19 Nisan 2024 Cuma

Hidrodinamik Tersanesinde işçilere çağrı: Birlikte mücadele edelim

İbrahim Dam'ın iş cinayetinden katledildiği Tuzla'daki Hidrodinamik Tersanesinde Limter-İş çağrısıyla yapılan eylemde örgütlenme ve birlikte mücadele çağrısı yapıldı.

Limter-İş Sendikasının çağrısıyla Tuzla tersaneler bölgesinde iş cinayetinde katledilen İbrahim Dam için eylem düzenlendi. 

Hidrodinamik Tersanesi önünde gerçekleşen eyleme İnşaat-İş, BİH ve Emek Partisi de katıldı. Eylemde, "Bir can daha eksildik. Patronlar öldürüyor, iktidar kolluyor, yargı aklıyor. Bu devran böyle sürmez" pankartı açıldı. 

Açıklama başlamadan işçilerin eyleme katılmasının önüne geçmek için giriş kapısı değişti. Ancak işçiler pankartın arkasına geçemese de içeri girmeyerek açıklamayı izledi. Yoldan geçen araçlar da kornolarla eyleme destek verdi.

Eylemde sık sık, "İş kazası değil bu bir cinayet", "İşçiler birleşin sömürüye son verin", "Kaza, kader değil bu bir cinayet" sloganları atıldı. 

'KÜÇÜCÜK BİR ÖNLEM DAHİ ALINSAYDI ARKADAŞIMIZ ARAMIZDA OLACAKTI'
Basın metnini okuyan Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, "İstanbul Tuzla'da Hidrodinamik Tersanesinde bir iş cinayeti daha yaşandı. 20 yaşındaki Urfalı İşçi İbrahim Dam dubanın üstünde çalışırken denize düşerek yaşamını yitirdi. İbrahim, denize düştükten tam iki saat sonra denizden çıkarıldı. Cansız bedeni iki saat sonra sudan çıkarıldığında, üzerinde ne bir can yeleği vardı, ne de denize düşmesini engellemek için herhangi bir önlem alınmıştı. Yani küçücük bir önlem dahi alınsaydı, bugün arkadaşımız aramızda olacaktı" dedi.

Yalova Sefine Tersanesinde alınmayan önlemler sonucu çıkan yangında hayatını kaybeden İbrahim Çiftçi, geçen ay DESAN, PENDİK, ADA, DENTAŞ Tersanelerinde iş cinayetinde katledilen 4 işçiyi; bu senenin ilk dört ayında iş cinayetinde katledilen 585 işçiyi anan Saygılı, "İşçilerin hayatını ne yazık ki kar etmekten daha değersiz gören bir düzen içerisindeyiz. Bu düzenin normali patronların kazanması için işçilerin ölümüne çalıştırılmasıdır. Bu yüzden işçi ölümleri politiktir. Bu yüzden işçi ölümlerinin tamamı iş cinayetidir.  Sadece işçi ölümleri değil, işten kaynaklı meslek hastalıkları ve buna bağlı ölümler de iş cinayetidir" dedi.

'BU BİR SAVAŞ BİLANÇOSU'
Son 20 yılda 30 binden fazla işçinin iş cinayetinde katledildiğine dikkat çeken Saygılı, bunun savaş bilançosu olduğunu vurguladı. Savaş bilançosunun esas sorumlusunun karına kar katan patronlar, kuralsız ve çok yoğun saatler çalışılmayı, kural haline getiren taşeron sistemi, denetlemeyen hatta üstünü kapatan AKP iktidarı olduğunun altını çizen Saygılı, şu talepleri sıraladı:

🔹"Kuralsız çalışmanın diğer adı olan Taşeronluk sistemi kaldırılsın,
🔹Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılsın, sendika düşmanlığına son verilsin,
🔹İşçi sağlığı ve iş güvenliği için, Üniversitelerden, Meslek Odalarından, Barodan, Sendikalardan ve öncü işçilerden oluşacak inceleme, araştırma ve yaptırım yetkisi bulunan bir komisyon kurulsun."

'BİR CAN DAHA EKSİLMEYECEĞİZ, BU DEVRAN BÖYLE SÜRMEYECEK'
Yetkililere seslenen Saygılı, şöyle devam etti: "İşçi sağlığı ve iş güvenliği meselesi patronların keyfine, her biri bir tersanenin ortağı olan siyasal iktidara veya siyasallaşmış, bağımsızlığını yitirmiş yargıya bırakılamaz. Bu ölümlere bir dur demenin zamanı geldi. Çözümü hemen yanı başımızdaki komşu ülkenin işçileri kulağımıza fısıldıyor. Geçen hafta Yunanistan'da Perama tersanesinde gerçekleşen iş cinayeti dolasıyla yüzlerce işçi greve çıktılar, iş bıraktılar, patronların kar hırsı için ölmek istemediklerini ifade ettiler. Bizim için de çözüm işçi kardeşlerimize kulak vermekten geçiyor. 2008 yılında yaptığımız gibi çözüm birlikte ve beraberce hareket etmekten geçiyor. Çözüm örgütlenmekte, çözüm birliktelikte hareket etmekte, çözüm eyleme geçmektedir. Bir can daha eksilmeyeceğiz, Bu devran böyle sürmeyecek."