18 Mayıs 2024 Cumartesi

Almanya'da PKK üyeliği iddiasıyla 1220 dava

Almanya'da son yıllarda PKK üyesi iddiasıyla açılan davalarda artış görülüyor. Federal hükümet, Alman Ceza Kanunu'nun 129b maddesi uyarınca açılan soruşturma sayısının 1988'den beri 1220'yi aştığını duyurdu.

Almanya'da son yıllarda PKK üyesi olduğu iddiasıyla açılan soruşturma ve davalarda büyük artış kaydedildi. Federal hükümet, sadece 2016 yılından 31 Ağustos 2020'ye kadar 786 kişi hakkında, toplam 721 soruşturma başlatıldığını açıkladı.

DW'den Elmas Topcu'nun haberine göre; Alman Sol Parti milletvekili Ulla Jelpke ve partisinin meclis grubunun yönelttiği soru önergesinde, 1 Ocak 1988 yılından bu yana toplam kaç PKK yöneticisine, ne kadar soruşturma açıldığı ve kaçının hangi cezaları aldığı soruluyor. Hükümet, önergeye cevabında 1988 yılından 31 Ağustos 2020'ye kadar başlatılan soruşturma sayısını bin 220 olarak veriyor. Hakkında soruşturma açılan kişi sayısı da aynı zaman dilimi için bin 519.

Açılan davalardan ikisi müebbet hapis cezası ile sonuçlanırken birinde beraat, ikisinde de takipsizlik kararı verildiği, 94 davada ise sanıkların 8 ay ile 13 yıl arasında hapis cezaları aldığı belirtiliyor. 2016 yılından bu yana açılan davaların çoğunun ise devam ettiği dikkat çekiyor. Dernek ve gösteri yasakları bağlantılı soruşturma ve davalar bu rakamlara dahil değil.

129B'YE GÖRE YARGILANIYOR
Almanya'da PKK üyesi olmak iddiasıyla Alman Ceza Yasası'nın 129b maddesine göre yargılanıyor. Düzenleme, kökeni Almanya dışında olan örgütlenmeleri kapsıyor.

11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında İslamcı örgütlerin yargılanması için ceza kanununa ilave edilen madde bugün DHKP-C, PKK gibi örgütler için de uygulanıyor. 129b, bugün daha çok "yabancı bir örgüte üyesi olma ve onun için faaliyet yürütme" iddialarıyla, somut bir şiddet eylemi olmaksızın kullanılıyor. Bu durumda kişinin Almanya'da ikamet etmesi halinde soruşturma ve yargı süreci için Almanya Adalet Bakanlığı'nın sadece o olay özelinde veya gelecekteki benzer soruşturma ve yargılamalarda da geçerli olmak üzere kovuşturmaya yetki vermesi gerekiyor.

Alman Ceza Yasası'nın 129. maddesi 1970'lerde silahlı mücadeleyi savunan bir örgüt olan Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun (RAF) eylemlerindeki artış üzerine 1976 yılında yürürlüğe konuldu. Söz konusu madde, olası bir eylemin hazırlık aşamasında yer alanların yargılanıp cezalandırılmasının önünü açması itibariyle yoğun tartışmalara neden oldu. Bugün de düzenleme hala "işlenmemiş bir suçu cezalandırmayı mümkün kıldığı" gerekçesiyle eleştiriliyor. Savunanlar ise suçu işlenmeden engellediğini ve hayat kurtardığını iddia ediyor.

JEPKE: 129B KALDIRILMALI
Hükümete soru önergesini veren Sol Parti milletvekili Ulla Jelpke, Almanya'da 129b'ye göre ceza alan veya hakkında soruşturma başlatılan Kürtlerin hiç birine bizzat burada yaptıkları bir eylem yöneltilmediğini söylüyor ve Kürtlerin yasal ve siyasi faaliyetleri nedeniyle cezalandırıldıklarını savunuyor. DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Jelpke, "Hakkında soruşturma başlatılan söz konusu Kürtlere ve siyasi faaliyet yürüten insanlara, tamamen yasal çalışmaları, gösteri veya etkinlik düzenlemeleri veya seçim kampanyalarına destek vermeleri, terör suçu olarak yöneltiliyor, zira arkasında PKK yöneticiliği olduğu tahmin ediliyor" eleştirisini getiriyor.

Jelpke, 129b'nin uygulanması için Adalet Bakanlığı'nın yargı organlarına yetki vermesini de "adalet sistemine siyasetin müdahalesi" olarak yorumluyor ve "Böylesi bir paragrafın bir hukuk devletinde yeri yok ve kaldırılmalı" talebinde bulunuyor.

Almanya'da Federal Yargıtay, 2010 yılında PKK'yi, Alman Ceza Kanunu'nunda yer alan 129b maddesine göre derecelendirdi.