ve çocuğun üstün yararı ilkesini benimser. Çocuklara ayrımcılık yapılması ve militarizmin benimsetilmesi yasaktır. Bu yasak Türkiye'nin tarafı olduğu temel insan hakları sözleşmelerinin tamamında vardır."
 
6 AYDA 22 BİNE YAKIN GEBE ÇOCUK KAYITLARA GEÇTİ
 
2017 yılı genelinde ve 2018 yılının ilk 6 ayı içerisinde,  21 bin 957 çocuk gebe sayısının kayıtlara geçirilmiş olduğuna dikkat çekerek Türkiye'de çocuklara yönelik yaşanan hak ihlallerine şu örneklerle devam etti:
"Taş attığında 'örgüt üyesi' olmakla suçlanan ama savaşın tüm yükünü çekmek zorunda bırakılan, savaş sırası ve sonrasında çatışmaların direkt/dolaylı etkisi ve çatışma atıkları ile ölen/öldürülen çocuklar… Sınırların, sınıfların, savaşların oluşmasında hiçbir sorumluluğu olmadığı halde mülteci botlarında boğularak ölen ve sadece cansız bedeni kıyıya vurduğunda hatırlanan çocuklar…"
 
Mülteci çocukların eğitim gibi temel haklara erişiminin ikincil planda kaldığına vurgu yapan Seven, İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye'de toplam 1 milyon 703 bin 665 çocuk mülteci bulunduğunu belirterek çoğu Suriyeli olan 1.7 milyon çocuktan 2018-2019 öğrenim yılı başlangıcında okula kayıtlı olan 616 bin çocuğa karşı, yaklaşık 430 bin çocuğun hala okul dışında olduğunun altını çizdi.
 
3 YILDA 59 BİN 284 ÇOCUK CİNEL İSTİSMARA MARUZ BIRAKILDI
 
TÜİK verilerine göre Türkiye'de 2014-2017 yılları arasında 7 bin 466'sı oğlan, 51 bin 818'i kız, toplam 59 bin 284 çocuğun cinsel istismara uğradığını ifade eden Seven, "Cinsel istismara uğrayan kız çocukları içinde 15-17 yaş arası kız çocuklar, tüm yaş grupları arasında yüzde 59,18 ile en büyük kesim. ILO'ya göre 6 ile 14 yaşlar arasında 292 bin, 6 ile 17 yaşlar dikkate alındığında ise 893,000 olmak üzere 18 yaşın altında bin 185 bin çocuğun çalışma yaşamında yer aldığı tahmin ediliyor. Ayrıca 'Ocak-Ekim 2018 arasında 61 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği' yakıcı gerçeği sözleşmenin 32. maddesine uygun düzenlemelerin yapılarak hayata geçirilmediğinin göstergesidir" diye kaydetti.
 
'SÖZLEŞMENİN DERHAL UYGULANMASI GEREKİYOR'
 
Türkiye'nin taraf olduğu çocuk haklarına dair sözleşmenin ilkelerini ve her çocuğun insan haklarına saygı duyulması, korunması ve gerçekleştirilmesini sağlama sorumluluğunu derhal yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Seven, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
 
-Çocukların tutuklanması önlenmeli, çocuk hapishaneleri kapatılmalı,
-Çocukların eğitim , sağlık gibi temel ihtiyaçlara erişimi önündeki her tür eşitsizlik ve engel kaldırılmalı ve anadilde eğitim hakkı sağlanmalı,
-Çocukların çalıştırılmasını önleyici tedbirler alınmalı, çocuk yoksulluğu önlenmeli,
-Mülteci ve zorla yerinden edilerek iç göçe maruz bırakılan çocuklar, ayrım gözetilmeksizin tüm haklardan eşit yararlanmalı,
-Çocukları istismardan koruyacak önlemler alınmalı ve koruyucu mekanizmalar ihtiyaca cevap verecek seviyeye getirlmeli,
-Erken yaşta evlenmeye zorlanmaları engellenmeli ve  zorlayanlar hakkında yasal takibat yapılmalı,
-Bakıma ihtiyacı olan çocuklar için uluslar arası standartalara uygun yaşam merkezleri oluşturulmalı,
-Mevzuattaki eksik ve yanlış yasal düzenlemeler sorunu giderilmeli,
-Sorunun büyüklüğü, önemi  ve acil müdahale gerektiren bir alan olması gözetilerek Çocuk Bakanlığı kurulmalıdır.