2 Mayıs 2024 Perşembe

Sömürgecilerin savaş bloku, KDP ve Birakuji savaşı

Kürt ulusal özgürlük davası ve ulusal birlik kaygısıyla dört parça Kürdistan'da KDP'nin sömürgeci savaş blokuna eklemlenen ihanetçi ve işbirlikçi siyaset pratiği eylemli olarak ret ve mahkum ediliyor. Komünistler her yerde Kürt halkımızın bu anlamlı ve eylemli yürüyüşünün etkin bir öznesi oluyor, olmaya devam edecektir.

18 Eylül günü Başûrê Kürdistan'da Hewlêr KNK bürosuna silahlı saldırı yapıldı. Kürt ulusal birliğini sağlamak amacıyla kurulan Kongreya Neteweya Kurdistan'a (KNK) yapılan saldırıda siyasetçi Deniz Cevdet Bülbül yaşamını yitirdi. KNK Hewler bürosuna saldırının yapıldığı saatlerde Silêmaniyê'de bulunan Erbet Tarım Havalimanı'na SİHA saldırısı düzenlendi. Sömürgeci Türk burjuva devleti tarafından yapılan bu saldırıda YNK yönetimine bağlı 3 Antiterör peşmergesi katledildi. Aynı gün Şengal'de SİHA saldırısı yapıldı ve üç YBŞ'li katledildi. Rojava'dan Rojhılat'a, Bakur Kürdistan'dan Başûrê Kürdistan'a kadar bütün parçalarda sömürgeci devletler Kürt ulusu üzerindeki zulmü boyutlandırıyor ve savaşı tırmandırıyorlar.

Sömürgeci bölge devletleri yakın dönemde yaptıkları açık ve gizli anlaşmalarla yeni bir Kürt ulusu karşıtı savaş bloku oluşturdu. Sömürgeci faşist Türk burjuva devletiyle İran molla rejimi bu Kürdistan karşıtı savaş blokunu oluşturan ve yeni saldırı konjonktürünü de belirleyen ana aktörlerdir. Irak devleti ve Suriye rejimi bu antiKürt savaş blokunun ikincil ve dolaylı güçleri konumundadır. İran molla rejimi ve Türk burjuva devleti arasında Kürdistan'ın iki siyasal ünitesi ve statükosu öteden beri ortak gündem konusudur. Birbiriyle bölgesel çapta rekabet, nüfuz ve hegemonya mücadelesi içinde olan bu iki sömürgeci devlet bölgesel bir sorun olarak Kürdistan konusunda sürekli ittifak ve işbirliği yapmaktadır. Sömürgeci düzenin faşist şefi Erdoğan İran'la sürdürdüğü anti-Kürt işbirliği ve ittifakını Irak'ta doğan yeni elverişli koşullarla ilerletti.

22-24 Ağustos tarihleri arasında Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Irak'a gitti. Hewler, Erbil ve Bağdat'ta yeni sömürgeci savaş koşullarını yokladı ve elverişli imkanları örgütledi. İran rejiminin yeni Irak yönetimi ve Başbakan Sudani üzerindeki etkisi, Irak yönetiminin Kerkük, Şengal ve petrol konusu başta olmak üzere Kürt Bölgesel Yönetimiyle derinleşen çıkar çatışkıları sömürgeci Türk burjuva devleti için imkanları artırdı. İşbirlikçi KDP'nin ekonomik, siyasi ve diplomatik bakımdan olağanüstü sıkışmışlığı koşullarında, Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan istediklerini aldı. Irak'ın yeni yönetimiyle antiKürt savaş ve kuşatma blokunu genişletti. Esad rejimini bu sömürgeci savaş blokuna katmaya çalıştı ve Rojava'daki defakto Kürt statüsüne karşı Rusya-İran-Türkiye ve Şam rejimi bloku teklif etti. Şam rejimi işbirlikçi Türk burjuva devletinin Suriye'de işgalci konumunu meşrulaştıran bu işbirliğini reddetti.

