29 Mart 2024 Cuma

Ziya Ulusoy yazdı | Faşizmin sürek avına karşı

Erdoğan faşizminin sürek avını kıracak tek yol, hapis silahına karşı birleşik kitlesel kampanya ve mücadeleleri örgütlemek, yanısıra işçi sınıfı ve ezilenlerin her eyleminde, seçim çalışmalarında, sürek avını, yasakları ve devlet terörü yasalarını çöplüğe atacak şiarları yükseltmektir.

Erdoğan faşizmi, devrimcilere, komünistlere sürek avını seçim sürecinde de aralıksız sürdürüyor. ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü’yü, ETHA Haber Ajansı’ndan gazetecileri ve SGDF’li gençleri birlikte tutukladı, ev hapsine attı. Bazılarını ise tutuksuz yargılayacak.

Bu ESP, SGDF ve ETHA çalışanı gazetecilere sayısız saldırı ve hapislerden biri.

Bu kez sürek avı seçim arifesinde ve YSP’den aday olanlar da hedef alındı.

Erdoğan faşizmi, Çöktürme Planı’ndan bu yana yasal sosyalist çalışmayı yasaklamayı ve kurumlarını kapatmayı da amaçladı. Fakat mücadele bunu engelleyebildi.

Yine de HDP’yi kapatma davası AYM’de. Ama Erdoğan faşizmi, yasal sosyalist ve demokratik partileri ve demokratik kitle örgütü ve kurumları kapatamasa da yaygın ve sürekli tutuklamalarla fiilen çalışamaz duruma düşürüyor. Bu saldırılar kapatmaktan neredeyse daha ağır.

Şimdiye değin HDP’nin eş genel başkanları ve vekilleri, belediye başkanları ve üyeleri, binlercesiyle hapiste. Son haftalarda HDP’ye ve Kürt basın emekçileri ile sanatçı ve hukukçulara art arda saldırıyla hapis silahı kullanılmaya devam ediliyor.

ÇHD’li avukatlar ve Grup Yorum üyesi sanatçılar hapiste. Ağır hapis cezalarına karşı adalet talebiyle ölüm orucunda. Can bedeli ile mücadele etmek zorunda kaldılar.

Kavala ve Geziciler hapiste.

Komünistlerin ve devrimcilerin yasal çalışma hakkı, uzun onyılların mücadelesiyle elde edildi. Bu mücadeleye ESP ve SGDF de dahildir. Sayısız insanın emeği, çabası, fedakarlığı, hatta canıyla kazanılan bu hakkı, Erdoğan faşizminin kolayca gasp etmesine elbette izin verilemez.

Bu saldırılar iki yöntemle aşılır. “Bir hapsedilir bin geliriz” şiarında dile getirildiği gibi, işçi sınıfı ve ezilenler içinde devrimci parti ve kitle örgütlerinin kendilerini üretmelerini hızlandırarak.

Hapsetme saldırısı tam da bunu kesmeyi ve sosyalist parti ve demokratik kitle örgütlerine ve kişilere saldırılar şahsında  işçi sınıfı ve ezilenlerin geniş kitlelerinde korku ve çekingenlik yaratmayı amaçlıyor. Yine de devrimci ve sosyalist hareket her saldırıya karşı cesurca öne çıkarak varlık hakkını korumaya,  çalışmasını ve kendisini üretmeyi süreklileştirmeye çalışıyor.

Diğer yöntem ise, Erdoğan faşizminin sosyalist ve demokratik kurum ve kişilere yönelik saldırılarını protesto ederek geri adım attıracak ve zindandakileri özgürlüğe kavuşturacak, devlet terörü yasasını (3713 sayılı terörle mücadele yasası) çöpe gönderecek birleşik kitle eylemleri ve kampanyalarını yükseltmektir.

Bütün demokratik güçler sosyalistlere ve demokratlara  adalet ve özgürlük şiarıyla kitlesel kampanyalar gerçekleştirip  faşizme karşı bu kulvardaki mücadeleyi yükselttiklerinde Erdoğan faşizminin hapis sopasını kırabilir, zindandakilere özgürlük sağlayabilirler.

Yoksa burjuva muhalefetin programı ve pratik gündeminde, ne zindandakileri özgürlüğe kavuşturmak var, ne de devlet terörü yasasını tasfiye etmek! Burjuva muhalefetin lideri Kılıçdaroğlu siyasi “bahar gelecek” müjdesi verdiği, Kürt sorununda barışçı çözüm sözü verdiği halde, siyasi tutsaklara özgürlük sözünü vermiyor. Sadece kekeme tarzda geniş kitleler nezdinde adaletsizliğe uğramanın sembolü olan “Demirtaş’ın Kavala’nın hapiste ne işi var” sözüyle yetiniyor. Kendi il başkanı ve İstanbul belediye başkanına Erdoğan’ın hapis cezası kesmesine karşı bile, siyasi bunalım derinleşmesin kaygısıyla , söz ve eylem yükseltmekten kaçınıyor.

Erdoğan faşizmi ise işgalci ve kirli savaşında SİHA’lı suikastleri yoğunlaştırmaktan da, sosyalistlere, Kürtlere ve demokratik kişilere sürek avı ve zindan silahını kullanmaktan da vazgeçmeme pervasızlığında.

Erdoğan faşizminin sürek avını kıracak tek yol, hapis silahına karşı birleşik kitlesel kampanya ve mücadeleleri örgütlemek, yanısıra işçi sınıfı ve ezilenlerin her eyleminde, seçim çalışmalarında, sürek avını, yasakları ve devlet terörü yasalarını çöplüğe atacak şiarları yükseltmektir.

Faşist zorbaların silahlarını ancak birleşik halk mücadelesi kırabilir, kırmalı.