18 Mayıs 2024 Cumartesi

JKŞ Kadın Devrimi Çalıştayı düzenledi

JKŞ'nin düzenlediği Kadın Devrimi Çalıştayı Hesekê'de gerçekleştirildi. Kadının köleleşme tarihinin başlangıcının özel mülkiyete dayandığı hatırlatılan sunumlarda kadınların emek sömürüsüne ve şiddete karşı dünyanın birçok yerinde sokakta olduğu vurgulandı.

Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ), "Kadın devrimi kolay değil ama zafer kesin" şiarıyla çalıştay düzenledi. Hesekê'de yapılan çalıştaya, Halkların Birlik ve Dayanışma Kurumu (SYPG), Nujen Partisi, Süryani Birlik Partisi, Demokratik İslam Kongresi, Demokratik Değişim Partisi, Sara Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Örgütü katıldı. Çalıştaya Avrupa SKB, Zora, Meksika Chiapas'da faaliyet yürüten Kadın Birliği mesajlarıyla katıldı.

FADYA SÎDO: ÇALIŞTAY BİRLEŞİK MÜCADELENİN PARÇASI OLMASI
Açılış konuşmasını yapan JKŞ Sözcüsü Fadya Sîdo, Güney Kürdistan'da Türk devleti tarafından katledilen Firyal Silêman Xalid'i andı. Fadya Sîdo, "Bugün burada kadın devriminin güçlendirilmesi için bir çalıştay düzenledik. Kadın haklarının savunulması ve devrimin büyütülmesi için çalışmalarımızı sürdürmeliyiz" dedi. Hapishanelerdeki siyasi kadın tutsakları selamlayan Fadya Sîdo, kadınların birleşik mücadelesinin önemine dikkat çekti, "Bu çalıştayın bunun bir parçası olmasını umuyoruz" ifadelerini kullandı.

'ERKEK ÖZEL MÜLKİYETE EL KOYARAK BUGÜNKÜ SİSTEMİN TEMELİNİ İNŞA ETTİ'
"21. yüzyıl neden kadın devrimleri yüzyılı" başlıklı ilk oturumda SYPG temsilcilerinden Berîtan Asya ve JKŞ üyesi Meryem Mihemed sunum yaptı. 21. yüzyılın neden kadın devrimleri yüzyılı olduğunu anlamak için kadın özgürlük mücadelesi tarihine dönüp bakmanın gerekliliğine vurgu yapılan konuşmalarda kadının köleleşme tarihinin başlangıcının özel mülkiyete dayandığı hatırlatılatıldı. Sunum, şöyle devam etti: "Bu temel esas kadının köleleşmesi ve dört duvar arasına hapsedilmesi ve kadın emeğinin dört duvar arasında sömürülmesi tarihidir. Tarihsel olarak ilk sınıf savaşımı erkek ve kadın olmak üzere iki cins arasında ki savaştır. Erkek özel mülkiyete el koyarak ilk özel mülkiyet toplumu olan köleci toplumu, sınıfları inşa ederek ve kadını köleleştirerek kendi varlığını ve bugünkü sistemin temelini inşa etmiştir."

'KADIN EMEĞİNİN SÖMÜRÜSÜ MERKEZİLEŞİYOR'
Konuşmalarda, kapitalizmin gelişimi ile birlikte üretimin toplumsallaştığı ve kadın emeğinin sömürüsünün arttığı vurgulandı. Ekim devrimiyle birlikte dünyanın sosyalist ve kapitalist iki düzene bölündüğü kaydedilen sunumlarda kadınların Ekim devriminin öncüsü olduğu belirtildi. Emperyalist küreselleşme aşaması ile toplumsal üretimin esasının bütün dünyada merkezileştiği ve dünya pazarı halini aldığı ifade edilen konuşmalarda, "Dünyanın ekonomisi birkaç dünyasal tekel tarafından yönetiliyor. Bu durumda nasıl ki üretim dünya çapında toplumsallaşıyorsa, aynı şekilde emek sömürüsü ve ona bağlı olarak kadın emeğinin sömürüsü de merkezileşiyor" denildi.

Konuşmalarda kadınların emek sömürüsüne ve kadına dönük şiddete karşı dünyanın birçok yerinde sokaklarda mücadele halinde olduğu, 21. yüzyılın kadın devrimleri yüzyılı olmasının nedeni olarak da bu vurgulandı.

