Faşist molla rejiminin 5 devrimciyi katletmesinin üzerinden 15 yıl geçti

Şirin Elemhuli, Ferzad Kemanger, Ferhad Vekili, Ali Heydaryan ve Mehdi İslamian adlı 5 siyasi tutsağın İran'daki Evin Hapishanesinde 9 Mayıs 2010'da idam edilmesinin üzerinden 15 yıl geçti. İran faşist molla rejimi, halkları baskı altında tutmak, sindirmek, korkutmak kısacası toplumu "dizginlemek", "ehlileştirmek" için yıllardır idamı bir sopa gibi kullandı ve kullanmaya devam ediyor. Başta Kürt ve Beluci kadın devrimciler olmak üzere, İran rejiminin kendisine tehdit olarak gördüğü, varlığını sürdürmesine engel olduğunu düşündüğü toplumun her kesimine karşı çeşitli işkencelerin yanı sıra idam işkencesini de uyguluyor. Özellikle "Jin jiyan azadî" isyanının ardından rejim, idamları artırarak sürdürmeye devam etti.
İran molla rejimi 9 Mayıs 2010'da Tahran'daki Evin Hapishanesinde Şirin Elemhuli, Ferzad Kemanger, Ferhad Vekili, Ali Heydaryan ve Mehdi İslamian adlı 5 siyasi tutsağı idam etti. Öğretmen olan Kemanger, Vekili ve Heydaryan 2006'da birlikte tutuklandı. 4 devrimci, İran faşist molla rejimi tarafından PJAK üyesi olmakla, Mehdi İslamian ise "İran Krallığı Meclisi" üyesi olmakla suçlandı.
ÖZGÜRLÜK KELEBEĞİ; ŞİRİN ELEMHULİ
Rojhilat'ın Makû kentine bağlı Demkişlak Köyü'nde 2 Haziran 1984 tarihinde dünyaya gelen Şirin Elemhuli, 2008'de İran pastarları tarafından tutuklandı. 25 gün gizli bir biçimde işkence altında tutuldu, ardından Tahran'a sevk edildi. İşkence ve sürgünlerle geçen 6 ayın sonunda 19 Aralık 2009'da çıkarıldığı Tahran Devrim Mahkemesi'nde hakkında idam kararı verildi. 9 Mayıs 2010'da Şirin Elemhuli diğer 4 siyasi tutsakla beraber idam edildi. Faşist molla rejimine karşı özgürlük ve direnişin sembolü olan Şirin Elemhuli, Kürt özgürlük mücadelesi tarihinde Leyla Kasım'dan sonra idam edilen ikinci Kürt kadın oldu.
Şirin Elemhuli idamından 4 gün önce bir mektup kaleme alarak 3 yıl boyunca yaşadıklarını anlattı. "Burada; Evin zindanının bu demir parmaklıkları arkasında çok zor üç yıl geçirdim" diyerek mektubuna başlayan Şirin Elemhuli, devamında neden yargılandığını şu cümlelerle sorguluyor: "Tutuklanma nedenim neydi? Ya da neden idam ediliyorum? Nedeni Kürt olmam mı? Eğer öyleyse ben annemden Kürt olarak doğdum ve benim anadilim Kürtçedir. Bu dil benim hayatla ilişkimin köprüsüdür. Ben bu dille büyüdüm. Ancak tutuklandığımda anadilimde konuşmam yasaklandı. Burada anadilimle okuyamıyor, yazamıyor ve savunma yapamıyorum. Bana Kürtlüğünü inkar et diyorlar. Ben de diyorum ki öyle bir şey yaparsam varlığımı inkar etmiş olurum."
ÇOK YÖNLÜ DEVRİMCİ FERZAD KEMANGER
Ferzad Kemanger, 1976 yılında Rojhilat Kürdistan'ın Sine ile Kirmanşan şehirleri arasındaki Afriyana köyünde doğdu. Kürt öğretmen, yazar ve insan hakları savunucusu olarak birçok alanda çalışma yürüttü. Kemanger, Kürdistan Öğretmenler Derneği iletişim sorumlusuydu. Kürdistan İnsan Hakları Derneği'nin aktif bir üyesiydi. Aynı zamanda Kamyaran Öğretmenler Birliği yönetim kurulunda, aylık Rûyan dergisinin yayın kurulunda ve doğal yaşamı koruma derneği Ask'ın da yönetim kurulunda yer alıyordu. Kamyaran'da çocuk resim sergisi düzenleyen ve sergiye Halepçe Katliamına ilişkin bir resimle katılan Kemanger, 2006 yılında hasta kardeşinin tedavisi için gittiği Tahran'da 'silahlı eylem yapacak' iddiasıyla tutuklandı. 3 yıl boyunca İran'ın çeşitli hapishanelerinde ağır işkenceler görür. 2008 yılında sadece 7 dakika süren bir duruşmada idam cezası aldı.
İdamından kısa bir süre yazdığı mektubunda, "Aylardır hapishanedeyim. Hapishanenin benim irademi, sevgimi ve insanlığımı ezeceği ve beni ehlileştireceği sanıldı. Tarih kadar uzun, sonsuzluğa uzanan duvarlarla çevrili bir koğuşta tutuldum. Beni, sevdiklerimden, ülkemin çocuklarından ayıracağı sanıldı. Fakat, her gün hücremin ufak penceresinden uzak yerlere doğru yolculuğa çıktım ve kendimi onlar arasında ve onlar gibi hissettim. Aynı zamanda, benden önceki tutuklular gibi, yeni bir şafağı görme umuduyla hapishanenin karanlığına dayanmak zorunda kalan işkence görmüş bir neslin son kişisi olacağımı umarak, yoluma çıkan bütün aşağılama, hakaret ve zulmü tüm kalbimle kucakladım" sözleriyle mücadeleye, halkına bağlılığını anlatıyor.
