19 Nisan 2024 Cuma

TKŞ Rojava'da 1 Mayıs sempozyumu düzenledi

TKŞ, Hesekê'de 1 Mayıs sempozyumu düzenledi. Kadınlar ve gençlerin, işçi ve emekçilerin yoğun olarak katıldığı sempozyumda konuşmaların yanı sıra katılımcılar da söz aldı. Konuşmalarda, Rojava devriminin işçi sınıfının öncülüğünde sosyalizme ilerletilmesinin önemine vurgu yapıldı.

Komünist Devrimci Hareket (TKŞ), Hesekê'de 1 Mayıs sempozyumu düzenledi. "İşgale ve sömürgeci kapitalizme karşı yaşasın 1 Mayıs" başlıklı sempozyuma Hesekê Süryani Birliği, Zirgan Halk Meclisi, Hesekê Uzlaşı Evi, Kongra Star, Demokratik Değişim Partisi, Kadın Din Alimleri Kurumu, MSD, Askeri Xabûr Savunma Gücü, Aşûri Toplum Meclisi, Şehit Alişer Deniz Tugayı, Aydınlar Birliği, Emekçiler Birliği temsilcileri katıldı. Marbela Salonunda düzenlenen sempozyumda işçi ve emekçilerin yanı sıra genç kadın ve erkeklerin buluştu.

İki oturum şeklinde gerçekleştirilen sempozyumun ilk oturumunda "1 Mayıs, işçi sınıfı, Rojava Devrimi'nde emekçilerin kazanımları nelerdir" üzerine tartışma yapıldı.

Moderatörlüğünü Mizgin Erebo'nun yaptığı oturumda Devrimci Komünist Gençler (CKŞ) adına Destan Serhed, Emekçiler Birliği yöneticilerinden Esed Elî, TKŞ temsilcilerinden Abdulhalim Osman konuştu.

SERHED: ROJAVA DEVRİMİ SALDIRILARA RAĞMEN DİRENİYOR
Oturumun ilk konuşmacısı Destan Serhed sözlerine, 25 Nisan 2017'de sömürgeci Türk devletinin savaş uçaklarıyla gerçekleştirdiği Qereçox katliamında ölümsüzleşen YPG-YPJ şehitlerini anarak başladı. İşçi ve emekçilerin 1 Mayıs'ını kutlayan Destan Serhed, Rojava devriminin ayakta kalması için kendini feda edenlerin işçi ve emekçiler olduğunu söyledi.

Özel mülkiyetin ortaya çıkışıyla sınıf ve cins çelişkisinin oluştuğunu, komünal, eşitlikçi yaşamın ortadan kalktığını söyleyen Destan Serhed, tarihteki ilk köle ayaklanmalarının eşitsizliğe, baskılara, köle sahiplerine karşı olduğunu belirterek, işçi ve emekçilerinde kapitalizme karşı büyük bedeller ödeyerek birçok hak kazandığını ifade etti. 8 saatlik işgününün elde edilmesi, 1 Mayıs'ın mücadele günü olarak kazanılması sürecini hatırlatan Destan Serhed, Rojava devrimi öncesi 1 Mayıs'ın politik içeriğinden arındırıldığını, işçilerin dinlenme günü olarak kutladığını, diğer günlerde işçi-emekçilerin yoğun bir sömürüye maruz kaldığını vurguladı.

Kapitalist sistemin gençleri özel savaş politikalarıyla apolitize ettiğini söyleyen Destan Serhed, Rojava devriminin genç kadın ve erkeklerin emeği üzerine kurulduğunu vurguladı. Devrimin bu nedenle kapitalistler tarafından tasfiye edilmek istendiğini söyleyen Destan Serhed, şöyle devam etti: "Bütün kapitalist devletlerin çabalarına rağmen bu devrim direniyor ve ayaklarının üzerinde duruyor, işçiler ve emekçiler direniyor. İşçiler ve emekçiler bu devrimi ayakta tutuyor." Rojava devriminde işçi ve emekçilerin haklarını tam olarak kazanamadığını belirterek, yetersizliklere işaret eden Destan Serhed, çözümün sosyalizmde olduğunu vurguladı.

