17 Mayıs 2024 Cuma

DİSK 'Türkiye'de Kadın İşçi Gerçeği' raporunu açıkladı

"Türkiye'de Kadın İşçi Gerçeği" raporunu açıklayan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, "Kadınlar bir yandan emeğine, bedenine ve kimliğine sahip çıkarken, yıkıma uğratılmış memleketimizi, kadın mücadelesinin ilke ve değerleriyle, emeğin mücadelesinden aldığımız güç ve cüretle yeniden kuracak iradeyi de gösterecektir" dedi.
DİSK, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün öngünlerinde, "Türkiye'de Kadın İşçi Gerçeği" raporunu açıkladı. 
 
DİSK Genel Merkezi'nde kadın işçilerle birlikte basın toplantısı düzenleyen DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, 159 yıl önce New York'ta hayatını kaybeden kadın işçileri anarak ve tüm kadın işçileri selamlayarak konuşmasına başladı. Çerkezoğlu, ekledi: "8 Mart'ı kutlamak isterken saldırıya uğrayan Ankaralı ve Çorlulu kadınlar başta olmak üzere ferman niteliğindeki hukuksuz yasaklara rağmen 8 Mart'ı meydanlarda, sokaklarda kutlama iradesi gösteren ülkemizin dört bir yanındaki kızkardeşlerimi selamlıyorum."
 
"Türkiye'de Kadın İşçi Gerçeği" başlıklı raporun geçtiğimiz günlerde açıkladıkları "Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği 2017" başlıklı araştırmaya dayandığını söyleyen Çerkezoğlu, "Bu rapordaki bulgular, işçi kadınların çalışma ve yaşama koşullarını; yaptıkları işleri, ücret seviyelerini, iş yerinde yaşadıkları ayrımcılığı görünür kılıyor ve düşük ücret, ayrımcılık, işsizlik ve güvencesizlik kıskacında kadın emeği gerçeğini açığa çıkarıyor" dedi.
 
Çerkezoğlu, raporun, eşit işe eşit ücret, sendikal haklar, sağlık ve sosyal güvenlik hakkı, kreş, bakımevi, ev işlerinin toplumsallaştırılması, kadınların toplumsal yaşama eşit biçimde katılımı gibi mücadeleleri büyütmenin acil bir görev olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. 
 
Çerkezoğlu, "Kadınlar bir yandan emeğine, bedenine ve kimliğine sahip çıkarken, yıkıma uğratılmış memleketimizi, kadın mücadelesinin ilke ve değerleriyle, emeğin mücadelesinden aldığımız güç ve cüretle yeniden kuracak iradeyi de gösterecektir" dedi.
 
"Türkiye'de Kadın İşçi Gerçeği" raporuna göre, Türkiye'deki işçilerin yüzde 29'unu kadınlar oluşturuyor. Rapor, "Türkiye'de işgücü piyasalarının en önemli sorunlarından biri kadınların işgücüne ve istihdama katılım oranlarının düşüklüğüdür" tespitini yapıyor.
 
Rapora göre, kadın işçilerin ortalama aylık ücretleri, erkeklere kıyasla yaklaşık yüzde 9 oranında daha düşük. İşçilerin ortalama yüzde 82'si çalıştığı işyerinde sigortalı çalıştığını beyan ederken, yüzde 18'i sigortası olmadığını bildirdi. Ancak sigortasızlık, cinsiyet, eğitim ve kayıt dışılığa göre büyük farklar gösteriyor. Sigortasızlık kadınlarda yüzde 21'e çıkıyor. 
 
Kıdem, yani çalışma süresi, kadınların üretimde erkeklere göre daha dezavantajlı olduklarına ilişkin bir diğer gösterge. Rapora göre, ortalama kıdem erkeklerde 11 yıla çıkarken, kadınlarda ise 7,8 yıla kadar geriliyor. 
 
Raporda, işçilerin maruz kaldığı ayrımcılıklara ilişkin sonuçlara da yer verildi. Rapora göre, cinsiyete dayalı ayrımcılık yaşandığını belirtenlerin oranı yüzde 10. Ancak raporda, ayrımcılık algısının genel olarak düşük olması nedeniyle ayrımcılığın dile getirilmemesinin mümkün olduğuna vurgu yapıldı.
 
Rapora göre, çalışma hayatında kadına yönelik ayrımcılık en yaygın olarak yüzde 23,2 ile işe alım aşamasında yaşanıyor. Kadınların, ikinci yaygın uğradıkları ayrımcılık türü aynı pozisyonda olan erkeklerden daha düşük ücret almaları. Aynı iş ve pozisyon için ücret ve kazançlarda ayrımcılığa uğrayan kadınların oranı yüzde 12,6. Kadınların terfi ve atamalarda ayrımcılık yaşandığını düşünenlerin oranı yüzde 11,4. İşyeri yöneticilerinin kadın işçilerin görüşünü alması konusunda ayrımcılık yaşandığını düşünenlerin oranı ise yüzde 11. İşçilerin yüzde 9'u da şirket içi eğitimlerde kadınlara yönelik ayrımcılık yaşandığı görüşünde.
 
Raporda, "Bu verilerin ayrımcılık algısını ortaya koyduğu, ayrımcılık farkındalığının düşük olması nedeniyle bu oranların fiilen daha yüksek olduğunu söylemek mümkündür" denildi.
 
Araştırma sonuçları, iş yerlerinin kreş veya çocuk bakım konusunda desteğinin son derece sınırlı olduğunu ortaya koydu. İşçilerin sadece yüzde 2'si işyerlerinde kreş olduğunu söylüyor. Kreş anlaşması ve kreş desteği ile birlikte işçilerin sadece yüzde 7'si iş yerlerinin kreşle ilgili bir destek sunduğunu belirtiyor. İşçilerin yüzde 86'si ise iş yerlerinde çocuk bakım desteği olmadığını belirtti.