6 Mayıs 2024 Pazartesi

OHAL'i protesto eden 32 KESK'linin davası görüldü

OHAL kararnamesi ile ihraçları protesto eden 32 KESK'li hakkında "OHAL kanununa muhalefet, polisi darp ve polise mukavemet etmek"ten açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Diyarbakır'da 17 Mayıs 2017’de OHAL kararnameleri kamudaki ihraçlara ilişkin yapmak istedikleri basın açıklamasına izin verilmeyerek yaka paça gözaltına alınan 32 KESK üyesi hakkında dava açıldı. "OHAL kanununa muhalefet etmek", "2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet etmek", "polise mukavemet ve darp" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
 
Haklarında dava açılan bir kısım KESK üyesi ve avukatlarının katıldığı duruşmada, darp edildiklerini iddia eden 3 polisten 2'si de müdahil olarak hazır bulundu.
 
KESK üyeleri, haklarındaki iddiaları reddederek, beraatlarını talep etti. Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
 
ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMAYA İZİN VERİLMEDİ
 
Duruşma sonrası adliye çıkışında yapılmak istenen basın açıklamasına izin vermeyen polis, açıklamanın Diyarbakır Barosu Ek Hizmet binası önünde yapılmasına izin verdi. KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Sözcüsü Suphi İzol burada yaptığı konuşmada, açılan davanın KESK'lilerin OHAL'i protesto ve kamudan ihraç edilenlerle dayanışma amacıyla yapılmak istenen açıklamadan dolayı açıldığını hatırlattı. Toplanan arkadaşlarının orantısız bir şekilde müdahale edilerek gözaltına alındığını ve haklarında dava açıldığını belirten İzol, "OHAL bahane edilerek hukukun rafa kaldırıldığı, ülkenin KHK'lar eliyle yönetildiği bu dönemde, iktidara tekrar sesleniyoruz. KESK olarak her türlü baskı, sindirme politikalarına karşı olduğumuzu ifade ediyoruz. Bu hukuksuzluklara karşı, Anayasa ve uluslararası hukuk çerçevesinde mücadele edeceğimizi belirtmek istiyoruz" diye konuştu.
 
'OHAL UYGULAMALARIYLA DEVAM EDİYOR'
 
Ardından söz alan KESK Merkez Yürütme Kurulu üyesi İlhan Yiğit, adliye önünde açıklama yapılmasının engellenmesine işaret ederek, "Burada gördüğümüz tablo, ülkemizdeki genel tablodan bağımsız değildir, OHAL'in kaldırıldığı söylense de sadece adının değiştirildiğini, koşullarının ve uygulamalarının devam ettiğini görüyoruz" ifadesini kullandı.
 
Yapılmak istenen açıklamanın Anayasal olduğunun altını çizen KESK Merkez Yürütme Kurulu üyesi Yiğit, engellemenin keyfi bir tutuma dayandığını belirterek, "Bunu şiddetle protesto ediyoruz" dedi. Türkiye'nin son 2 yılda her yönüyle olumsuz bir görüntü sergilediğini dile getiren İzol, "Sonuçları itibariyle ciddi olumsuzluklarla karşı karşıyayız. Hem demokratikleşme açısından, hem ülkemizdeki ekonomik krizin yarattığı olumsuz sonuçlarla karşı karşıyayız. Her gün konkordato ilanlarıyla yılların şirketleri iflas ertelemesine başvuruyorlar, bunu bahane ederek toplu olarak işten çıkarmaları yaşıyoruz" şeklinde konuştu.
 
'MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'
 
KESK'in çeşitli platformlarda, hak arama mücadelesini sürdürdüğü söyleyen İlhan Yiğit, "Bu konuda iktidarı buradan uyarıyoruz. Bugün, arkadaşlarımızın mahkemelerde yargılanmasını trajikomik buluyoruz. Çünkü, o dönemde kullanılmak istenen bir anayasal hak engellenmiş, bununla kalınmamış dava açılmış. Sonuç itibariyle bizler, KESK olarak bunun yasal takipçisi olacağız. İşlerine dönme noktasında tek bir arkadaşımız kalmayıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.