Sendika yöneticilerinin tutuklanmasına tepki

Genel-İş İzmir Şubeleri, 19 Mart eylemlerine katılan 2 sendikacının tutuklanmasına tepki göstererek, "Bu hukuksuzluk, yalnızca Genel-İş'e değil; tüm emekçilere, sendikalara, demokratik kamuoyuna verilmek istenen bir gözdağıdır" dedi.
Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) İzmir Şubeleri, 19 Mart eylemlerine katıldığı gerekçesiyle Genel İş İzmir 8 Nolu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ve Genel-İş İzmir 3 No'lu Kadın Komisyonu üyesi Mine Bilir'in tutuklanmasına ilişkin DİSK Ege Bölge Temsilciliği binasında basın toplantısı yaptı.
Tutuklamaların sendikal hak ve özgürlüklere, ifade özgürlüğüne, kadın mücadelesine dönük bir saldırı olduğunu vurgulayan Genel İş Örgütlenme Dairesi Başkanı Ali Haydar Kaya, "Arkadaşlarımızın talebi yalnızca adalet ve demokrasi olmuştur. İfade ettikleri düşünceler Anayasa'nın ve uluslararası sözleşmelerin tanıdığı ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Ancak siyasi iktidar, bu temel hakları dahi yok saymakta; muhalif olanı, örgütlü olanı cezalandırmak istemektedir" dedi.
'SİYASİ BİR KARAR'
Anayasa ve ifade özgürlüğünün artık kullanılamaz hale getirildiğini kaydeden Kaya, "Üstelik tutuklama için gereken hiçbir koşul bulunmamaktadır: Ortada kaçma şüphesi yoktur, delil karartma ihtimali yoktur. Buna rağmen, arkadaşlarımız tutuklanmıştır. Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşleri kapsamında hakkını kullanan, düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğünü kullanan şube başkanımız ve temsilcimizin tutuklanması; hukuki değil, siyasi bir karardır. Bu hukuksuzluk, yalnızca Genel-İş'e değil; tüm emekçilere, sendikalara, demokratik kamuoyuna verilmek istenen bir gözdağıdır. Ama bilinmelidir ki; bu baskılara boyun eğmeyeceğiz" diye konuştu.