4 Mayıs 2024 Cumartesi

Özel sektör eğitim emekçilerini temsilen Edebali'nin işe iade davası görüldü

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali, belirli süreli iş sözleşmesi nedeniyle özel sektörde çalışan eğitim emekçilerinin işe iade davası hakkı olmadığını ancak sendikanın tanıdığı bu hakkı tüm eğitim emekçileri için kullandığını kaydetti. Edebali, "Bu dava sadece benim davam değildir, yüz binlerce eğitim emekçisinin davasıdır. Davayı kazanacağız" dedi. 

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'nın taban maaş hakkının geri gelmesi, belirli süreli iş sözleşmesinin kaldırılması, işe iade davasının tüm öğretmenlerin hakkı olması ve Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun eğitime, bilime ve akla uygun şekilde tekrar düzenlenmesi için mücadelesi sürüyor. Özel sektörde emek sömürüsüne maruz kalan, sefalet ücretine mahkum edilen, kölelik koşullarında çalışmaya zorlanan ve patronun keyfi şekilde işten atma saldırılarıyla karşı karşıya kalan eğitim emekçilerinin hakları için sokakta fiili meşru mücadele veren sendika aynı zamanda da hukuki açıdan da mücadele ediyor. 

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali'nin İstanbul Adliyesi 11. İş Mahkemesi'nde işe iade davasının 2. duruşması görüldü. İfadesi alınmayan tanıkların dinlenmesi için duruşma 29 Mayıs Çarşamba gününe ertelendi. 

'ÖZEL SEKTÖR ÖĞRETMENLERİNİN İŞE İADE DAVASI HAKKI YOK'
Duruşmanın ardından Edebali, 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak için birlikte çalışma yürüttükleri on mücadeleci sendikayla birlikte İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. Özel sektörde çalışan öğretmenlerin belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışmalarından kaynaklı işe iade davası açma hakları olmadığını ancak kendisi sendika yöneticisi olduğu için tanınan hakkını kullandığını söyleyen Edebali, "Bu hakkı sadece kendim için değil sendikal örgütlenmenin sağladığı imkanlar doğrultusunda yüz binlerce öğretmen için kullandım" dedi. 

'ONLARIN SÖYLEDİKLERİ BİZİM HAYATIMIZDA KOCA BİR YALAN'
Patronların belirli süreli iş sözleşmesine dayanarak işten çıkarma saldırılarını sürdürdüğünü ve bu keyfi saldırıya karşı politik bir mücadele verdiklerinin altını çizen Edebali, "Bu mücadeleyi çok önemsiyoruz. Bir sendika yöneticisi ve aynı zamanda yüz binlerce eğitim emekçisinin çalışma hakkı elinden alınamaz" ifadelerini kullandı. Patronların karşılarına çıkıp mertçe davranmadıklarını bu sözleşmeye dayanarak yalana sarıldığını söyleyen Edebali, "Karşı tarafın avukatı dahil sanıkların söyledikleri şeyler hayatımızın içinde sadece koca bir yalandan ibaret. Söyledikleri on binlerce öğretmeni asgari ücretle çalıştıran düzenin, patronların ucuz iş gücüyle karlarına kar kattığı, zenginliklerini sağladığı düzeni ve aynı zamanda eğitim emekçisinin örgütüyle, sendikasıyla buluşmasının tam olarak nedenleri. Biz bu nedenleri ortadan kaldırmak için mücadele ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

'BU DAVA YÜZ BİNLERCE EĞİTİM EMEKÇİSİNİN DAVASIDIR'
Taleplerinin çok net olduğunu kaydeden Edebali, "Taban maaş hakkı geri gelecek, belirli süreli iş sözleşmesi kaldırılacak, işe iade davası tüm öğretmenlerin hakkı olacak, Öğretmenlik Meslek Kanunu eğitime, bilime ve akla uygun şekilde tekrar düzenlenecek" diye hatırlattı. Edebali, son olarak şunları söyledi: "Biz tüm patronlara söylüyoruz karşımıza mert çıkın. Çıkmazsanız o perdeyi  kaldıracağız, sömürüyü tüm çıplaklığıyla ortaya çıkaracağız. Bu dava sadece benim davam değildir, yüz binlerce eğitim emekçisinin davasıdır. Davayı kazanacağız."