23 Nisan 2024 Salı

Diyarbakır'da kayıp eylemi

Diyarbakır'da düzenlenen kayıp eyleminde, İkram İpek, Servet İpek ve Seyithan Yolur'un hikayesi paylaşıldı. Gözaltında kayıplar bir daha yaşanmasın diye mücadelenin süreceği kaydedildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eyleminin 745. haftasında Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Eylemde, kaybedilen ve katledilenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankart açıldı. Eğitim Sen Eş Genel Başkanı Necla Kurul ve Amed Tabip Odası da eyleme katıldı.

KURUL: CUMARTESİ ANNELERİMİZİN YANINDAYIZ
Bu haftaki eylemde 18 Mayıs 1994 yılında, Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Turallı köyüne bağlı Çaylarbaşı mezrasında gözaltına alındıktan sonra kaybedilen İkram İpek, Servet İpek ve Seyithan Yolur'un failleri soruldu. İlk olarak konuşan Necla Kurul, "Önce mesajlarımız geleceğe, bugüne dair olsun" diyerek, "Gözaltında kayıpların son olduğu, gelecekte hiçbir gencimizin kayıp olmadığı ruhsuz rakamlara geçmesin. Geçmişe dönelim Cumartesi Annelerimizin yanındayız. Yıllardır çocukları hakkında bilgi edinmek istediler. Devletin cezasızlık politikası nedeniyle bugün hala haksız duygularıyla zihnimizde tekrarlıyorlar. Ama bu alandan vazgeçmeyerek buradayız. Bu devlet toplumu neden bu kadar uzak görür? Neden dili ve kültürü için mücadele edenleri hedef alır? Devlet ve toplum ikililiği değil artık daha demokratik bir zemin için çalışma yürütmeliyiz. Her zaman Cumartesi Annelerimizin yanındayız. Gelecekte bunlar yaşanmasın diye çalışmalarımızı sürdürmekte kararlıyız" dedi.

'EVLER VE AHIRLAR İÇİNDE HAYVANLARLA ATEŞE VERİLDİ'
Daha sonra İHD Amed Şube Sekreteri Yakup Güven, kaybedilen İkram İpek, Servet İpek ve Seyithan Yolur'un hikayesini okudu. 18 Mayıs 1994 Tarihinde Turallı Köyü Çaylarbaşı mezrasına askerler korucular tank ve panzerlerle baskının düzenlendiğini söyleyen Yakup, sabah saat 08.30 sıralarında yapılan baskında, tüm mezra halkını okul meydanına topladıktan sonra evleri ve ahırları içinde bulunan hayvanları çıkarmadan ateşe verdiklerini ifade etti.

'KİMSEYİ GÖZALTINA ALMADIK DEDİLER'
Güven, ardından şöyle devam etti: "Daha sonra Seyithan Yolur, Servet İpek, İkram İpek, Abdülkerim Yolur, Sait Yolur ve Mehmet Nuri Yolur'u toplam 6 kişiyi aynı araca bindirip Lice ilçesine doğru götürdüler. Gözaltına alınanlardan Abdulkerim, Sait ve Mehmet Nuri Yolur jandarmaya götürüldükleri geceyi nezarethanede geçirdiklerini ertesi sabah serbest bırakıldıklarını söylediler. Askerlere diğer 3 kişiyi sorduklarında onları akşam yatılı bölge okulundaki askeri birliğe götürüldüklerini söylediler. Aldığımız bu haber üzerine serbest bırakılan kişilerle görüştükten sonra Seyithan, Servet ve İkram'ın akıbetlerini öğrenmek için ertesi gün Lice İlçe Jandarma Komutanlığı'na yazılı müracaat etti. Ancak sözlü olarak bize böyle bir operasyonu yapmadık ve kimseyi de gözaltına almadık dediler.

'BİRÇOK GİRİŞİMİMİZ OLDU ANCAK SONUÇ ALAMADIK'
"Aldığımız bilgiye göre o sıralarda bölgede operasyon yapan Bolu Tugayı'na bağlı askerler Seyithan, Servet ve İkram'ı gözaltına alan askeri birlik olduğunu tespit ettik. Yaptığımız tüm müracaatlardan bir sonuç alamadık. Jandarma Genel Komutanlığı dahil birçok girişimimiz oldu ancak sonuç alamadık. O günden sonra İkram İpek, Servet İpek ve Seyithan Yolur'dan bir haber alamadık."

Açıklama, oturma eylemiyle son buldu.