19 Ekim 2025 Pazar

İşkence ve istismarla gündeme gelen Özel Mor Menekşe Bakım Merkezi kapatıldı

İşkence ve istismar suçlarıyla gündeme gelen ve DEM Parti Milletvekili Otlu'nun soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdığı Beylikdüzü Özel Mor Menekşe Bakım Merkezi kapatıldı. 21 yaşındaki özel gereksinimli Yıldırım'ın şüpheli ölümüne ilişkin hazırlanan rapora göre, Yıldırım verilen yüksek dozajda ilaç nedeniyle yaşamını yitirdi. 9 görevli hakkında hazırlanan raporda Sabahat Taş'ın ilacı verdiği, Yıldırım'ın eli ve ayağı bağlandığı, diğer çalışanların da izlediği kaydedildi. 9 görevli hakkında iddianame kabul edildi, ilk duruşma şubat ayında görülecek. 

İstanbul'un Beylikdüzü ilçesinde bulunan Özel Mor Menekşe Bakım Merkezi kapatıldı. Bakım merkezinde kalan özel gereksinimli 9 yaşındaki bir çocuğun ailesi, 22 Kasım 2024'te vücutlarında darp, yanık ve ısırık izleri gördüklerini belirterek emniyete başvurdu. Ayrıca merkezde kalan bir başka engellinin de şekilde hayatını kaybettiği öğrenildi.

İHMAL VE İSTİSMARA İLİŞKİN RAPOR HAZIRLANDI
Özel gereksinimli çocuklar ve engelli yetişkinlerin kaldığı merkeze ilişkin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında üç aylık kamera kayıtları incelendi. Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nün hazırladığı raporda, 62 engellinin kaldığı merkezde 100'den fazla ihmal ve istismar vakasının yaşandığı tespit edildi.

MİLLETVEKİLİ ÇİÇEK OTLU MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili, özel bakım merkezinde yaşananları Meclis gündemine taşımıştı. Söz konusu bakım merkezinin sahibinin iktidara yakın kişiler olduğuna dikkat çeken Otlu, soruşturma kapsamında bir rapor hazırlandığını, raporda hayatını kaybeden Uğur Y.'nin 22 Kasım 2024 tarihinde dövülerek bir odaya sokulduğu, ip götürüldüğü, saatler sonra cansız bedenin çıkarıldığının belirlendiğinin altını çizdi. 

ÖZEL BAKIM MERKEZLERİNDEKİ İHMALKARLIĞA DİKKAT ÇEKTİ
Otlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir'in derhal yanıtlaması üzerine Meclis'e verdiği soru önergesinde; bakım merkezinin iktidarla ilişkisini, ruhsatının neden iptal edilmediğini, ihmal ve istismardan sorumlu yönetim ve personel hakkında ne gibi işlem yapılacağını, Türkiye'de özel bakım merkezlerinde denetim yapılıp yapılmadığını, ihmallerin tespit edilip edilmediğinin derhal açıklanmasını istemişti. 

BAKANLIK  MERKEZİN KAPATILDIĞINI AÇIKLADI
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Otlu'nun sorularına henüz yanıt vermedi ancak merkezin kapatıldığını duyurdu. Yazılı açıklama yapan Bakanlık, merkezde bulunan özel gereksinimli çocuklar ve engelli yetişkinlerin başka bakım merkezlerine nakledildiğini açıkladı.

9 KİŞİ HAKKINDA İDDİANAME HAZIRLANDI
Öte yandan yürütülen soruşturma kapsamında iddianame hazırlandı; bakım merkezinde çalışan Sabahat Taş, Aybüke Liman, Ayfer İyikalaycı, Bahar Güler, Çilem Köçer, Mehmet Özkan Tıraş, Türcan Özsoy, Yağmur Erkişi ve Yunus Emre Eşin'in "Suçu bildirmeme, kasten yaralama, kasten öldürme (teşebbüs), ruh bakamından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiyi kasten öldürme" suçlarından cezalandırılması talep edildi.

EL VE AYAK BİLEKLERİ BAĞLANMIŞ, YÜKSEK DOZDA İLAÇ VERİLMİŞ
Birgün'de yer alan habere göre, özel gereksinimli çocukların çıplak gezdirilip aç bırakıldıkları, birbirlerinin dışkısını yedikleri ve görevlilerce dövüldüğü iddianamede yer aldı. 22 Kasım 2024'te 21 yaşındaki özel gereksinimli Uğur Yıldırım'ın şüpheli şekilde yaşamını yitirmesine ilişkin İstanbul Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nün 16 Ocak tarihli raporunda Yıldırım'ın darp edildiğinin görüldüğüne vurgu yapıldı. Raporda, "112 ekiplerinin yaklaşık olarak 30-35 dakika içerisinde kuruma ulaştıkları, Yıldırım'ın Beylikdüzü Kolan Hastanesi'ne götürüldüğü ve vefat ettiği anlaşıldı. Personel her ne kadar ifadelerde Yıldırım'ın bağlanmadığını beyan etmiş olsalar da adli raporda her iki el ve ayak bileklerinde ekimozlar bulunduğu değerlendirildiğinde bağlama şüphesinin hasıl olduğu…" denildi. 

Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nin raporunda ise Yıldırım'ın ölüm nedeni fazla dozda ilaç verilmesi olarak açıklandı. Savcılık ise "İlgili ilacın sair olarak kurum hemşiresi olan Sabahat Taş tarafından verildiğinin tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde anlaşıldığı, ilacın kullanım düzeyi 400 miligram olarak en üst had olarak kabul edilse dahi 11.958 miligram, yani yaklaşık olarak 30 katının verildiği..." ifadesine iddianamede yer verdi.

DİĞER ÇALIŞANLAR DA İZLEMİŞ 
İddianamenin sonuç kısmında, Sabahat Taş'ın yüksek doz ilaç vermesi nedeniyle Yıldırım'ın yaşamını yitirdiği, eylemlerin Yıldırım'ın bağlanmış vaziyette olması ve engelli olması sebebiyle olası kastla beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak olan kişiye yönelik öldürme suçunu oluşturduğu kaydedildi. Aybüke Liman'ın kurum müdürü olduğu ve ilgili durumdan haberi olduğu halde herhangi bir engelleme yoluna gitmediği için diğer şüpheliler ile iştirak halinde eylemlere dahil olduğu kaydedildi: "Tüm eylemler yapıldığı esnada kamera görüntülerinde de sabit olduğu üzere Çilem Köçer, Ayfer Güler, Bahar Güzel, Yağmur Erkişi, Türcan Özsoy'ın sırasıyla katta olduklarının tespit edildiği, kendilerinin gördükleri eylemleri hiç bir suretle yetkili makamlara bildirmediklerinin anlaşıldığı ve suçu yetkili makamlara bildirmeme suçunu işlemiş olduklarının anlaşıldığı…"

İLK DURUŞMA 27 ŞUBAT'TA
Tüm sanıkların tutuksuz yargılandığı davanın ilk duruşması 27 Şubat 2026 tarihinde saat 10.30'da Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.