27 Nisan 2024 Cumartesi

İstanbul'da binlerce kadın isyanını haykırdı

22. Feminist Gece Yürüyüşünde kadınlar isyanını yükseltti; mücadeleden de kadın dayanışmasından da vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. Filistin'den Rojava'ya direnen kadınların selamlandığı yürüyüşte, katledilen her bir kadının yarım kalan hikayesi için mücadelenin süreceği vurgulandı. Kadınlar, "Savaşın, patriyarkanın, transfobinin, homofobinin, kapitalist emek sömürüsünün, ırkçılığın olmadığı bir dünyayı hayal etmekten vazgeçmeyeceğiz" dedi.

İstanbul'da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde, kadınların eylem noktası yine Taksim oldu. 22. Feminist Gece Yürüyüşü için binlerce kadın saatler önce Sıraselviler Caddesinde bir araya geldi. 

Halaya duran kadınlar sık sık attıkları sloganlarla isyanı yükselteceklerini haykırdı. Rojava'dan Filistin'e direnen kadınları selamlayan kadınlar; katledilen kadınların isimlerini tek tek sayarak "Burada" diye haykırdı. Dersim'de kaybedilen Gülistan Doku'nun, Batman'da intihara sürüklenen Rojwelat Kızmaz başta olmak üzere katledilen kadınların fotoğraflarını taşıyan kadınlar, "Hikayesi yarım kalan kadınlar için buradayız" dedi.

HOMOFOBİYE, TRANSFOBİYE SES YÜKSELTTİLER
Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmeyeceklerinin altını çizen kadınlar; homofobiye, transfobiye, kadın ve çocuk düşmanlığına karşı ses yükseltti. Kadınları katledenlerin doğayı da katlettiğinin altını çizen kadınlar, dövizleri ve sloganlarıyla hayvan haklarını da savunma çağrısı yaptı.

'TAKSİM'İ ALANA KADAR MÜCADELEYİ YÜKSELTECEĞİZ'
Trampet, erbane ve zil çalan kadınlar sık sık "Jin, jiyan, azadî", "Yükselt yükselt isyanını yükselt", "Geceler, sokaklar, meydanlar bizim senin mi sandın", "Yaşasın feminist isyanımız", "Yaşasın kadın dayanışması", "Katledilen kadınlar isyanımızdır", "Feminist dünyayı kurana, patriyarkayı yıkana, Taksim'i alana kadar mücadeleyi büyüteceğiz", "Trans cinayetleri politiktir", "Kadın cinayetleri politiktir", "Zıpla zıpla zıplamayan fobik olsun/Tayyip olsun" sloganlarını yükseltti.

'BAYRAM SOKAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Geçtiğimiz günlerde transların yaşadığı Bayram Sokaktaki evlerin mühürlenmesine de tepki gösteren kadınlar, "Bayram sokaktan vazgeçmeyeceğiz" diye haykırdı. 

'EŞİT VE ÖZGÜR YAŞAMI KURACAĞIZ'
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Özgür Genç Kadın (ÖGK) üyeleri de yürüyüşe, "Eşit ve özgür yaşamı kuracağız", "Özgürlük için biz varız" pankartı ve "Ezilen tüm kadınlarla mücadelemiz ortak", "Kadın devriminin güneşiyiz", "Genç kadın intiharları politiktir", "Filistin Filistinlilerindir bedenimiz bizim", "Jin jiyan azadî" yazılı dövizleriyle katıldı.

Filistin bayrakları taşıyan SKM ve ÖGK'lılar, meşale yaktı, "Yaşasın kadın devrimimiz", "Jin, jiyan, azadî", "Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz" sloganını haykırdı.

'DEVLETİN-ERKEĞİN KÖLESİ DEĞİLİZ'
"Kurtuluşumuz feminist mücadele" ana pankartı arkasında bir araya gelen kadınlar Cihangir'e doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşün en önünde, "Filistin'de soykırıma İsrail'le ticari ilişkilere son", "Haklarımız değil kadın düşmanlığınızı gözden geçirin", "Biji berxwedana me ya feminist", "Kutsal aile bir yalan", "Doğur bak büyüt, erkeğin-devletin kölesi değiliz" dövizleri taşındı.