TKŞ'nin işçilerin günde 8 saat çalışmasını savunduğunu, ancak Rojava'da bazı işkollarında bunun uygulanmadığını ifade eden Destan Serhed, çocuk işçiliğinin de devrimin sorunları arasında yer aldığını kaydetti. İşçiler ve ezilen halklara birleşme çağrısında bulunan Destan Serhed, "Zordan, zahmetten ve kölelikten kurtulmak için çözüm ve tek yol sosyalizmdir. Herkesin 1 Mayıs'ı kutlu olsun" sözleriyle konuşmasını tamamladı. 

ELÎ: ÖZERK YÖNETİM İŞÇİ-EMEKÇİLERLE BİRLİKTE ÇALIŞIYOR
Emekçiler Birliği yönetiminden Esed Elî, birliklerinin 2006 yılında kurulduğunu, işçi ve emekçilerin ilgisinin ve katılımının yoğun olduğu bilgisini verdi. Fabrika işçileri, kadın işçiler ve fırın işçilerinden oluşan organlar oluşturduklarını söyleyen Elî, Emekçiler Birliğinin, işçilerin çalışma saatleri ve ücretlerinin düzenlenmesine dönük çalışmalar yürüttüğünü anlattı. Komünler ve basınla ortak çalışma yürüttüklerini, işçileri haklarıyla ilgili bilinçlendirmeye dönük eğitim çalışmaları yaptıkları ekleyen Elî, işçilere iş bulma konusunda yardımcı olduklarını da aktardı. Esad rejimi döneminde işçi-emekçi örgütlerinin işçilerin haklarını savunmadığını belirten Elî, bugün özerk yönetim sistemi içinde işçi ve emekçilerle birlikte çalışmalar sürdürdüklerini kaydetti.

OSMAN: DEVRİMİNİN KAZANIMLARI İŞÇİ SINIFININ ÇABALARIYLA GERÇEKLEŞTİ
Sempozyumun birinci oturumunun son konuşmacısı, TKŞ temsilcilerinden Abdulhalim Osman oldu. Osman, MLKP şehitleri Bayram Namaz (Baran Serhat), Zeki Gürbüz (Ahmet Şoreş) ve Özgür Namoğlu (Firat Newal) şahsında Rojava devrimi savunmasında ölümsüzleşenleri andı.

Sempozyumun amacının işçileri hakları konusunda bilinçlendirme, sorun ve çözüm önerilerini tartışmak olduğunu söyleyen Osman, Suriye'de işçi sınıfının tarihsel gelişim sürecine dair bilgi verdi, ilk işçi grevinin tren yolu işçileri tarafından yapıldığını hatırlattı.

1960 yıllarda BAAS rejiminin işçi ve emekçilere dönük baskı geliştirdiğini, 1985 yılında işçilere bazı haklar verilerek işçilerin rejime bağlanmasının amaçlandığını kaydeden Osman, Kürt ve Arap halklarını karşı karşıya getirme, Kürt kimliğinin yok edilmesi için asimilasyon politikaları uygulandığına dikkat çekti.

Devrimin ateşleyicisi olan ayaklanma sürecini hatırlatan Abdulhalim Osman, "11 Haziran 2012'de işçi ve emekçiler bu devrimde rol aldı. Eylemlerin örgütlenmesiyle, sokakların korunmasıyla, komün ve meclisler yoluyla bütün devrim kazanımları işçi sınıfının çabasıyla gerçekleşti. Bu sınıfın güçlenmesi için daha fazla sahip çıkmalı ve korumalıyız" diye konuştu.

'DEVRİMİ SOSYALİZME TAŞIYALIM'
Konuşmaların ardından söz alan katılımcılardan Xalid Porê, 1 Mayıs'ın dünya işçi sınıfının mücadelesiyle elde edilen en önemli kazanımlardan olduğunu söyledi. Chicago'dan başlayıp bugüne uzanan bir mücadele tarihi olduğunu söyleyen Porê, ezilen halklar ve işçi sınıfının zulümden kurtuluşunun, kadınların kölelikten kurtulmasıyla mümkün olduğunu belirtti. Porê konuşmasını "Kahrolsun faşizm, yaşasın sosyalizm" sözleriyle tamamladı.