Faşist şef Erdoğan Kürt sömürgecileri dörtlüsünün ittifakını Şam rejimini de katarak tamamlayamadığı için öfkeyle "Biz İran ve Rusya'yla sahada olacağız, Suriye de tribünde izleyecek" açıklaması yaptı. Başûrê Kürdistan ve Rojava'yı merkez alan yeni sömürgeci savaş saldırısı üç koldan harekete geçti. Anti Kürt savaş blokunun başat gücü ve üç cephede sömürgeci işgal ve savaşı en kapsamlı sürdüren Türk burjuva devleti, MSA, Şengal ve Rojava'da savaş saldırılarını boyutlandırdı. Hava bombardımanları, yeni üs alanları kurma çabaları ve SİHA'larla suikast saldırıları yoğunlaştırıldı. Rojava'da Münbiç'i hedefleyen yeni bir işgal hamlesine girişti. Türk burjuva devletinin dayandığı işbirlikçisi ÖSO ve diğer islamcı faşist çete örgütleriyle giriştiği Münbiç ve Tel Rıfat işgal atakları SDG güçleri tarafından püskürtüldü. Aynı zaman diliminde Şam rejimi Deyruzor ve Rakka kırsalında işbirlikçi Arap aşiret güçleriyle kendi işgal planını uygulamaya koydu. İran rejimine bağlı milis güçlerle ortak yürütülen bu işgal girişimi de SDG tarafından engellendi ve yenilgiye uğratıldı. Şam rejiminin faşist Erdoğan'ın tarif ettiği gibi gelişmeleri tribünden izlemediği aksine bölge çapında oluşan anti Kürt blok ve elverişli koşullara hücum ettiği görüldü.

Bu yeni Kürt ulusu karşıtı savaş blokunun asıl ve güncel sürükleyici dinamiğini İran molla rejimi oluşturuyor. Jina Mahsa Amini'in sembolü olduğu ve neredeyse yarım yıl boyunca Rojhilat ve İran'ı sarsan büyük halk ayaklanması serisinin yıldönümünde, İran rejimi bu ayaklanmanın en güçlü dinamiği olan Rojhılat Kürtlerine karşı bir öç hareketi başlatmış bulunuyor. İran halklarının ve kadınların İslamcı faşist molla rejimine karşı dinmeyen öfkesi ve bitmeyen özgürlük talebi diriliğini koruyor. Devrimci ayaklanmaların şimdilik sönümlenip görece dinginlik kazandığı bugünkü koşullar, faşist molla rejimini rahatlatmıyor. Faşist molla oligarşisi her "an" yeni bir devrimci halk ayaklanması korkusuyla kurulu düzeni tahkim ediyor ve yönetiyor.

Tam da bu nedenle İran molla rejimi Rojhilat Kürdistan ile Başûrê Kürdistan sınırına yakın bölgelerde 40 yıldır konuşlu bulunan Rojhilat Kürtlerinin ulusal özgürlük ve özsavunma gücünü oluşturan İran Kürdistan Demokrat Partisi (PDKİ) Komala ve Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) kamplarının kapatılmasını istiyor. İran'daki son ayaklanmaların faili ve müsebbibi olarak bu partileri ve kampları hedef gösteriyor. Tıpkı sömürgeci Türk devleti gibi Başûrê Kürdistan'daki kampların silahsızlandırılması ve dağıtılmasını KBY ve Irak yönetimine dayatıyor.

Faşist sömürgeci molla rejimi Başûrê Kürdistan'daki siyasi partilerin kamplarının kapatılması ve İran sınırından en az 100 kilometre mesafedeki Birlemiş Milletler denetimindeki yeni kamplara yerleştirilmesi için, Bağdat ve Erbil'e 19 Eylül'e kadar ültimatom verdi. Bu süre zarfında kamplar boşaltılmazsa Başûrê Kürdistan'a sömürgeci işgal savaşı başlatacağını ilan etti. Mart ayında bu konuda İran ve Irak arasında bir "güvenlik anlaşması" yapıldı ve sömürgeci işgal savaşının hukuki alt yapısı hazırlandı. İran-Irak tarafından Kürt bölgesel yönetimine son bir ay içerisinde çok ciddi baskı ve tehditler yapıldı. İşbirlikçi KDP İran-Irak devletlerinin baskılarına teslim oldu. Ve sonuç olarak sömürgecilerin yeni antiKürt savaş blokuna taşeron olarak katıldı. Rojhilat partilerinin kamplarının kapatılması ihalesini yüklendi. Sömürgeci Türk burjuva devleti hava bombardımanıyla Biradost bölgesini vururken KDP peşmergeleri Kürt gerilla güçlerini silahsızlandırmak için bölgeye girdi. Rojhılat Kurdistan ile Başûrê Kürdistan sınır bölgelerine Irak sınır muhafızlarıyla birlikte KDP peşmergelerini yerleştirmeye çalışıyor. 40 yıldır Kürt dağlarında özgürlük mücadelesi yürüten tüm Kürt güçlerini hedef alıyor. Kürdistan özgürlük hareketi PKK'yi de hedef alan KDP Kürt halkına düşmanlıkla tescilli işbirlikçi, ihanetçi ve utanç verici pratiğini bir kez daha ortaya koydu.

