'Keyfi yasaklara da, çıplak arama işkencesine de alışmayacağız'
Medeni Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz Kampanya Grubu, İstanbul'da yasaklanan 11. Yargı Paketi eylemi için gelen iki kadının keyfi şekilde gözaltına alınarak çıplak arama işkencesine maruz kalmasına tepki gösterdi. İHD İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında, "Eylemlerimizin keyfi yasaklarla engellenmesine de, 'rutin arama' adı altında uygulanan çıplak arama işkencesine de alışmayacağız" denildi.
Medeni Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz Kampanya Grubu, 11. Yargı Paketi'ne karşı Kadıköy'e yaptıkları eylem çağrısına gelen 2 kişinin gözaltına alınıp çıplak armama işkencesine maruz kalmasına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, çok sayıda kadın ve LGBTİ+ katıldı.
Kampanya grubu adına basın metnini okuyan İrem Gerkuş, 11. Yargı Paketi'nin kadınlar ve LGBTİ+'lar başta olmak üzere toplumsal cinsiyet normlarının dışında davranan herkesi suçlu ilan ettiğini, çocukları sonsuz bir suç döngüsünde tutmayı hedeflediğini vurguladı.
'İKİ KADIN SEBEP GÖSTERİLMEDEN GÖZALTINA ALINDI'
En temel insan haklarına saldırı amacı güden bu yargı paketine karşı ülkenin dört bir yanında sokaklara çıktıklarını belirten Gerkuş, kampanya grubu olarak İstanbul'da yapmak istedikleri eylemin ise son anda çıkarılan bir kararla yasaklandığını aktardı. Polis tarafından ablukaya alındıklarını ve ablukadan çıkan herkese GBT yapıldığını belirten Gerkuş, iki kadının sebep gösterilmeden gözaltına alındığını dile getirdi.
"Bu yasak kararının hak ve özgürlükleri korumak için değil, nefreti yasalaştıran bir yargı paketine karşı en temel haklarını ve özgürlüklerini korumak için sokağa çıkan kadınları ve lubunyaları işkenceyle gözaltına almak için çıkarıldığını biliyoruz" diyen Gerkuş, bu nedenle yasak kararını tanımayarak vapurdan "11. Yargı Paketi'ne hayır" dediklerini belirtti.
'YILLARDIR KADIN VE LGBTİ+ DÜŞMANLIĞINA KARŞI MÜCADELE EDİYORUZ'
Kadıköy'de gözaltına alınan 2 kadının gece boyu Acıbadem Polis Merkezi'nde mevcutlu tutulduğunu ve savcılıkta ifadeleri dahi alınmadan 4 ay yurt dışına çıkış yasağı kararıyla serbest bırakıldığını aktaran Gerkuş, "Adliyeden serbest bırakılan arkadaşlarımızla konuştuğumuzda Acıbadem Polis Merkezi'ne götürüldüklerinde çıplak arama işkencesi uygulandığını öğrendik" ifadelerini kullandı.
Gerkuş, şöyle devam etti: "İçinde bulunduğumuz süreçte kadınların, lubunyaların, üniversitelilerin, işçilerin ve sosyalistlerin eylemleri hukuksuzca yasaklanıyor; eylemler henüz başlamadan gözaltı, adli kontrol uygulamaları ve tutuklamalar keyfi hale getiriliyor. Gözaltında, hapishanede kadınlar 'rutin uygulama' denilerek çıplak arama işkencesine tabi tutuluyor. Bizler on yıllardır çıplak aramayı olağanlaştırmaya çalışan kolluk kuvvetlerine, bu işkenceyi uygulayan polisler hakkında şikayetçi olduğumuzda etkin soruşturma yürütmeyen erkek yargıya ve iktidarın kadın ve LGBTİ+ düşmanı politikalarına karşı mücadele ediyoruz."
'ÇIPLAK ARAMAYI 'PROSEDÜR' DİYEREK MEŞRULAŞTIRAMAZSINIZ'
Çıplak aramanın işkence olduğunu ve cezalandırma, korkutma, yıldırma amacıyla uygulandığını vurgulayan Gerkuş, çıplak arama işkencesinin "prosedür" adı altında meşrulaştırılamayacağının altını çizdi.
Gerkuş, şöyle devam etti: "Cinsel işkence suçtur, bu suça sessiz kalmayacağız. Suçu işleyenler ve işlenmesine göz yumanlar hakkında etkin soruşturma yürütülmesi, cezalandırılması için mücadele edeceğiz. Eylemlerimizin keyfi yasaklarla engellenmesine de, 'rutin arama' adı altında uygulanan çıplak arama işkencesine de alışmayacağız. Erkek-devlet şiddetine, yaşamlarımızın yasalarla daraltılmasına karşı sokaklarda olmaya, cinsel şiddet karşısında dayanışmaya devam edeceğiz. Tüm kamuoyunu, mücadelemizle elde ettiğimiz kazanımları geriye götürmeyi hedefleyen 11. Yargı Paketi'ne karşı birlikte durmaya çağırıyoruz!"
'HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Gözaltına alınan kadınlardan Yelda Güler ise, gözaltı sürecinde yaşadıklarını anlatarak, "Tamamen keyfi olarak, bizi yıldırmak için bazı prosedürler gerçekleştiriyorlar. Ama bunlar işe yaramayacak. Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz" dedi.