Polen Ekoloji ekstraktivizme karşı mücadeleye katkı sunacak çalışma başlatıyor

Polen Ekoloji Kolektifi, maden talanında somutlanan ekstraktivizme karşı mücadele edebilmek için, MAPEG verileri üzerinden, doğa talanının yaşandığı alanlar ve tahribatın boyutunu ortaya koyan bir araştırma çalışması yaptı. Çalışmayla örgütlenme ve birleşik mücadele çağrısını muhataplarına iletmeyi amaçladıklarını kaydeden Polen Ekoloji, "Bugün, muhatap kentlerde, köylerde yaşayan bütün emekçiler ve madenlerde katledilen, kölelik koşullarında yaşayan işçilerdir" dedi.
Polen Ekoloji Kolektifi, son dönemde hızlanan madencilik projelerine karşı güçlü bir mücadele örgütlenememesinin en önemli sorunlarından birinin halkın kendi bölgesindeki doğa talanına dair bilgiye erişiminin kısıtlı olması olduğuna dikkat çekerek, kolektifleri bünyesinde ekstraktivizm üzerine çalışan arkadaşlarının MAPEG verileri üzerinden bir çalışma yaptığını duyurdu.
Maden talanında somutlanan ekstraktivizmin, doğa ve çevresel tahribat, vahşi emek sömürüsü, köysüzleştirme, işçi ve halk sağlığının tehdit edilmesi, toplumsal yaşamın bozulması şeklinde kapsamlı bir saldırı içerdiğine vurgu yapan Polen Ekoloji Kolektifi, mücadele alanları ve yaşanan tahribatın tespiti, ekolojik yıkıma karşı mücadelenin yükseltilmesi ve ortaklaştırılması amacıyla böyle bir çalışma yaptıklarını açıkladı.
Çalışmayla ilgili yapılan açıklamada, "Ağaçlar, sular, hayvanlar, insanlar, yerin altında ve üstünde yaşama dair ne varsa hepsi, hepimiz sermayenin ağır saldırısı altındayız" denilerek, sistematik bir sömürgeci saldırı pratiği olan ekstraktivizme karşı mücadele etmenin, yaşanan dezenformasyona karşı bunun koşullarını oluşturmanın önemine vurgu yapıldı.
Ekstraktivizme karşı mücadelenin çok yönlü olduğuna işaret edilen açıklamada, "Bu dizide uzun zamandır üzerinde çalıştığımız haritalar ve bunları okuma pratiğimizi paylaşacağız. Verilerin ana kaynağı, özellikle 19 Temmuz'da çıkarılan torba yasa içeriğiyle beraber kendisine sınırsız ve kuralsız yetkiler verilen ve artık hayatlarımızdaki belirleyici yeri tartışmasız hale gelen MAPEG'dir" denildi.
Çalışmanın kolay anlaşılabilir olmasına özen gösterdikleri, ülke, bölge, havza ve iller bazında çeşitli sunumlar içerdiği belirtilen açıklamada, ihaleler, ruhsatlar, maden türleri, ÇED süreçleri vb. ile ilgili ayrıntı bilgilere yer verildiği kaydedildi.
"Genel ihale durumları ile başlayacağımız bu görselleri paylaşırken amacımız örgütlenme ve birleşik mücadele çağrısını bu yolla da muhataplarına iletmektir" denilen açıklamada, çalışmanın muhatabının kentlerde, köylerde yaşayan bütün emekçiler ve madenlerde katledilen, kölelik koşullarında yaşayan işçiler olduğuna işaret edildi.
Açıklamada şu çağrıya yer verildi: "Sular, tarım alanları, inanç merkezleri, hafıza mekanları ve daha birçok halklara ait yaşam unsurunun yaşadığı saldırı ve tehdidi görselleştirerek kaybedeceklerimizin ve korumamız, kazanmamız gerekenin ne olduğunu somut olarak anlatmak istiyoruz. Okuyan, inceleyen herkesin kendi yaşam alanına dair kapsamlı bir fikir edineceğini düşünüyoruz. Her türlü öneri ve katkıya da açığız.
"Yaşam alanlarımıza yönelik olan ve çeşitli renk ve işaretlerle ifade ettiğimiz bu tespitleri her birimizin kucağına bırakılan bombalar gibi düşünebiliriz. Sorunumuz alenidir, failleri açıktır. Öncesindeki yasal düzenlemelerle yolu yapılan, Temmuz 2025'te torba yasa ile perçinlenen sermaye talanında yasal olarak halkın neredeyse hiçbir hakkı kalmamıştır. Son yasal düzenleme ile ÇED sürecinin ruhsat başvurusu ile başladığını, ÇED oluru bekleme şartının kaldırıldığını da göz önünde bulundurursak; bu görsellerde sunduğumuz verilerin her biri bir çağrıdır.
"Başlı başına yaşam mücadelesi olan ekstraktivizme karşı mücadele için fiili, meşru direnişten başka yol yoktur. Bizi mücadeleye çağıran mösyö burjuvazinin daveti kabulümüzdür; çağrımız Türkiye halklarınadır, bu yolu birlikte yürümek içindir."
Polen Ekoloji Kolektifi, önümüzdeki günlerde sosyal medyadan çalışmayı paylaşmaya başlayacaklarını duyurdu.