Grev kim Memur-Sen kim!
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın bir anda “Grev hakkımızı istiyoruz” diye meydana çıktı. Meydana dediysek öyle kitlesel gösteriler için sokağa çıktı gibi anlaşılmasın. Sadece kapalı salonlarda üye tabanına hitaben içinde “grev” sözcüğü geçen cümleler kurmak için kamuoyunun önüne çıktı. Zaten kurulduğundan beri bir kez bile bırakın grev yapmayı “grev haktır” bile dememiş bir sendikadan aksi yönde açıklama yapmasını beklemek düşünülemez zaten.
İşçilerin ve emekçilerin ekonomik kriz karşısında öfkesi büyürken ve OHAL/KHK düzeninde sendikaların misyonu tartışılırken kuşkusuz Memur-Sen, tabanından en fazla eleştiriyi alanlar arasında. Emekçilerin iktidara yedeklenmesi misyonu ile kurulmuş olduğundan kabaran emekçi düşmanı suçlarının üye tabanında yarattığı memnuniyetsizliği böyle pratik karşılığı olmayan söylemlerle gidermeye çalışıyor. Demokratik haklar için ses çıkarmak şöyle dursun AKP'nin antidemokratik uygulamalarının maşası olan, KHK ile ihraç edilecek kamu emekçilerinin listesini bizzat bakanlıklara veren, TİS görüşmelerinde hükümetin verdiği enflasyon farkını istemeyen, hükümetin önerdiği zam oranından daha azına imza atan ve daha saymakla bitmeyecek emekçi düşmanı bir dizi suç siciline kara bir leke olarak işlenmiş durumda. KESK üyeleri grev yaptığı için ILO sözleşmelerine dayanarak mahkemelerde berat etmesine rağmen KHK ile ihraç edildiğinde Ali Yalçın'ın sesi çıkmıyordu. KESK grev hakkını istemekle kalmayıp fiili meşru mücadele ile söküp aldı zaten. Ama Memur-Sen, bırakın greve çıkma iradesini, talep etme cüretini bile gösteremez. İcazet aldığı AKP o anda ipini çeker. Son TİS masasına yüzde 30'larda zam talebi ile oturup yüzde 4'e razı olan Ali Yalçın, sözlerinin ancak istemekten ibaret olduğunu bizden daha iyi biliyor.
KESK'in fiili meşru mücadele ile bedel ödeyerek kazandığı sendika kurma hakkının üzerinden kendini var ederek ve AKP'nin dağıttığı yetki rüşveti ile sendikacılık oynayan Memur-Sen'e diyecek son sözümüz; altından kalkamayacağı sözler söylememesi. Grev işçilerin ve emekçilerin en önemli ve öz gücüne dayanan silahıdır. Yarın öbür gün o silah ateşlendiğinde Memur-Sen’i de bulur. Memur-Sen'de bu ateşi harlayacak gömlek olmadığı için o ateş yine kendisini yakar. Bizden söylemesi. Yok “O gün geldiğinde sahip çıkarım greve giden emekçilere” diyorsa çok sevdikleri fıtratı hatırlatarak “AKP eliyle emekçilerin örgütlü mücadelesini bölmek için kurulmuş bir sendika olarak üzgünüm Ali Bey, fıtratınızda direniş yok” diyoruz.