19 Nisan 2024 Cuma

AvEG-KON: Siyasi tutsakların özgürlük sesi olalım

Siyasi tutsaklara yönelik tecrit saldırısına ilişkin açıklama yapan AvEG-KON, faşist baskı ve saldırılara karşı tüm hapishanelerde süren açlık grevlerini sahiplenme ve dayanışma çağrısı yaptı.

Avrupa Göçmen İşçiler Konfederasyonu (AvEG-KON), siyasi tutsaklara yönelik artan saldırılar ve tecrit politikasına ilişkin açıklama yaptı.

İktidarın faşist saldırıyı, hapishanelerde tutsak vekiller ve politik kimlikler üzerinden derinleştirdiği belirtilen açıklamada, "İçişleri Bakanı faşist Soylu, hapishane hücrelerini basıyor, kadın siyasetçilerin yazılı dökümanlarına el koyuyor, savunma hakkını engelliyor. Tutsakların avukat ve aile görüşünü engelliyor, çıplak arama işkencesine tabi tutuyor, sağlık hizmetlerine ve hijyen malzemelerine erişimi gibi birçok hakın kullanılması pandemi bahanesiyle engelleniyor" denildi. 

Adeta tecrit içinde bir tecridin dayatıldığı ifade edilen açıklamada, bu baskı ve zulmün PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde yıllardır sürdüğü kaydedildi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Üst Daire'nin vermiş olduğu Selahattin Demirtaş'ın derhal tahliye edilmesi kararının hatırlatıldığı açıklamada, AİHM'in yeni iddaname hazırlatarak HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile HDP milletvekillerini de kapsayan, 27'si tutuklu toplam 108 kişi hakkında yeni dava başlattığı belirtildi.

Açıklama, şöyle devam etti: "AKP-MHP faşizmi, hapishanelerde siyasi rehineler üzerinde estirdiği tecrit politikaları, irade kırma operasyonları emeline ulaşmadı/ulaşmayacak da. Kürt özgürlük hareketi, sosyalistler ve tüm devrimci demokratik muhalefet; faşist yasalara, hukuksuzluğa karşı dün olduğu gibi bugün de Leyla Güven'nin haykırdığı gibi 'ama dışarıda ama içeride' mücadelesini sürdürüyor, sürdürecek. AvEG-KON olarak, Avrupa'daki tüm demokratik kurumları ve sosyalist güçleri; Öcalan üzerindeki İmralı tecridi ile F tipi hapishanelerdeki tecridi birlikte kırmaya çağırıyoruz. Faşist baskı ve saldırılara karşı tüm hapishanelerde süren açlık grevlerini sahiplenelim, bulunduğumuz her alandan dayanışmamızı yükseltelim. Yüksekdağ ve Demirtaş'ın, ve tüm siyasi tutsakların özgürlük sesi olalım."