25 Nisan 2024 Perşembe

Ayten Öztürk: Bana yapılan işkenceler kamuoyunu susturmak için

Ayten Öztürk ile dayanışmak için düzenlenen basın toplantısında, Öztürk'ün uğradığı sistematik işkence ve maruz kaldığı hukuksuzluklara dikkat çekildi. Kamuoyuna dayanışma çağrısının yapıldığı basın toplantısına mektup gönderen Öztürk, mücadelesini sürdüreceğini kaydetti. 

İnsan Hakları Derneği, siyasi tutsak Ayten Öztürk ile dayanışmak için basın açıklaması yaptı. Açıklamada işkencenin cezasız kalmayacağı vurgulanırken, Öztürk için derhal adalet istendi. Öztürk açıklamaya mektup yolladı.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, kaçırılan ve altı ay boyunca sistematik işkenceye maruz kalan, üç buçuk yıl hapis yattıktan sonra ev hapsi ile tahliye edilen ve bir yıldan fazla ev hapsinde olan Ayten Öztürk için basın toplantısı düzenlendi.

"6 ay işkence, 898 yara, 3 buçuk yıl hapis, 2 ağırlaştırılmış müebbet, 1 yılı aşkın süren ev hapsi! Ayten Öztürk için adalet istiyoruz" yazılı pankartın asıldığı toplantıya Öztürk'ün avukatı Doğan İncesu, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYAD) temsilcisi Nagihan Kurt ve sanatçı Pınar Aydınlar katıldı.

İŞKENCEYLE BÜTÜN TOPLUM TESLİM ALINMAK İSTENİYOR
Basın metnini okuyan Nagihan Kurt, iktidarın devrimcilere yönelik işkence, kaçırma ve katletme saldırılarıyla tüm toplumu teslim almak istediğine dikkat çekti. Kurt, "2018 yılında, Lübnan'da Refik Hariri Havalimanı'nda Lübnan polisi tarafından gözaltına alınıp resmi olmayan bir şekilde Türkiye'ye teslim edilen Ayten Öztürk de sosyalisttir, devrimcidir" dedi.

'İŞKENCE, YARGIYLA DEVAM ETTİRİLİYOR'
Ayten Öztürk'e Ankara'da 6 ay  boyunca sistematik işkence uygulandığının altını çizen Kurt, işkence sonucunda vücudunda  898 yara oluştuğunu ifade etti. "Ayten Öztürk Nerede" kampanyasını hatırlatan Kurt, Öztürk'ün kampanya sayesinde 6 ayın sonunda serbest bırakıldığını vurguladı. İşkencenin yargı eliyle devam ettirildiğini söyleyen Kurt, "İşkence izlerinin geçmesi ve işkencenin teşhirini engellemek için Ayten Öztürk tutuklanmış ve 3 buçuk yıl tutsak edilmiştir. Öztürk, 3 buçuk yılın sonunda 2 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilerek ev hapsiyle tahliye edilmiştir. Bu karar, istinaf mahkemesince onaylanmış ve Yargıtay'a gönderilmiştir. Yargıtay bu kararı onarsa, Ayten Öztürk tutuklanarak ömür boyu tek kişilik bir hücrede tutulacak" dedi.

İtirafçı Mesut Pekgöz'ün beyanları ile Öztürk'e ceza verildiğini söyleyen Kurt, "Kaldırımda linç olayını izliyordu" şeklinde bir beyan verdiğini ve Öztürk'e bu nedenle 2 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini söyledi. Öztürk'ün tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilen olayın, 2008 yılında Okmeydanı'nda Selahattin C. isimli kişinin halk tarafından dövülmesi olayı olduğunu belirten Kurt, "Olayın, linç edilen kişinin çocuk istismarcısı olması nedeniyle gerçekleştiği belirtilmektedir. Sadece bir istismarcının linç edilmesini izlediği iddia edilerek Ayten Öztürk'e 2 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesinin hukuki bir açıklamasının bulunmadığı açıktır" dedi.

'SESİZ KALMAYACAĞIZ'
Öztürk'ün bir seneyi aşkın zamandır ev hapsinde tutulduğuna dikkat çeken Kurt, Öztürk'ün hastaneye gidişinin engellendiğini kaydetti. Kurt sözlerine şöyle devam etti: "Ayten Öztürk; devrimci olduğu için cezalandırılıyor ve bu yolla esas olarak halka gözdağı vermek, halkı sindirmek amaçlanıyor. Bu toprakların devrimcileri/demokratları olarak; Ayten Öztürk'ün diri diri mezara gömülmesine sessiz kalmayacağız. Herkes bilsin ki, bu toprakların en soylu damarı olan devrimciler; halklara korku nesnesi değil, umut olacaktır!"

İNCESU: KARAR HUKUKSUZDUR, BOZULMASI GEREKİYOR 
Basın açıklamasında konuşan avukat İncesu, Ayten Öztürk'e Ankara'nın göbeğinde işkence uygulandığını, işkencenin insanlık suçu olduğunu belirtti. Öztürk'ün, önüne konulan kağıtları imzalamadığı gerekçesiyle işkenceye maruz bırakıldığını kaydeden İncesu, verilen müebbet hapis cezasının hukuksuz olduğunu söyledi ve kararın bozulması gerektiğini ifade etti. Öztürk için adalet talebini yineleyen İncesu, Öztürk'ten gelen mektubu okudu.

ÖZTÜRK: MÜCADELEMİ SÜRDÜRECEĞİM
Öztürk'ün mektubu şöyle: "Ülkemizdeki işkence gerçeğini teşhir etmek ve buna karşı birlikte mücadeleyi büyütmek için bir aradayız. İşkence gördüğüm altı ay boyunca işkenceciler bana sesini kimse duymayacak dediler, ama hiç umutsuzluğa kapılmadım. Bedenimde 898 yara açtılar. Kör-karanlık bir hücrede havasız, güneşsiz, insansız bıraktılar. İşkencelerle dolu geçen o altı ay boyunca yanımda hep halkım, yoldaşlarım, dostlarım vardı. Siz de biliyorsunuz ki, bana yapılan işkenceler ve adaletsizlikler direnen, mücadele eden tüm devrimci, demokrat kesimleri, ezilen-sömürülen halkı susturmak, sindirmek ve gözdağı vermek içindir. Kaçırma, kaybetme ve işkence politikası direnme hakkımızı da elimizden almayı ve dayanışma kültürünü yok etmeyi amaçlıyor. Yaptığımız basın toplantısı dayanışmayı engelleyemediklerinin göstergesidir. Dört yıldır işkencelere ve adaletsizliklere karşı mücadelemi çeşitli şekillerde sürdürüyorum ve sürdürmeye devam edeceğim."

AYDINLAR: BİZE DÜŞEN DEVRİMCİ DAYANIŞMAYI BÜYÜTMEKTİR
Açıklamada konuşan Pınar Aydınlar, Öztürk'ü kurtarabilecek tek gücün devrimci dayanışma olduğunu belirtirken, verilen cezaların hukuki bir dayanağının olmadığını ifade etti. Aydınlar konuşmasına şöyle devam etti: "Sanatçısı, işçisi, emekçisi, köylüsü, kendine devrimci diyen her kesimin sesini yükseltmesi gerektiği bir dönemdeyiz. Bizi korkutarak bizi sindirerek yok etmeye çalışıyorlar ancak bizler biliyoruz ki, yurdun dört bir yanında direniş var. İşçiler hala direniyorsa, Ayten tek başına ömür boyu o hücrede yaşayacağını bile bile mücadeleye devam ediyorsa ve Kürdistan'da yanan ateşe karşı direniş hala sürüyorsa, bize düşen de devrimci dayanışmayı büyütmektir."

EFE: ÖZTÜRK BU ÜLKENİN İŞKENCE GÖSTERGESİDİR 
THİV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, Ayten Öztürk'e uygulanan işkenceleri takip ettiklerini belirterek, Öztürk'ün Türkiye için işkence karnesi olduğunu söyledi. Efe sözlerine şunları ekledi: "Çoğumuz hikayesini okuduğunda tüylerimiz diken diken oluyor. Genç bir kadın, tek başına 6 ay boyunca kaybediliyor ve akıl almaz işkencelerden geçiriliyor. Şu an sadece ev hapsi uygulanmıyor Ayten'e, ayak kelepçesi de uygulanıyor. Bütün bu yaşadıkları sonucunda sağlık sorunları için sağlığa erişim hakkı da engelleniyor."

Öztürk için adalet talebinin tekrar yinelendiği açıklama, Öztürk'ün yalnız olmadığı vurgulanarak sona erdi.