23 Nisan 2024 Salı

'Kadın mücadelemizi yükselteceğiz'

Antep'de bir araya gelen kadınlar 8 Mart'ta bir kez daha öldüren bu düzene karşı kadın dayanışmasını yükselteceklerini ve örgütlenerek değiştireceklerini kaydetti.

Antep Demokratik Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Şahinbey ilçesinde bulunan Yeşilsu Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. "Öldüren düzene karşı kadın dayanışmasını örüyoruz" pankartının açıldığı açıklamada "Jin jiyan azadî", "Görünmeyen emek sesini yükselt", "Dayanışmayla ayaktayız", "Örgütlenerek değiştireceğiz" ve "Kız kardeşlik köprüsüyle hayatı yeniden kuruyoruz" dövizleri taşındı. Birçok kadının katıldığı eylemde mumlar yakılırken, depremde hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu. Açıklamayı platform adına Elif Söyleyici okudu.

Depremler ve savaşlardan en çok etkilenenin kadınlar ve çocuklar olduğunu ifade eden Söyleyici, "Başta AKP iktidarının kapitalist politikaları olmak üzere, sermayenin, kentsel rantın, liyakatsizliğin, insan hayatını hiçe sayan imar uygulamalarının sebep olduğu bu büyük yıkımın sonuçları, zaten yoksulluk kıskacında, etnik ve dinsel olarak ayrımcılığa uğrayan, bölgesel eşitsizliğe, savaşa, emek sömürüsüne ve ataerkil şiddete en çok maruz kalan kadınları daha derinden etkiliyor" dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın evlat edilen depremzede çocukları için "evlenme engelli bulunmadığına" şeklindeki söylemlerini hatırlatan Söyleyici, bu tür açıklamaların "tecavüz ve istismarı meşrulaştırdığına" dikkati çekti. Söyleyici, "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, kimsesiz kalan çocukları yurtlarda ve okullarda adları taciz, tecavüz, istismar ve şiddet ile anılan tarikat ve cemaatlere teslim etmekten utanmıyor" ifadelerini kullandı.

AKP-MHP iktidarının neoliberal politikalarının işyerlerinde yarattığı güç eşitsizliklerinin yaşanan depremle birlikte artacağını belirten Söyleyici, Türkiye'nin dünyada kadın işsizlik oranının en yüksek ülke olduğuna işaret etti. Söyledi, şunları söyledi: "Savaşın, yoksulluğun, cinsiyet eşitsizliğinin ve muhafazakar politikaların sonucu neredeyse her gün bir kadının katledildiği, LGBTİ bireylerin her türlü şiddete maruz bırakıldığı, haklarını savunanların cezaevlerinde rehin tutulduğu, kadın emeğinin rekabetçi, güvencesiz, esnek ekonomi politikaları dayatılarak sömürüldüğü, kadınların hukuksal haklarının gasp edildiği, kadını sadece aile ile tanımlayan, onu toplumsal alandan dışlayan gerici-ataerkil politikaların dayatıldığı, kadını güçsüzleştiren ve erkek şiddetine karşı savunmasız bırakmayı amaçlayan bu baskıcı ve çürümüş AKP-MHP iktidar bloğuna karşı kadın mücadelemizi yükselteceğimizin sözünü veriyoruz."