18 Haziran 2025 Çarşamba

Tutuklanan sendikacılar için İzmir'de eylem yapıldı

DİSK Genel-İş Sendikası İzmir Şubeleri, Gümüştekin ve Bilir'in "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklanmasına dair İzmir'de basın açıklaması yaptı. Açıklamada, tutuklamaların yalnızca iki sendika yöneticisine değil, tüm sendikal haklara ve örgütlü mücadeleye yönelmiş bir tehdit olduğu vurgulandı.

Genel-İş İzmir şubeleri, Genel-İş İzmir 8 No'lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ve Genel-İş İzmir 3 No'lu Kadın Komisyonu Başkanı Mine Bilir'in, "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklanmasına dair Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı.

"Emek, demokrasi ve adalet mücadelesi veren arkadaşlarımız serbest bırakılsın" pankartının açıldığı eylemde "hak, hukuk, adalet", "Sendikal haklara sahip çıkıyoruz" ve "Tutuklamalar siyasidir" dövizleri taşındı. Açıklamayı, DİSK Genel-İş Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Haydar Kara okudu.

19 Mart sonrası baskıların arttığını ifade eden Kara açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Bu tutuklama sadece iki sendika yöneticisine değil, doğrudan sendikal hak ve özgürlüklere, ifade özgürlüğüne ve emek demokrasi mücadelesine yönelmiş açık bir gözdağıdır. Bu hukuksuz uygulama, ülkeyi yönetenlerin kendilerinden farklı düşünenleri bastırma ve örgütlü mücadeleyi sindirme çabalarının yeni bir örneğidir."

Sendikaların ekonomik haklar yanında demokratik hakların da mücadelesini verdiğini ifade eden Kara, "Genel-İş Sendikası, tarihi boyunca yalnızca ekmek ve ücret için değil; adalet, eşitlik, özgürlük ve demokrasi için mücadele etmiştir. 19 Mart sonrası artan baskılar, yargının siyasallaşması ve toplumsal muhalefetin hedef haline getirilmesi karşısında sendikamız demokrasi için sesini yükseltmeye devam etmiştir. Bugün yaşananlar, bu direngen duruşun cezalandırılmasıdır" ifadelerini kullandı.

'MUHALİF OLAN CEZALANDIRILMAK İSTENİYOR'
Eylemlerde atılan sloganlardan dolayı "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklanan iki kadın sendikacıya yönelik suçlamaların, ifade özgürlüğünün ihlali olduğu belirten Kara, şunları söyledi: "Arkadaşlarımızın talebi yalnızca adalet ve demokrasi olmuştur. İfade ettikleri düşünceler Anayasa'nın ve uluslararası sözleşmelerin tanıdığı ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Ancak siyasi iktidar, bu temel hakları dahi yok saymakta; muhalif olanı, örgütlü olanı cezalandırmak istemektedir. Ortada kaçma şüphesi yoktur, ama 12 yaşındaki kız çocuğuna tek başına bakmakla yükümlü olan Mine Bilir tutuklanmıştır. Bir çocuğun annesinden ayrı büyümesi, en temel insan hakkının ihlalidir."

'BU KARAR YARGI DEĞİL SİYASİ MESAJDIR'
Gümüştekin'in tutuklanmasının bir tesadüf olmadığını söyleyen Kara, "Delil karartma ihtimali ve kaçma şüphesi yokken Deniz Şahin Gümüştekin tutuklanmıştır. Bu olsa olsa şube başkanımızın kadın olması ve bir kadın olarak itiraz etmesiyle ilgilidir. Kadınların iş yerinde, alanlarda, hak mücadelelerinde aktif olmaları, emekten yana, eşit ve özgür bir toplum için mücadeleleri bastırılmaya çalışılıyor. Bu bir yargı kararı değil, bu bir siyasi mesajdır. 'Kadınlar susmalı, geri durmalı, boyun eğmeli' diyen zihniyetin yargı eliyle verdiği bir gözdağıdır" dedi.

Açıklamanın sonunda kamuoyuna çağrı yapan Kara, "Genel-İş Sendikası olarak hukuka aykırı bir biçimde tutuklanan yöneticilerimizin yanındayız. Bu hukuksuzluklar sendikal hak ve özgürlüklere yönelik müdahaledir. Çağrımızdır! Bu karanlık düzeni, birlikte dayanışmayla aşacağız. Demokrasiyi, adaleti ve özgürlüğü savunmak, hepimizin görevidir. Tüm kamuoyunu, demokrasiye, hukuka ve sendikal haklara sahip çıkmaya çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.