18 Mayıs 2024 Cumartesi

İHD gözaltında kaybedilen Eroğlu'nun akıbetini sordu

İHD İzmir Şubesi, yaptığı eylemde 21 Eylül 1995 tarihinde Batman'daki evine baskın düzenleyen askerler tarafından gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Seyhmus Eroğlu'nun akıbetini sordu.

İHD İzmir Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, Konak Eski Sümerbank önünde, "Kayıplar bulunsun failleri yargılansın" şiarıyla eylem yaptı. Bu haftaki eylemde, 21 Eylül 1995 tarihinde Batman'daki evine baskın düzenleyen askerler tarafından gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Seyhmus Eroğlu'nun akıbeti soruldu.

Basın açıklamasını okuyan İHD İzmir Şube Başkanı Zafer İncin, "Şeyhmus Eroğlu 21 Eylül 1995 tarihinde Batman'daki evine baskın düzenleyen askerler tarafından gözaltına alındı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Şeyhmus Eroğlu, 1930 yılında Mardin'in Midyat ilçesine bağlı Bardakçı (Batê) köyünde doğdu. Evli ve yedi çocuk babasıydı. Yaşadığı köye sık sık baskın yapan askerler ve korucular tarafından korucu olmaya zorlanıyordu. Köye yapılan baskınların birinde, kardeşiyle birlikte gözaltına alındı ve daha sonra serbest bırakıldı. Eroğlu ailesi baskılar sonucu köyden ayrıldı" dedi.

Şeyhmus Eroğlu'nun ailesiyle birlikte Batman merkeze taşındığını kaydeden Zafer, "Birkaç yıl burada yaşadı. 21 Eylül 1995 tarihinde köy korucuları ile askerlerin saat 00.00 sıralarında evine yapmış oldukları baskın sonucunda, gözaltına alınarak Mardin'e getirildi. Olayın ardından ailesinin onu bulmak, kendisinden haber alabilmek için yaptığı tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Yetkililer ne ev baskınını, ne de gözaltına alındığını kabul etti. Onunla aynı zamanda gözaltında kaldığını belirten kimi görgü tanıkları ise Şeyhmus Eroğlu'nun gözaltında tutulduğunu, ağır işkenceler gördüğünü, daha sonra da serbest bırakıldığını söyledi. Yine Midyat'taki kimi görgü tanıklarının ifade ettiğine göre serbest bırakıldığının söylendiği tarihte, özel timlerin olduğu bir arabanın içinde görüldü. Şeyhmus Eroğlu'ndan gözaltına alındığı tarihten itibaren bir daha haber alınamadı" diye belirtildi.

Zafer, "Bizler; amasız, fakatsız demokrasi ve yaşam hakkı için mücadeleye devam edeceğiz. İnsan hakları savunucuları olarak bir kez daha, görmek istemeyen gözlere, duymak istemeyen kulaklara sesleniyoruz. 'Kayıplar bulunsun, failler yargılansın.'"