Abdülkerim Ose, dünyayı yaratanın işçiler olduğunu, işçilerin mücadelesinin büyütülmesi gerektiğini belirterek, işçilere TKŞ'ye sahip çıkma ve örgütlenme çağrısında bulundu. Sempozyumda sorunlar kadar çözüm önerilerinin de tartışılması gerektiğini söyleyen Mirza Berxo da, çözümün sosyalizmde olduğunu, Rojavalı fakirler ve ezilenlerin birleşerek devrime sosyalizme taşıması gerektiğini vurguladı.

ASYA: DEMOKRATİK ORTADOĞU FEDERASYONUYLA DEVRİMİ İLERLETEBİLİRİZ
"Başarılarımızı korumak ve geliştirmek için ne yapmalıyız" başlığı altındaki ikinci oturumun moderatörlüğünü Mîzgîn Erebo yaptı. Halkların Birlik ve Dayanışma Kurumu (SYPG) Sözcüsü Berîtan Asya, Aydınlar Birliğinden Muhammed Beşir ve TKŞ temsilcilerinden Cemîl Sîdwo söz aldı.

Sempozyuma katılanların 1 Mayıs'ını kutlayarak konuşmaya başlayan Berîtan Asya, geçtiğimiz günlerde Filipin hükümeti tarafından katledilen Filipin Komünist Partisi'nin önder kadrolarından 10 devrimciyi andı, kitle "Şehit namirin" sloganıyla yanıtladı.

Sınıfların özel mülkiyetle ortaya çıktığını belirten Asya, kapitalizmin işçi ve emekçilerin emeğinin sömürüsü üzerine inşa edildiğini kaydetti. Kapitalist sistemin varoluşsal bir kriz yaşadığını belirten Asya, emperyalistlerin işgalci ve sömürgeci savaşlar örgütlediğini söyledi.

Ortadoğu'da kapitalizmin gelişiminin Osmanlı imparatorluğunun yıkılış dönemlerine denk geldiğini söyleyen Asya, Kürdistan'ın Kasr-ı Şirin anlaşmasıyla ikiye, Lozan anlaşmasıyla dört parçaya bölündüğünü, aynı süreçte Arap halkının yaşadığı coğrafyanın da 21 parçaya bölündüğünü hatırlattı.

Asya, emperyalizmin böl parçala yönet siyasetiyle Kürdistan'ın sömürgeci işgalci dört devletin kontrolüne verildiğini ve tüm zenginliğinin emperyalizmin hizmetine sokulduğunu söyledi.

Emperyalist küreselleşme döneminde tekellerin dünya ekonomisini yönettiği, milyarlarca insan yoksullaşırken, açlık büyürken tekellerin zenginleştiğine dikkat çeken Asya, tekellerin ortak hareket ettiğini ve bu ortaklığın Rojava devriminde Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî'nin işgalinde somut görüldüğünü söyledi. Emperyalistler karşısında işçi sınıfı ve emekçilerin birliklerini inşa etmelerinin önemine işaret eden Asya, bunun birleşik devrimler için önemine vurgu yaptı.

Demokratik Ortadoğu Federasyonu, bölgesel devrimler yolu ile devrimin ilerletilebileceğini vurgulayan Asya, "Dili, kimliği, emeği yok sayılanlar olarak önümüzdeki tek yol budur. Bu temel üzerinden devrimimizi sosyalizme doğru götürebiliriz" diye ekledi. Beritan Asya konuşmasını "Yaşasın proletarya enternasyonalizmi. Yaşasın Rojava Devrimi. Yaşasın sosyalizm" diyerek tamamladı.

BEŞİR: DEVRİMİN KAZANIMLARINI KORUMALIYIZ
Rojava Aydınlar Birliği'nden Muhammed Beşir, Arap halk ayaklanmasını tetikleyen süreci aktardı. Arap halk ayaklanmasının Suriye'de bir devrime dönüştüğünü, devrimin ilk altı aylık sürecinin barışçıl geçtiğini söyleyen Beşir, BAAS rejiminin ırkçı politikalarıyla ayaklanmayı saptırmak istediğini, belli ölçülerde başarılı olduğunu kaydetti.