Dahası düşük düzeyde, sistematik ve sinsice yürüttüğü Birakuji siyasetini kapsamlı bir iç savaş eşiğine taşıdı. Burjuva milliyetçi KDP ve Barzani oligarşisi, sömürgecilerin kirli savaşının bir aleti rolünü oynuyor. Kürt ulusunun tarihsel ve güncel kazanımları bakımından çok tehlikeli bir siyaset sürdürüyor. KDP kendini sömürgecilerin amaç ve hizmetine koşuyor. İran'ın sömürgeci dayatmalarına teslim olan bu pespaye işbirlikçi siyasetin benzer bir biçimde Kandil, Gâre, Zap, Metina ve tüm MSA'larına yönelik bir sömürgecilik maşası olarak kullanılması, 92 Güney İç savaşı ve Birakuji suçuna başvurması işten bile değildir. Sömürgecilerle akçeli kirli işler yürüten, petrol hırsızlığı nedeniyle kuyruğunu Irak yönetimine kaptıran, tepeden tırnağa pisliğe batan işbirlikçi KDP ve Barzani oligarşisi sömürgecilerin lejyoneri haline gelmiştir. Kerkük, Şengal ve en son Biradost vd. bölgeler için verilen büyük tavizler ve sömürgecilerle tutulan işbirliği yolu KDP'nin sefil ve güçsüz olduğunu belgelemektedir. Aynı zamanda sömürgecilere yaslanarak ve kendini var eden bu durum Kürt ulusal birliği, dört parça Kürdistan'daki Kürt ulusal-tarihsel kazanımları için büyük bir tehlike ve güncel tehdittir.

Son yıllarda özellikle Hewlêr ve Silêmaniyê Kürt yurtseverlerine yönelik saldırı ve suikastların üssü haline geldi. Bu suikastlerde KDP Türk istihbaratına kritik bilgilerin yanı sıra rahat çalışma imkanları sağladı. KDP Türk sömürgeci devletiyle mevcut işbirliği düzeyini içinden geçilmekte olan sömürgeci savaş bloku konjonktüründe sıçratabilir. Başlatacağı kapsamlı ve yeni bir Birakuji Kürt ulusunun tarihsel kazanımlarının çok önemli bir kısmının kaybedilmesine ve pek çok yıkıcı sonuca yol açacaktır. ML komünistler Bağımsız Birleşik Kürdistan programatik görüş açısından konuyu ideo-politik mücadele ve güncel eylem konusu olarak ele almaktadır. Kürt ulusal özgürlük davası ve ulusal birlik kaygısıyla dört parça Kürdistan'da KDP'nin sömürgeci savaş blokuna eklemlenen ihanetçi ve işbirlikçi siyaset pratiği eylemli olarak ret ve mahkum ediliyor. Komünistler her yerde Kürt halkımızın bu anlamlı ve eylemli yürüyüşünün etkin bir öznesi oluyor, olmaya devam edecektir. Kürt ulusunun tarihsel devrimci kazanımlarına sımsıkı sarılan sosyalist yurtseverler, sömürgeci faşist Türk burjuva devleti ve işbirlikçisi KDP'nin Kürt ulusuna ihanet siyasetini Kürt halkımız nezdinde ret ve mahkum eden bir politik teşhir ve eylemle ulusal özgürlük kavgasının bayrağını yükseltecektir.

*İşçi Sınıfı ve Ezilenlerin Sesi ATILIM gazetesinin 20 Eylül tarihli 134. sayılı başyazısı.