3 Eylül 2025 Çarşamba

SKM mücadele yılı ilan etti: AKP'ye ne asker ne de işçi doğuracağız

SKM, "aile yılına" karşı başlattığı "Aile yılı değil mücadele" yılı kampanyasının startını İstanbul'daki Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde verdi. SKM, AKP'nin asker ve ucuz işçi yetiştirmek için uyguladığı nüfus planına itiraz ederek, "Ne asker ne de işçi doğuracağız" dedi. İşçi ve emekçi erkeklere seslenen SKM, " Emekçi sol, siyasal partiler, ekoloji hareketleri, inanç örgütleri; ya bu saldırıya karşı mücadelede saf tutacak, ya da izleyici kalacak. Ortası yok" dedi.

Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), "aile yılı"na karşı başlattığı "Aile yılı değil mücadele yılı" kampanyasının startını İstanbul'daki Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde yaptığı açıklamayla verdi.

Polis, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünü ve caddeyi abluka altına aldı. SKM'lilere, eylem anında Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü logosunun veya binanın tabelasının görüntülerde çıkmaması dayatmasında bulundu. Ama kadınlar binanın önünde açıklama yapma konusunda ısrarcı oldu. Ve açıklama il müdürlüğünün önünde yapıldı. 

"Aile yılı değil mücadele yılı" pankartı açılan eylemde sosyalist kadınlar sık sık, "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "İtaat yok, isyan var", "Aile yılı değil, mücadele yılı" sloganları attı. Eyleme, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu ve SKM Genel Sözcüsü Tanya Kara katıldı. 

'KADIN KATİLLERİ KORUNUYOR ÖZSAVUNMA HAKKI CEZALANDIRILIYOR'
Basın açıklamasından önce konuşan Dilara Su Kalpak, "kutsal ailenin" kadın ve çocuklar için ucuz emek sömürüsünün olduğunu belirtti. Polis ablukasına tepki gösteren Kalpak, kadınların AKP'nin "aile yılı"na karşı "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" demeye devam edeceklerini kaydetti. Kalpak, "Kampüslerde, sokaklarda, meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Her gün kadınlar katledilirken, failler cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Mahkeme koridorlarına gelen katiller, ellerini kollarını sallayarak sokaklarda geziyor. Ama özsavunma hakkını kullanan kadınlar, şiddete uğramakla karşı karşıya kalıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Mücadele yılını ilan ettik ve buradan duyuruyoruz" dedi.

'NE ASKER NE İŞÇİ DOĞURACAĞIZ'
SKM İstanbul İl Sözcüsü Leyla Can ise AKP-MHP rejiminin önümüzdeki 10 yılı "aile yılı" ilan etmesine karşı eylemde olduklarını belirtti. "Rejim yıllardır kutsal aile diyerek kadınların yaşamına ve haklarına dönük saldırıları artırma peşindedir" diyen Can, kutsal ailenin kadınların evlerde en yakınındaki erkekler tarafından katledilmesi olduğunu ifade etti.

"Sizin kutsal aile dediğiniz, ev içindeki bakım ve iş yükünü kadınların sırtına yükleyerek emeğini ve bedenini sömürmeniz, aile politikalarıyla savaşlarınıza asker, sermayenize işçi yetiştirmek demek. Ne savaşlarınıza asker doğuracağız ne de sermayenize işçi doğuracağız" diyen Can, MESEM'lerde çocukların katledilmesine izin vermeyeceklerini belirtti. 

Can, "Bugün rejim beka sorunu diyerek nüfus politikalarını hayata geçirmeye çalışıyor, bu politikaların kadınların bedenine, yaşamına dönük saldırılar olduğunu biliyoruz. Bunun için sokaktayız, eylemdeyiz. AKP'nin derinleşen kadın düşmanlığına, erkek şiddetine, transfobiye, homofobiye karşı eşit ve özgür yaşam kavgamızı büyütmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

'LGBTİ+'LARA SALDIRIYI DERİNLEŞTİRİYOR'
Basın metnini okuyan Yvonne Ardıç ise aile yılının kadınlara, LGBTİ+'lara, gençlere ve tüm topluma yönelmiş stratejik bir saldırı planı olduğunu kaydetti. AKP'nin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde Aile Enstitüsü, Nüfus Politikaları Kurulu gibi yapılar kurduğunu vurgulayan Ardıç, "Diyanet, 90 bin camiden hutbelerle bizlere sabrı, itaati, erkeğe boyun eğmeyi telkin ediyor. Aileyi 'makbul kadın' ve 'makbul toplum' üzerinden kurgulayan bu politikalar, hem kadınların kazanılmış haklarına hem de LGBTİ+ varoluşuna yöneltilmiş doğrudan saldırılardır" dedi.

'AKP SAVAŞA GÜCÜNÜ ARTIRMAYA ÇALIŞIYOR'
"Aile yılı"nın yalnızca kadınlara değil, çocuklara dönük de saldırı olduğunu ifade eden Ardıç, "Çocuklar eğitim hakkından mahrum bırakılıp ucuz işgücüne dönüştürülmek isteniyor. MESEM'lerde ölüme sürüklenen çocuk işçiler, aile yılı programının karanlık yüzünü gösteriyor. Bakan Mahinur Özdemir'in "nüfus artışı savaş gücümüzü artıracak" sözleri, bu programın bir diğer yönünü ortaya koyuyor: NATO'nun silahlanma çağrılarına paralel biçimde iktidar, bizlere asker yetiştirme görevi dayatıyor. Biz bu devlete ne asker, ne çocuk işçi doğuramayacağız" diye belirtti.

'SERMAYEYE UCUZ İŞ GÜCÜ İSTİYOR'
İktidar yalnızca ideolojik aygıtlarını değil, sermayeyle kurduğu ortaklıkları da devreye sokuyor. "Aile yılı" kapsamında 39 uluslararası şirketle, yüzlerce yerel firmayla anlaşmalar yapıldı. Mobilya şirketlerinden havayolu firmalarına, pırlanta tekellerine kadar birçok sermaye grubu bu saldırı programının parçası oldu. Buradan açıkça ilan ediyoruz: Kadın düşmanı politikaları destekleyen şirketleri boykot edeceğiz, emeğimizi ve paramızı sermayenin kasalarına aktarmayacağız" diyen Ardıç, bu programın hedefinde sadece kadınlar ve LGBTİ+'ların değil işçi sınıfı, emekçiler, gençler, halkların özgürlüğünün de olduğunu dile getirdi.

'İŞÇİ VE EMEKÇİ ERKEKLER BU SALDIRI KARŞISINDA KADINLARIN YANINA'
"Erkek egemenliğinin sağladığı ayrıcalıklardan beslenen emekçi erkekler de ya bu programın seyircisi olacak ya da kadınlarla omuz omuza özgürlük mücadelesine katılacak. Emekçi sol, siyasal partiler, ekoloji hareketleri, inanç örgütleri, ya bu saldırıya karşı mücadelede saf tutacak, ya da izleyici kalacak. Ortası yok" diyen Ardıç, şöyle devam etti:

"Bu devlete itaat etmeyeceğiz. Haklarımıza, hayatlarımıza, bedenlerimize, emeğimize el uzatılmasına izin vermeyeceğiz. "Aile yılı" değil, mücadele yılı başlıyor. Tüm kadınları, LGBTİ+'ları, emekçileri, gençleri ve ezilen halkları bu mücadeleye, dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz."