Berlin'de tecrit ve açlık grevleri konulu panel gerçekleştirildi
Türkiye'deki kuyu tipi hapishanelerinin kapatılması, sosyalist tutsakların serbest bırakılması talebiyle Berlin'de süren açlık grevinin 2. gününde "Tecrit ve Açlık Grevleri" konulu panel gerçekleştirildi. Panelde konuşan SGDF Eşbaşkanı Berfin Polat, Avrupa'da yapılan açlık grevleri Türkiye hapishanelerindeki tutsaklara güç verdiğini belirtti.
Türkiye'de bulunan kuyu tipi hapishanelerinin kapatılması, sosyalist tutsakların serbest bırakılması taleplerini desteklemek, Türk devletinin hapishanelerinde süren açlık grevleriyle ve Macaristan'da açlık grevinde olan Alman antifaşist Maja ile dayanışmak amacıyla almanya'nın başkenti Berlin'de başlatılan açlık grevi eylemi 2. gününde "Tecrit ve Açlık Grevleri" konulu panel gerçekleştirildi.
Panele Tutsakların Sesi Platformu (TSP), Young Struggle (YS) ve Pride Rebellion temsilcilerinin yanısıra Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Berfin Polat'da görüntülü olarak katıldı.
Açılış konuşmasında kuyu tipi hapishanelerde süren açlık grevleriyle dayanışmak için Avrupa'da AVEG-KON, SKB, YS ve TSP'nin başlattığı açlık grevlerinin Berlin ayağında Macaristan'da süresiz olarak açlık grevinde olan Alman antifaşist Maya'nın taleplerinin de desteklendiği vurgulandı.
Panelde ilk sözü alan SGDF Eşbaşkanı Berfin Polat katılımcıları selamlayarak konuşmasına başladı. Polat, 21 Ocak'ta sosyalistlere yönelik operasyonla 34 sosyalistin tutuklandığını, sonrasında bazı sosyalistlerin kuyu tipi hapishanelere sürgün sevk edildiğini söyledi. Polat, birer psikolojik işkence merkezi olarak yapılmış olan S ve Y tipi hapishanelerde sosyalistlerin açlık grevine başlattığını belirtti.
Kendisinin de 21 Ocak'ta gözaltına alındığını ve 2 hafta önce serbest bırakıldığını hatırlatan Polat, sosyalistlerin SGDF kongresine, Suruç Adalet Nöbetine katılmak, ölümsüzleşen devrimcileri anmak gibi meşru, yasal faaliyetlerinin suç olarak gösterilmek istendiğini belirtti. Sosyalistlerin sokakta yürütüğü mücadelenin önünün alınmak istendiğinii kaydeden Polat, ama bu saldırıların, tutsaklıkların kendilerini yıldıramadığını, aksine daha fazla azimle mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
Faşist devletin politik tutsaklara yönelik hak gasplarını da anlatan Polat, tutsakların içerde direndiğini, dışarıda da direnişin sürdüğünü, Avrupa'da yürütülen dayanışma faaliyetinin ve açlık grevlerinin sesinin tutsaklara ulaştığını ve güç verdiğini vurguladı.
Polat'ın ardından TSP temsilcisi söz aldı. TSP temsilcisi, Türk devletinin hapishane politikası, S ve Y tipi hapishanelerin özellikleri, açlık grevinin bir silah olarak kullanılmasının amacı, hapishanelerde tarihi boyunca yaşanan belli başlık açlık grevleri ve ölüm oruçları hakkında bilgiler vererek, tutsaklarla dayanışmanın önemi üzerinde durdu ve dayanışmanın büyütülmesi çağrısı yaptı.
YS temsilcisi ise Avrupa'da devrimci ve antifaşist güçlere yönelik artan baskıları ve Macaristan'da süresiz açlık grevinde olan Maja'nın durumuna anlatarak, hem Türkiye'deki hapishanelerde direnen sosyalist, devrimci tutsaklar ve hem de antifaşist Maja ile dayanışma içinde olduklarını belirtti.
Pride Rebellion temsilcisi de LGBTİ+'lara yönelik baskıları ve bunlara karşı mücadeleyi anlatarak, planlanan CSD eylemlerine yönelik tehditlerin arttığını, LGBTİ+ bir birey olan Maja'ya yönelik baskıları ve Maja'nın direnişini aktardı.
Panele Macaristan'da oluşturulan Maja ile Dayanışma İnisiyatifi de bir mesaj gönderdi. Maja'nın kendisiyle ve Türkiye'deki sosyalistlerle gösterilen dayanışmadan haberdar olduğunu, teşekkürlerini ve selamlarını belirttiğini vurgulayan inisiyatif, Avrupa'da gelişen Maja ile dayanışma eylemlerinin Maja'nın taleplerinin kabul edilmesinde etkili olacağını belirtti.
Panelde 30 yıl hapishanede kalan PKK dava dava tutsağı söz alarak, hapishanelerde yaşadığı baskıları anlattı ve dayanışmanın önemini vurguladı.
Panel, "Devrimci tutsaklar onurumuzdur" sloganı ile sona erdi.