Sloganların, zılgıtların ve alkışların hiç kesilmediği yürüyüş sırasında kadınları erkek egemen devletin kadın ve LGBTİ+ düşmanı politikalarına karşı mücadelenin süreceği vurgulandı. Bu sırada binaların duvarlarına "Yaşasın feminist mücadelemiz" yazısı yansıtıldı.

ÜÇ DİLDE BASIN METNİ OKUNDU
Yürüyüş Cihangir otoparkı önünde son buldu. Burada Arapça, Kürtçe ve Türkçe basın metni okundu. Arapça basın metninde siyonist İsrail'le tüm ilişkilerin kesilmesi istendi, "Filistinli kadınlar yalnız değildir" sloganı atıldı. Kürtçe metnin ardından uzun süre "Jin, jiyan, azadî" sloganı atıldı.

Türkçe metni okuyan Evrim Güvenir, sadece 22 yıldır değil kadınların kendini bildiğinden beri mücadele ettiğini, erkeklere direndiğini kaydetti. "Bu sene de başta patriyarkayla ve gücünü yine patriyarkadan alan siyasi baskılarla mücadele etmenin yolunu feminizmde, direnmenin gücünü feminist dayanışmada bulduk" diyen Güvenir, feminist mücadelenin sadece kadın ve LGBTİ+ düşmanlığıyla başa çıkma azmini değil, aynı zamanda her gün, her yerde dünyayı değiştirebileceklerine dair inanç verdiğini kaydetti.

'KADINLARIN YAŞAMI YENİDEN KURMA YÜKÜ ORTADAN KALKMADI'
6 Şubat deprem katliamında yaşananları hatırlatan Güvenir, "Evler yıkıldı, binalar yıkıldı, sokaklar, meydanlar yok oldu ama kadınların yaşamı yeniden kurma yükü ortadan kalkmadı. Ev yokken bile ev içi emek sömürüsü vardı. Günler, aylar boyunca kadınlardan yoklukta düzen yaratmaları, çocuklarına, kocalarına, hastalara, yaşlılara, engellilere bakmaları, su olmadan çamaşır, bulaşık yıkamaları beklendi. Şiddet uygulayan kocalarıyla, akrabalarıyla çadır ve konteyner paylaşmaya zorlandılar. Sağlığa, beslenmeye, güvenliğe, haklarına erişimleri olmadan bir seneyi doldurdular. 'Bize oy vermezseniz işte böyle olur' lafını işittiler siyasetin en tepesinden. Biz kadınlar bu tehdidi, 'bana itaat etmezsen dayağı hak edersin' diyen erkeklerden, 'o saatte sokaktaysan, öyle giyindiysen, içki içtiysen tecavüzü hak edersin' diyen erkek medyadan, yargıdan, toplumdan iyi biliyoruz. Bir de bu yıkımın sorumlusu olan belediye başkanları, bakanlar hiç utanmadan yerel seçimde aday oldular. Yaşadıklarımızı unutturma, bizi tehditle susturma çabalarını kabul edecek olsak, buna karşı susacak olsak çoktan sinmiştik, hayattan silinmiştik. Ama tam tersine bugün feminizm her yerde, çünkü kurtuluşumuz feminizmde" ifadelerini kullandı.

'FİLİSTİN VE ROJAVA'DA KADINLAR KATLEDİYOR'
Güvenir şöyle devam etti: "Bu yıl yine her yanımız savaşla kuşatılmış halde. Gazze'de gözlerimizin önünde açık bir soykırım sürüyor. Bu soykırım Batı dünyasında feminizmle meşrulaştırılmaya çalışıyor. Halbuki işgalle, soykırımla feminizm olmaz! Türkiye bir yandan Filistin'e destek olduğunu söylerken öte yandan İsrail'le ticareti, sürdürüyor. İsrail'e betonu, çeliği, petrolü sağlamaktan geri durmuyor. İsrail'i kınadığını söylerken Rojava'da kadınların çocukların üzerine bombalar atıyor. Bunun üzerine mülteci ve yabancı düşmanlığı sürekli kışkırtılıyor. Göçmen kadınlar her zamankinden güvensiz. Ama tüm bunların karşısında bitiremedikleri feminist dayanışmamız var! Savaşın, patriyarkanın, transfobinin, homofobinin, kapitalist emek sömürüsünün, ırkçılığın olmadığı bir dünyayı hayal etmekten vazgeçmeyeceğiz."