27 Nisan 2024 Cumartesi

Antalya Kadın Platformu: Yalnız değiliz, umutsuz hiç değiliz

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde yürüyüş düzenleyen Antalya Kadın Platformu, " Yalnız değiliz, umutsuz hiç değiliz. Kadın dayanışmamız ve örgütlülüğümüz iktidarın korkusu olmaya devam ediyor" dedi.

Antalya Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü sebebiyle Aydın Kanza Parkından Cumhuriyet Meydanına yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte, "Yoksulluğu, savaşı, erkek devlet şiddetini, gericiliği, ayrımcılığı, homofobiyi, sömürü düzeninizi isyanımızla yıkıyoruz", "Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizim, yaşasın laiklik, özgürlük ve eşitlik mücadelemiz" pankartları taşındı.

Yürüyüşün ardından basın açıklaması düzenlendi. Açıklamayı okuyan Songül Şarklı, dünyanın dört bir yanında kadınların savaşlarda, göç yollarında yaşamlarını yitirdiğini, taciz, tecavüz, açlık ve yoksullukla boğuştuğunu söyleyerek, "Bu coğrafyada, Filistin'de, Rojava'da olduğu gibi emperyalistlerin işgalci politikaları sonucu savaşlarda yoksul halklar, kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+lar katlediliyor. Sadece savaşlarla değil ekolojik yıkımlarla, rant odaklı kentleşmeyle yaşam alanlarımız, hayatlarımız yok edilirken sorumlular elini kolunu sallayarak yeni katliamların hazırlığına girişiyor" dedi.

'DİRENEN İŞÇİ KADINLARI SELAMLIYORUZ'
AKP-MHP iktidarının kadın kazanımlarına topyekun saldırdığını kaydeden Şarklı, nafaka, 6284, sendikalaşma, örgütlenme barınma haklarının gasp edilmeye çalışıldığını söyledi. Erkek devletin şiddet faillerini koruduğunu, hakları için mücadele eden muhalif, Kürt, sosyalist kadınların işkenceyle gözaltına alınıp tutuklandığını kaydeden Şarklı, patronların ise kadınları ucuz iş gücü olarak gördüğünün altını çizdi.

Dört bir yanda direnen kadın işçileri selamlayan Şarklı, "Ülkemizde bir milyonu aşkın ev işçisi çalışıyor, bunların yüzde sekseni kayıt dışı, sigortasız. İş güvenliği olmadığı koşullarda birçoğu ölümle sonuçlanan iş kazaları yaşıyor" dedi.

'KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARI REDDEDİYORUZ'
2023'te 315 kadının katledildiğini, 248 kadının "şüpheli" olarak yaşamını yitirdiğini vurgulayan Şarklı, şöyle devam etti: "Kadına yönelik şiddetin failleri, hep en yakınımızdaki erkekler oluyor, babalar, abiler, eski eşler, sevgililer, akrabalar... Kadınların en çok katledildiği yer ise evler oluyor. Kadına yönelik şiddete karşı önleyici politikalar geliştirmeyen, kadına yönelik suçları cezasızlık politikaları ile ödüllendiren AKP-MHP iktidarının kadını aile içine hapseden, kamusal alandan yok etmeye çalışan kadın düşmanı politikasını ve LGBTİ+lara yönelik nefret politikalarını reddediyoruz. Tek adam rejiminin kadını yok sayan, eve hapseden şeriat özlemine teslim olmayacağız."

'YALNIZ DEĞİLİZ, UMUTSUZ HİÇ DEĞİLİZ'
Kadınların siyaset sahnesinde görünmez kılınmaya çalışıldığına işaret eden Şarklı, "Kadınların siyasetin merkezinde, karar mekanizmalarında yer aldığı, kadın kurumları ile ortak kararların alındığı, kayyumların olmadığı yaşanabilir kentler istiyoruz" dedi.

Şarklı, şöyle devam etti: "Yalnız değiliz, umutsuz hiç değiliz. Kadın dayanışmamız ve örgütlülüğümüz iktidarın korkusu olmaya devam ediyor. Her zaman olduğu gibi bundan sonra da her türlü saldırıya karşı mücadelemizi, dayanışmamızı ve isyanımızı büyütmeye devam edeceğiz."

Eylem boyunca, "Kadın cinayetleri politiktir", "Dünyayı yerinden oynatacağız", Jin, jiyan, azadi", "Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel onurumuzdur", "Biji berxwedana jinan" sloganları atıldı.