Kürdistan'ı dört parçaya bölerek sömürgeleştiren İran, Türkiye, Irak ve Suriye devletleri ile diğer kapitalist devletlerin Rojava devrim ateşinin tüm dünyaya yayılmasından büyük korku duyduklarının altını çizen Beşir, Moskova'da yapılan toplantıların da bu korkuya dayandığını kaydetti. 40 yıllık emek, şehitlerin emeğiyle kurulan devrime halkın sahip çıkmak için direndiğini vurgulayan Beşir, "Bütün kurumlar elini vicdanına koyup bu kazanımları korumalı" çağrısında bulundu.

SÎDWO: ROJAVA DEVRİMİ ORTADOĞU SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN ANAHTARDIR
İkinci oturumun son konuşmacısı TKŞ temsilcilerinden Cemil Sîdwo oldu. "Rojava Devrimi'nin Ortadoğu'daki sorunlar için bir anahtar" olduğunu söyleyen Sîdwo, devrimin Arap, Kürt, Çerkes, Ermeni, Keldani halklarının birliğini açığa çıkardığını ve bu birliktelikle devrimin korunduğunu vurguladı.

"İşçi ve emekçilerin emeğiyle bu devrimin kazanımlarını amacına ulaştıracağız" diyen Sîdwo, "Devrimimizde birçok sorun var fakat bu bize mani olmayacak. Unutmayalım ki şu anda 10 yaşındaki bir devrim içinde yaşıyoruz. 10 yılına ulaşmış hangi devrime bakarsak bakalım elbette birçok sorundan ve krizden geçmiştir. Özellikle ekonomik kriz. Ama kazanımlarımız sorunlarımızdan daha fazla" diye konuştu.

Devrimin kuşatma altında olduğuna dikkat çeken Sîdwo, "Küçük bir parçada yaşıyoruz ve etrafımızdaki bütün sınırlar kapalı. Bu sorunlara rağmen amacımıza erişmek için direniyoruz. Biz TKŞ olarak işçi ve emekçilerin birliği için, devrimin Suriye ve etrafımızdaki ülkelere yayılması için mücadele ediyoruz" dedi.

Sîdwo, devrimin inşası ve savunmasında büyük bedeller ödendiğini söyledi ve şunları ekledi: "Bütün elde ettiğimiz kazanımlar bir irade istiyordu. Halkın iradesi bize güç verdi. Halkın sayesinde gerçekleşen bu devrim şu anda yüksek bir seviyeye ulaştı. Biz de TKŞ olarak bu devrimde yer aldık. Ve bu devrimin güçlenmesi için ağır bedeller verdik. Bütün imkanlarımızla bu devrimi savunuyoruz. Eğer bu devrime destek olmazsak önümüzde büyük yenilgiler yaşarız."

Kapitalist emperyalist devletlerin Rojava'daki varlığının halkın çıkarına olmadığını vurgulayan Sîdwo, "TKŞ olarak emperyalizme, kapitalizme ve onun kirli siyasetine hayır diyoruz" dedi.

Sîdwo sözlerini şöyle tamamladı: "Özellikle faşist Türk devletine hayır diyoruz. Özellikle Kürdistan'ın parçalanması için yapılan anlaşmaların aynısını yapmak istiyorlar. Halkımızın iradesi ve gücüyle kapitalist sisteme karşı savaşmaya ve direnmeye hazırız. Biz komünistler olarak bu devrimde birçok şey yarattık. Birçok yoldaşımızı bu topraklarda şehit verdik. Birçok enternasyonal yoldaşımız da devrimin kazanımlarının korunması için bu topraklarda hayatını kaybetti. Şehitlerimizin yolunun korunması için biz buradayız. Bir kez daha yaşasın 1 Mayıs, yaşasın Rojava Devrimi, kahrolsun emperyalizm."

İkinci oturumda söz alan katılımcılardan Ekin İsyan, işçi gençlerin sorunlarına dikkat çekti. Ekin İsyan, gençleri devrime daha güçlü sahip çıkmaya ve işçi ve emekçi gençleri 1 Mayıs'a katılmaya çağırdı.