Ali Heydaryan, 1980 yılında Sine'de doğdu. 16 Kasım'da başkent Tahran'da İran güçleri tarafından tutuklandı. 18 aylık işkenceden sonra avukat olmadan 10 dakika süren bir duruşmada PKK üyesi olduğu iddiasıyla idam cezasına çarptırıldı.
Ferhad Vekili, 23 Mayıs 1966 tarihinde Sine şehrinde dünyaya geldi. Üniversiteyi bitirmişti. Hengame, Hewram ve Hewraz adında üç çocuğu vardı. Kürt halkının siyasi talepleri için mücadele yürüten öncülerdendi. İran rejiminin "devlet güvenliğine tehdit" suçlamasıyla hedef alındı. Evin, Recayi Şar ve Kirmaşan hapishanelerinde işkence gördü. Bir buçuk yıl gözaltı ve işkenceden sonra 30 Ocak 2008 tarihinde Tahran Devrim Mahkemesi tarafından 7 dakika süren ve avukatsız bir duruşmada 10 yıl hapis ve idam cezasına çarptırıldı. 9 Mayıs 2010 tarihinde idam edildi.
Mehdi İslamiyan, Tahran'daki Evin Hapishanesinde diğer 4 siyasi tutsakla birlikte idam edildi. Mehdi, 3 Mayıs 2008 tarihinde tutuklandı. Paşayeti Meclisi üyesi olduğu ve bir kardeşinin yardımıyla Şirzad şehrinde bir camide patlama gerçekleştirdiği iddiasıyla 5 Aralık 2009 tarihinde ölüm cezasına çarptırıldı ve 9 Mayıs 2009 tarihinde idam edildi.
İDAMLAR SÜRÜYOR
Faşist molla rejimi Rojhilat Kürdistan ve İran'da Kürt devrimcilere dönük gözaltı, işkence, tutuklama, idam cezalarıyla katletme saldırılarını sonraki yıllarda da sürdürdü.
4 Ağustos 2023'de Tahran'da gözaltına alınan Kürt gazeteci ve aktivist Pexşan Ezizi, 11 Kasım 2023 tarihinde "İran hükümetine karşı silahlı eylemde bulunmak" iddiasıyla tutuklandı. Tahran Devrim Mahkemesi ise aynı suçlamayla 23 Temmuz 2024 tarihinde Pexşan Ezizi'ye idam cezası verdi. İran Yüksek Yargı Konseyi, 8 Ocak 2025'te idam cezasını onadı.
Werişe Muradi, 1 Ağustos 2023'te Sine kenti yakınlarında İran Devrim Muhafızları tarafından gözaltına alındı. İran yargısı 16 Haziran ve 4 Temmuz 2024'te Werîşe Muradî hakkında idam cezası verdi.
Aktivist ve kadın hakları savunucusu Şerife Muhammedi, 2023 yılında "devlete karşı propaganda" suçlamasıyla gözaltına alındı ve 4 Temmuz 2024'te İran Devrim Mahkemesi tarafından idam cezasına çarptırıldı. Ancak yapılan itirazlar sonucu geçen yıl 12 Ekim'de Şerife Muhammedi'ye verilen idam cezası bozuldu. 13 Şubat'ta İran Reşit Devrim Mahkemesi 2. Dairesi Şerife Muhammedi hakkında bir kez daha idam cezası verdi.
Werîşe Muradi, Pexşan Ezizi ve Şerife Muhammedi için verilen idam cezalarının durdurulması için imza kampanyası sürdürülüyor.
İDAMLAR, HALKI SİNDİRME ARACIDIR
İran faşist molla rejimi, halkları baskı altında tutmak, sindirmek, korkutmak kısacası toplumu "dizginlemek", "ehlileştirmek" için yıllardır idamı bir sopa gibi kullandı ve kullanmaya devam ediyor. Başta Kürt ve Beluci kadın devrimciler olmak üzere, İran rejiminin kendisine tehdit olarak gördüğü, varlığını sürdürmesine engel olduğunu düşündüğü toplumun her kesimine karşı çeşitli işkencelerin yanı sıra idam işkencesini de uyguluyor. Özellikle "Jin jiyan azadî" isyanının ardından rejim, idamları artırarak sürdürmeye devam etti. 2022 yılında başlayan Jîna Amini isyanından bu yana yaklaşık 90 bin dava açıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre; 2024 yılında İran'da en az 901 kişi idam edildi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ise, 2023'te 853, 2024'te 972 kişinini idam edildiğini duyurdu. Uygulanan idam kararı 2015 yılından beri en yüksek rakamı oluşturuyor.
İdamlarla da yetinmeyen faşist molla rejimi idam edilen tutsakların cenazeleri aracılığıyla ailelerine de işkence ediyor. İdam edilen birçok tutsağın cenazesi ailelerine verilmiyor, isimsizler mezarlığına defnediliyor. 21 Nisan'da Urmiye Hapishanesinde idam edilen Kürt siyasi tutsak Hamid Hüseyin Necad Heydaranlu'nun cenazesi de ailesine verilmedi.
İran molla rejiminin kadınlar başta olmak üzere haklara yönelik saldırıları, aldığı idam kararları Rojhilat Kürdistanı ve İran başta olmak üzere her yerde protesto ediliyor. Aileler cenazelerini almak için eylemler yapıyor, idam kararlarının durdurulması için kampanyalar yürütüyor. Bu kampanyalardan biri de Rojhilat Kürdistan ve İran'daki 38 hapishanede bulunan siyasi tutsaklar tarafından 9 Ocak 2023 tarihinde başlatılan Salı Günleri İdam Cezasına Hayır kampanyası.