'Rojin'in dosyasında polis ve ATK delilleri karartıyor'
Üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümüne açıklanan ATK raporuna ilişkin konuşan avukat Helin Tapancı, polisin ve ATK tarafından birçok delilin gizlendiğini söyledi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümüne dair Adli Tıp Kurumu (ATK) Rojin'in vücudundan iki erkeğe ait DNA örneği çıktığını açıkladı. Bu raporun üzerinden 9 ay geçtikten sonra kadın örgütlerinin baskısı sonucu ATK, iki erkeğe ait DNA örneğinin Rojin'in göğüs bölgesinde ve vajinanın iç bölgesinde olduğu açıkladı. Bu raporlarla birlikte iddia edilenin aksine Rojin'in intihar etmediği, şüpheli ölümünün cinsel saldırı olduğu ortaya çıktı.
ANF'ye konuşan Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Helin Tapancı, soruşturma aşamasında birçok delilin karartıldığını ve bölgede ki kameranın ise "bozuk" denilerek izlenmediğine dikkat çekti. Tapancı, Rojin dosyasına ilişkin yürütülen soruşturmanın birçok açıdan eksik ve ihmallerle dolu olduğunu söyleyerek, bu durum soruşturmayı olumsuz etkilediğini belirtti.
ATK raporundaki DNA örneklerine değinen Tapancı, "Normalde bu örneklerin hangi bölgeden alındığı (örneğin kol, göğüs, baş vb.) detaylı şekilde belirtilmelidir. Fakat ATK raporunda sadece 'iki farklı erkeğe ait DNA örneği bulunduğu' bilgisi yer almakta. Bu örneklerin nerede bulunduğunu ise bu hafta dosyaya 9 ay sonra eklenen raporla öğrendik. Biri vajinada, biri göğüste DNA örnekleri olduğunu gördük" diye konuştu.
'POLİSİN DELİLLERİ TOPLAMADA İHMALİ VAR'
Tapancı, polisin delil toplama sürecinde de ciddi ihmallerde bulunduğunu söyleyerek, "Rojin'in kafasında bulunan şal suya temas ettirilip çıkarılmış. Bu durum DNA örneklerinin kaybolma riskini artırmıştır. Üstelik şal bir süre kumsalda bırakılmış, muhafaza edilmemiştir. Yine olay yerinde bir kameranın bozuk olduğu tespit edilmiş ancak bu durumun ötesine geçilmemiş. Kamera incelemeye alınmış mı, alınmamış mı elimizde buna dair bir veri yok. Eğer deliller doğru şekilde toplanmış olsaydı, bugün belki de elimizde şüpheliler olurdu ve dosya daha fazla ilerlemiş olabilirdi" dedi.
'ATK DELİLLERİ GİZLİYOR'
Tapancı, Van Barosu Komisyonu'yla birlikte ATK hakkında suç duyurusunda bulunduklarını da vurgulayarak, ATK'nın delil gizleme ve görevi kötüye kullanma suçlarını işlediğini belirtti. O gün bölgeye girip çıkan tüm araçların ve bu araçları kullanan kişilerin tespit edilip ifadelerinin alınması gerektiğini söyleyen Tapancı, "ATK şu an 'bulaş riskini' bertaraf etmiş durumda. Yani Rojin'in bedeninde bulunan iki DNA örneğinin delilleri toplayan polis memurlarına veya görevlilere ait olmadığı tespit edildi. Bu da gerçekten iki farklı erkeğe ait DNA bulunduğunu doğruluyor. Dolayısıyla daha kapsamlı bir inceleme yapılması ve bölgeye giren çıkan herkesin ifadesinin alınması gerekiyor. Biz komisyon olarak intihar ihtimalinden oldukça uzağız. Elimizde intihara dair herhangi bir bulgu yok" dedi.
'ROJİN'İN TELEFONU HALA AÇILAMADI'
Tapancı, "Rojin'in telefonu hâlâ açılabilmiş değil. Türkiye'de devlet en derin verilere ulaşabiliyorken, bir kadının ölümünde neden bir telefona erişim bu kadar zor, anlamakta güçlük çekiyoruz" diye kaydetti.