14 Haziran 2025 Cumartesi

Temel Conta direnişi sürüyor: Grev hakkını çiğneyenler korunuyor

İzmir'de Temel Conta fabrikasında patronun sendikayı tanımamasına karşı işçilerin direnişi 186 gündür sürerken, Temel Conta işçilerinin şirkete açtıkları davanın ilk duruşması İzmir 4'üncü İş Mahkemesi'nde görüldü.

İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde bulunan Temel Conta fabrikasında patronun sendikayı tanımamasına karşı işçilerin direnişi 186 gündür sürerken, Temel Conta işçilerinin şirkete açtıkları davanın ilk duruşması İzmir 4'üncü İş Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada patron ve sendika avukatlarının yanı sırada grevdeki işçiler de hazır bulundu.

İlk olarak patron tarafının davaya sunduğu tanıklar dinlendi. Tanıklar, iş yerinde üretimin devam etmediğini, içeride çalıştığı ifade edilen kişilerin grev öncesi çalıştığını, bazı kişilerin ise Pınarbaşı'daki fabrikada çalıştığını ileri sürdü.

Sendika avukatları tanık ifadelerinin aslında davanın kabulü için yeterli bir durum olduğunu söyleyerek, bilirkişi raporunun beklenmesine ihtiyaç olmadığını ifade etti. Patron avukatı ise başka bir tanığın dinlenmesi ve bilirkişi raporu için süre talep etti.

Mahkeme tanıkların dinlenmesi ve bilirkişi raporunun beklenmesi için duruşmayı 9 Eylül tarihine erteledi.

Öte yandan Temel Conta işçileri duruşma sonrası adliye önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Emek Partisi, Mücadele Birliği Platformu, ODAK Dergisi, Umut-Sen ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü katıldı.

'ONURLU BİR GELECEK BIRAKMAK İÇİN GREVE ÇIKTIK'
İşçiler adına basın metnini okuyan Sinem Kaya, "Bu greve, yalnızca ücret için değil; insanca çalışmak, insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmek, çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak için çıktık. Onurlu mücadelemizde işverenin grev kırıcılığına şahit olduk. Grevi kırmak için her yolu denedi. Bir grevdeyken içerideki arkadaşlarımıza bizim işlerimizi yaptırdı. Bu da yetmedi, makineleri, kalıpları alıp diğer fabrikasına taşıdı ve işçilere bizim işlerimizi yaptırdı. Oradaki işçilere bizim işlerimizi yaptırdı. Yetmedi içerideki arkadaşlarımızı bize karşı kışkırtıp saldırttı. Yetmedi grev çadırımızı gözetleyen kamera taktırdı" ifadelerini kullandı.

'GREV HAKKINI ÇİĞNEYENLER CEZALANDIRILMIYOR'
Grev kırıcılığın suç olduğunu vurgulayan Kaya, "İşveren suç işliyor, müdahale edin dedik. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na başvurduk. Bakanlık müfettişlerinin yapmış olduğu soruşturmada işverenin grev kırıcılığı yaptığı ortaya çıkmasına rağmen bunun bedeli yalnızca komik bir para cezası oldu. Bugün gelinen noktada bakanlığın soruşturması ile tespit edilen işverenin suç işleyen eylemlerini henüz bir yargı kararı ile önleyebilmiş değiliz ve bu davamız devam ediyor. Bugünkü duruşmada işverenin tanıkları dinlendi ve grevi kırmadıklarını ileri sürdüler. Ama biz şunu çok iyi biliyoruz: 186 gündür haklarımızı çiğneyenlerle her yerde, her platformda hesaplaşacağız" dedi.

Kaya, "Bugün buradan bir kez daha ilan ediyoruz: Bu ülkede işçilerin grev hakkını çiğneyenler cezalandırılmıyor, aksine korunuyor. Sırtları sıvazlanıyor, suçları ödüllendiriliyor. Biz ise 186 gündür adalet arıyoruz. Ama gördük ki yoksulun, emekçinin kapısını çalacağı bir adalet bu binalarda yok. Adı var ama kendisi yok" diye belirtti.