Kobanê'den sempozyuma katılan Xanim Îbrahim, devrimin kadın kazanımlarına vurgu yaparken, ev içinde kadınların hala toplumsal cinsiyet rollerinin hüküm sürdüğünü söyledi. Kadınların bu devrime daha fazla sahip çıkmasını isteyen Xanim Îbrahim, kadınların bilinçlenmeleri için bu tür sempozyumların önemli olduğunu söyledi.

"Gençlik gelecek, gelecek sosyalizmdir' diyen Eylül Baran, gençleri işgalci saldırılara karşı topraklarını savunmaya, devrime katılmaya çağırdı.

SEMPOZYUMA ULUSLARARASI DEVRİMCİ ÖRGÜTLERDEN MESAJLAR
Sempozyuma uluslararası devrimci örgütlerde de mesaj gönderdi, Rojava devrimiyle dayanışmayı büyütmenin önemine vurgu yaptı.

Filipinler Ulusal Demokratik Cephesi (NDFP) içinde yer alan devrimci kadın örgütü Makibaka'nın uluslararası temsilcisi Coni Ledesma mesajında, 1 Mayıs'ın Filipinler'de kitlesel kutlandığını hatırlattı. 3 Ocak'ta işgalci Türk burjuva devletinin SİHA saldırısında ölümsüzleşen MLKP Merkez Komite ve Kürdistan Örgütü üyesi Zeki Gürbüz (Ahmet Şoreş) ve MLKP komutanlarından Özgür Namoğlu (Firat Newal) için başsağlığı dileklerini ileten Coni Ledesma, "Türk devleti' de tıpkı Filipin devleti gibi çok acımasız" dedi.

Geçtiğimiz günlerde Filipin devleti tarafından katledilen FKP önder kadro ve savaşçıları ile Rojava'da ölümsüzleşen MLKP önder kadroları ve komutanları içinde yas tuttuklarını söyleyen Coni Ledesma, başarı dileklerini iletti.

Polonya Karl Marx Enstitüsü, Polonya'dan Rojava'ya, TKŞ'ye, bölge ve dünya işçi sınıfı ve sosyalistlerine dayanışma mesajlarını ilettiği mesajında, Polonya'nın AB ülkeleri arasında en ucuz işgücüne sahip olan ülke olduğu belirtildi. Polonya'da işçi sınıfının partisi olmamasının yarattığı olumsuzluğa işaret edilen mesajda, "İşçi sınıfı, ulusal ve küresel ölçekte birlikte örgütlenmeli ve mücadelelerini koordine etmelidir. Önümüzdeki yarım yüzyılda, kapitalist sistemin içsel nedenlerinden kaynaklanan daha pek çok krizle karşı karşıyayız. İnsanlığın giderek daha az zamanı var. Ya sosyalizm ya da daha fazla kriz, savaş ve iklim felaketi" denildi.

Komünist İnşa Örgütü, Türk ordusu ve işbirlikçilerinin Rojava'ya dönük saldırısının enternasyonalizm bayrağını yükseltme çağrısı olduğunu vurguladığı mesajında, "Ölümsüzleşen her yoldaş, çabalarımızı ikiye ve üçe katlamamızı zorunlu kılar ve bize bıraktıkları devrimci değerlere sahip çıkmak için onları mücadelemize katmakla görevlendirir" denildi.

MLKP'nin Rojava'daki ilk enternasyonal şehidi olan Ivana Hoffmann'ın şehadetinin Rojava devriminin anlaşılmasını sağladığını belirten Komünist İnşa Örgütü mesajında şu ifadelere yer verdi: "Gençlik arkadaşımız Ivana'yı Duisburg'da binlerce insanla beraber son yolculuğuna uğurladığımızda, Almanya'da binlerce insan faşizme meydan okuyan Kobanê'yi savunmak için sokaklara döküldüğünde, sonunda Rojava devriminin anlamını kavramaya başladık.
Rojava devrimi bizim için ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Sizleri Almanya'dan selamlıyoruz ve 1 Mayıs'ta hep beraber proleter enternasyonalizmin ruhuyla yumruklarımızı kaldıracağız!
Size söz veriyoruz ki, faşizm ile işbirliği yapan Alman emperyalizmini tarihin çöp yığınına göndereceğiz!"

Sempozyum çekilen halaylarla son buldu.