'SESSİZLİĞİ METOO HAREKETİ GİBİ MÜCADELELERLE BELÇİ ÖLÇÜDE KIRILDI'
"Dünyadaki kadın özgürlük mücadelesinin tahlili" başlığında JKŞ Sözcüsü Fadya Sîdo ve Dîlan Elo sunum yaptı. Emperyalist, kapitalist sistem içerisinde kadınların sorunlarının ortak olduğu belirtilen oturumda, işçi ve emekçi erkeklerin kadın devriminin ittifak kuvveti olduğu vurgulandı. Proleter kadınların erkek egemenliği ve kapitalizme karşı ikili mücadele yürütmesi gerektiği kaydedilirken kadınların özörgütlülüğünün önemine dikkat çekildi. Las Tesis, Metoo hareketi ve kadın grevi deneyimlerinin dünya çapındaki etkisine dikkat çekilen konuşmalarda kadın hareketinin ortak mücadelesinin geliştirilmesi ihtiyacı vurgulandı. Kadın grevinin Rojava'da uygulanmasının koşulları üzerine değerlendirmeler yapıldı. Kapitalizmin erkek egemen politikaları ile kadın bedeninin metalaştırdığı belirtilen sunumlarda; dünyada kadınların tacize, tecavüze uğradığını ama bunu dile getiremediğini ve bu sessizliğin Metoo hareketi gibi mücadeleler ile belli ölçüde kırıldığı dile getirildi.

KKÖ'NÜN 3. KONFERANSININ ÖNEMİNE VURGU
Kadınların silahlı mücadelesinin önemli ve belirleyici rolü olduğuna dikkat çekildi. Dünyadaki kadın gerilla birlikleri örneklerinin tartışıldığı oturumda KBDH'a vurgu yapıldı. Komünist Kadın Örgütü'nün (KKÖ) 3. Konferansı'nın toplanmasının kadın özgürlük mücadelesi açısından önemli olduğu belirtildi.

'ROVA'NIN DEVRİME DÖNÜŞMESİ KADINLARIN ÖZGÜRLÜK BAKIŞ AÇISIYDI'
"Rojava devrimi ve gelişim sorunları" başlıklı üçüncü oturumda sunum yapan Devrimci Komünist Gençler (CKŞ) Sözcüsü Destan Serhat ve SYPG temsilcilerinden Mizgîn Erebo Arap halk ayaklanmalarına dikkat çekti. Rojava devriminin bu süreçte kurulduğu hatırlatıldı. Sunumlarda devrimci bir örgüt, program ve kadın özgürlükçü bakış açısı ile Rojava devriminin yapıldığı belirtildi. DAİŞ çetelerinin Rojava'ya yönelik saldırılarına vurgular yapıldı. "Rojava'nın devrime dönüşmesinin sebebi kadın özgürlük bakış açısının oluşturduğu özgün bir ordu ve öncü bir gücün varlığıydı" denilen sunumda, savaş cephelerindeki kadınların emeğinin; toplumsal ve örgütsel alanda da kadınlar tarafından sahip çıkmasına neden olduğu kaydedildi.

'KOMÜNİST KADINLAR ASKERİ VE SİYASİ TÜM ALANLARDA YER ALDI'
Üçüncü başlıkta "Kadınlar komünlerden başlayarak devrimin bütün alanlarında hem eş temsiliyet sistemine öncülük ettiler hem de özgün örgütlenmelerini kurdular" ifadeleri kullanıldı. Rojava'da daha önce komünist kadınların özerk örgütlenmelerinin olmadığı hatırlatılan başlıkta şunlar kaydedildi: "2017'nin 8 Martında buna öncülük eden Özgür Sosyalist Kadın (JAS) oldu. 2019'da ise JKŞ kuruldu. Bunun altyapısı komünist kadınların devrimin başından itibaren askeri, siyasi bütün alanlarda yer almış olmasıydı."

'ERKEK EGEMEN SERMAYEYE VE ÖZEL MÜLKİYEDE KARŞI BİLİNÇ YÜKSELTİLMELİ'
Faşist Türk devleti ve gerici bölge devletlerinin Rojava devrimini tasfiye etmeye çalıştığı hatırlatılan konuşmalarda, "Rojava devrimi üçüncü bir yol olarak duruyor. Kadınlar Rojava'nın varlığını ancak mücadelesini yükselterek ve Rojava devrimini sosyalizme taşıyarak savunabilir. Kadınların Rojava devrimindeki varoluşlarını yeni bir seviyeye taşımaları gerekiyor. Erkek egemen sermaye düzeni ve özel mülkiyete karşı bilinçlerini ve mücadelelerini yükseltmeliler" denildi.

'İTTİFAKLAR DAHA GÜÇLÜ KILINMALI'
Rojava'daki aşiret sisteminin kadınlar üzerinde hala çok ciddi etkilerinin sürdüğü hatırlatılan sunumlarda, kadınların emeğinin görünür kılınması için daha kapsamlı çalışmalar yürütülmesi gerektiği vurgulandı. "Bütün mezheplerden ve halklardan kadınların ittifaklarını daha güçlü kılmalılar" ifadeleri kullanıldı.

"Bijî Şoreşa Jinê" sloganlarının atıldığı çalıştay Arapça Sevra (Devrim) isimli şarkının söylenmesi ile sona erdi.